Yrd. Doç. Dr. Müftüoğlu, Rusya ile krizin Türkiye'de halkı yoksullaştıran bir sonucunun olacağını belirtti. Erdoğan için, "Bu kez sert taşa çarptı" diyen Müftüoğlu, Rusya'nın DAIŞ ile ilgili iddialarının Türkiye'yi ciddi sıkıntıya sokacağını da söyledi.

Türkiye'nin, 24 Kasım'da Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasındaki kriz derinleşerek sürüyor. Kriz, ticari ilişkilerde yaptırımlara gidilmesine de yol açtı. 

Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu ile Rusya-Türkiye arasındaki krizin hem ekonomik hem de siyasi alandaki olası yansımalarını konuştuk...

'HALKIN PARASI SERMAYEYE AKTARILACAK'

ANF'ye konuşan Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu, Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ciddi boyutta olduğuna dikkat çekerek, şunları belirtti: "Rusya, Türkiye'nin en büyük ithalatçısı. En fazla ithalatı buradan yapıyor. Enerji olarak da öyle. Diğer ticaret alanlarını da oldukça geniş; bavuldan inşaata kadar. Dolayısıyla son dönemde yaşananlar kritik bir durum. Haliyle Rusya'nın Türkiye'ye koyduğu yaptırımlar, ülkeyi etkileyecek düzeyde. Başta tarım olmak üzere, sanayi de etkilenecek; buradaki işçi ve emekçiler de."

Rusya’nın yaptırımlarının iş dünyasını da etkileyeceğini sözlerine ekleyen Müftüoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Enerji sıkıntısının yaşanacağı bir olasılıktan çok, Türkiye artık büyük bir savaşın merkezinde yer almaya başladı. Böyle bir durum belirginleşiyor. Sermaye için de hoş bir şey değil; onların buraya gelmeleri de etkilenecektir. Ekonomi boyutu, aynı zamanda insani olarak da etkiler yaratacaktır. Sadece 'borsa çıktı', 'dolar indi' meselesi değil; Türkiye'de işçiler, emekçiler, köylüler, esnaf daha da yoksullaşabilir. Zararlar karşısında hemen sermaye çevreleri hükümetle ilişkiye girip zararlarının tazmin edilmesini istiyor. Halkın parası sermayeye aktarılıp telafi yolu denenecektir ama asıl sıkıntı toplumun sırtında olacaktır.”

'SERT TAŞA ÇARPTI!'

Rusya'nın da ticari çıkarlarını gözeteceğini, buna rağmen gerginliğin süreceğini öngören Müftüoğlu, "Rusya, Türkiye'deki gelirinden yoksun kalmak istemeyecektir, kendisi de zarara uğruyor. Ama tarihteki savaş süreçlerinden de biliyoruz; bazen birtakım hataların, gerginliklerin bedeli topluma ödetilir; büyük savaşlar da beraberinde getirilir. Tayyip Erdoğan'ın karşısına ondan kabadayı biri çıkıyor, ilk defa. Erdoğan buna alışkın değil. Şimdiye kadar karşısındakiler susuyordu ama bu kez, sert taşa çarptı" diye konuştu. 

'IŞİD İDDİALARI TÜRKİYE'Yİ CİDDİ SIKINTIYA SOKACAK'

Rusya'nın Türkiye'nin DAIŞ ile ilişkisine dair iddialarının önemine de değinen Müftüoğlu, şöyle devam etti: "Rus tarafının iddiaları çok ciddi. Ortadoğu'daki genel sürecin gideceği yeri tahmin etmek ürkütücü. Bunun tek başına uçak düşürmeyle ilgili olduğunu düşünmüyorum; Türkiye'nin Suriye politikası, ülkeyi derin bir kuyuya soktu. Bunun çeşitli şekillerde bedelleri ödeniyor ve korkarım ki, daha da derinleşecek. Erdoğan ve ailesine yönelik IŞİD petrolü vs. iddiaları uluslararası alana da mal oldu. İngiltere'den de benzer şeyler gelmeye başladı. Dolayısıyla bu, Türkiye'yi çok ciddi bir sıkıntıya sokar. Bütün pozisyonunu, ticari anlamdaki pozisyonuyla birlikte etkiler.

Erdoğan'ın temel taktiği, -Gezi'de, seçim sürecinde de uyguladı- ortalığı gerip buradan çıkar sağlamaya çalışmak. Ama bu yöntemin uluslararası alanda, hele de Rusya gibi büyük bir güce karşı tutacağını sanmıyorum."

TEZEKTEN ÇÖZÜM!

Müftüoğlu Türk Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun, enerji yaptırımına ilişkin "Tezek yakarız" diyen AKP'lilerin sözlerini hatırlatmasına da değindi. Müftüoğlu, "Bu durum bile, çaresizliğin göstergesi. 'Ben söylesem toplum her şeye katlanır' fikri hakim. 'Yüzde 50 oy alıyorum, ikna ederim' diyebilir ama reel hayatta öyle değildir; tezek yaktıramazsınız! İnsanlar haklarından, alışkanlıklarından geri adım atmazlar" dedi.

'ERDOĞAN TELAŞ İÇİNDE VE TUTARSIZ DAVRANIYOR'

Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu son olarak, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ziyaretine de atıfta bulunarak şunları söyledi: "Katar ile yapılan anlaşma gibi, alternatif enerjiler meseleleri de çok ciddi değil. Enerjinin buraya getirilmesi vs. ciddi problemler. Ankara'nın, özellikle de Erdoğan'ın çok tutarlı olmayan, birtakım telaş içinde açıklamalar yaptığını düşünüyorum. Bu ülkede yaşıyoruz ve ülkenin kaderini belirlemede payı olanların ciddiyetinden şüphe ediyorsak, demek ki endişe verici bir süreçteyiz."