RSF internet sansürünün derinleştirilmesini kınadı

RSF internet sansürünün derinleştirilmesini kınadı

Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Türk Meclisi’nde geçmeden önce Torba Kanunu’nda son dakika değişikliğiyle İnternet sansürünün derinleştirmesini kınadı. RSF, bunun güçler ayrılığı ilkesi ve haberleşme özgürlüğünün ihlali olduğu tepkisinde bulundu.

RSF yaptığı yazılı açıklamada Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) yetkilerinin artırılmasını eleştirdi.

Kanun 10 Eylül’de Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da da değişiklik yapılırken erişimin engellenmesi kararının uygulanmasına dair azami süre 24 saatten 4 saate indirildi.  Bu düzenleme TİB Başkanı’na, “Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi” gerekçelerine bağlı olarak erişime engel koyma yetkisi verdi. Engellemeyi, başkanın talimatı üzerine TİB yaptı.

Bundan böyle erişim sağlayıcıları TİB’den gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirecek.  Bununla birlikte başkanın erişim engeli kararını TİB, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunacak. Hakim ise kararını 48 saat içinde verecek.

RSF Avrupa Bürosu temsilcisi Johann Bihr, “Bir sitenin idari tedbir olarak 48 saat süreyle de olsa erişime kapatılması güçler ayrılığı ilkesinin ve haberleşme özgürlüğünün ihlalidir” dedi.

Bihr, “Yetkililer, yasaklamanın yollarını artırarak, ağ içindeki kaynakların Türkiye yurttaşlarını bilgilendirmede temel bir rol oynadığı bir dönemde, İnterneti denetim altında tutma iradelerini teyit etmiş oluyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yasa değişikliğini onamamaya çağırıyoruz” diye ekledi.

Şubat 2014’te yapılan değişiklikle, “özel yaşamı ihlal eden” veya “ayrımcı ve aşağılayıcı” yayından zaten TİB’e siteleri “tedbir amaçlı erişime kapatma” yetkisi getirildiğini hatırlatan RSF, yeni düzenlemeyle yargı kararı olmadan erişim yasağı getirmenin gerekçelerinin artırıldığını bildirdi.

Örgüt, TİB’e İnternet kullanıcılarına ait trafik bilgilerini, soruşturma konusu olup olmamalarından bağımsız olarak, temin etme yetkisi verildiğini belirtti. TİB, hakim karar vermesi halinde bu bilgileri ilgili merciilere verecek.

RSF, kanun değişikliğinin kabul görmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanması durumunda bu tür site kapatmaları “milli güvenlik” adına da yapılabileceğini kaydetti. Örgüt, “Bu tabir, oldukça geniş ve belirsiz kapsamı nedeniyle endişe uyandırıyor” tepkisinde bulundu.

Daha önce de RSF, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Alternatif Bilişim Derneği, yetkililerin İnternet sansürünü yaygınlaştıran politikalarını, İnternet Yönetişim Forumu’nun (İGF 2014) gerçekleştirildiği bir dönemde, 4 Eylül’de İstanbul’da düzenledikleri bir ortak basın toplantısıyla kınamışlardı. Örgütler, hak ihlallerinde TİB ve MİT’in etkisine özellikle değinmişlerdi

Nisan’da yapılan bir yasa değişikliğiyle MİT’in yurttaşlar ve Türkiye medyası üzerinde zaten genel bir izleme yetkisi bulunuyor. RSF’ye göre bu reform, aynı zamanda bu istihbarat teşkilatını yargı ve araştırmacı gazeteciliğin denetiminden de muaf tutuyordu: MİT kaynaklı belgelere yer veren gazeteciler dokuz yıla kadar hapis tehdidiyle karşı karşıya kalabiliyorlar.