Sabah'ın yalan tütünü söndürüldü

Amed'de tütün üretim ve satışını yapanlar ile Ziraat Odaları başkanları, Sabah gazetesinin 28 Haziran'da "Terörün yeni finansal kaynağı: Tütün!" başlıklı yalan haberine tepki gösterdi.

Yandaş Sabah gazetesinin, PKK'nin tütün üreterek bunu sarma sigaralara sarıp pazarladığı ve bundan milyar dolarlık gelir elde ettiği yönündeki İstanbul'da masa başında hazırlanan asparagas haberine tepkiler gelmeye devam ediyor. Amed'de tütün üretim ve satışını yapanlar ile Ziraat Odaları başkanları, yapılan ahlâksız yayıncılığın tütün üreticilerini sindirmeye yönelik olduğunu söyledi.

AKP'nin gazetesi Sabah, 28 Haziran'da "Terörün yeni finansal kaynağı: Tütün!" başlıklı bir haber yayınladı. Haberde, Türkiye genelinde 15 bin 400 noktada kaçak açık tütün satıldığı, bunun tamamına yakınının üreticisi ve yurtdışından tedarikçisinin PKK olduğu ileri sürüldü. Habere göre; PKK tütün üretiyor, ürettiği tütünü evlerde kurulan tezgahlarda filtreli sigara sarma kağıtlarına sararak satıyordu.

PKK SAMSUN'DA DA MI ALIYOR

Sabah'ın haberine tepki gösteren Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, yalan haberi şiddetle kınadığını belirterek, şunları söyledi: "Tütün eken köylü kendi halinde insanlar. Köyü boşaltılmış, geri dönmüş köyüne ve tek geçim kaynağı da bu. Buradan ne para kazanacak da PKK'ye verecek. Tütün sadece Diyarbakır değil, Samsun, Kütahya, Bursa, Adapazarı, İzmir'de de ekiliyor. O zaman PKK oradan da mı para alıyor? Tütün ekicilerine böyle haberlerle köstek olacaklarına tütüne teşvik verilmesi için haber yapsınlar. Bu haberlerin ardından Ticaret Odası ve diğer Ziraat Odaları ile toplanacağız. Ondan sonra açıklamamız olur."

GELİP YERİNDE GÖRSÜNLER

Lice Ziraat Odası Başkanı Aydın Doğan da, yapılan haberlere tepki göstererek, bölgede tütün üreten köylülerin hedef gösterildiğini söyledi. Lice'de halkın tütün ve sebze yetiştirerek geçimini sağladığını kaydeden Doğan, şunları ifade etti: "Köylünün bu ürünlerden kazandığı para belli. Lice bölgemizin tek geçim kaynağı bu. Gelip yerinde görsünler. Gerçeği nedir, halk geçimini nasıl sağlıyor? Köylü buradan ne kazanıyor da bunun gelirini başkasına versin?"

30 DÖNÜME EKEN YOK

Amed'de hediyelik eşya, çay ve tütün satan işyerlerinin bulunduğu Çarşiya Şewitî esnaflarından Nurettin Y., habere tepki göstererek, gazetecilerin gelip tütün eken üreticilerle görüşmesini istedi. Amed'de özellikle Lice, ardından Hazro, Silvan ve Kocaköy ilçelerinde yıllardan beri tütün ekimi yapıldığını kaydeden Nurettin Y., şu bilgileri paylaştı: "Eskiden üretilen tütünü devlet TEKEL üzerinden satın alıyordu. Ürettiğimiz tütünü buraya satıyorduk. Sonra bu kurumu özelleştirdiler. Tütün kotası vardı, onu da kaldırdılar. Tütün artık dışarıdan ithal ediliyor. Lice ve Hazro tütünü, en az Adıyaman ve Muş tütünü kadar kaliteli. Köylüler kendi çaplarında 5 dönümlük, 10 dönümlük arazilerde ekiliyor. 30 dönüme tütün ekene rastlayamazsınız.

ÜRETİCİ KENDİSİNİ GEÇİNDİREMİYOR

Çünkü tütün ekimi çok uğraş isteyen bir iş. Her gün bakımını yapmak, ilacını, gübresini vermek zorundasınız. Bir gün tütüne bakmazsanız, tütün tarlada kurur. Olgunlaşma aşamasından sonra her sabah güneş doğmadan yapraklar özenle hasat edilir. Sonra kurutulur. Pamuktan fazla zahmeti var. Köylüler ekimi ailece yapıyor. Tarlada kızı, oğlu, gelini, eşi çalışıyor. Çünkü 15-20 işçi çalıştıracak parası yok, bu kadar kişiyi çalıştıracak kadar da büyük arazisi yok. Buradan gelen para da ancak kendisini ve ailesini geçindiriyor. 'PKK ekiyor, para alıyor' diyorlar. PKK'nin buradan alacağı 8-10 bin liraya ihtiyacımı var."

Yapılan haberlerin amacının tütün eken küçük çiftçileri bitirmek ve tütün ithal eden kartellerin kârına kâr katmak olduğunu kaydeden Nurettin Y., "Bu tür haberleri yapanlar da onların maşaları, başka bir şey demiyorum" dedi.

DEVLET KONTROLÜNDEKİ ESRAR

Çarşiya Şewitî'de kiloyla tütün satanlardan Fesih B., de yapılan habere tepki göstererek, devletin kontrolünde korucu köylerinde esrar ekildiğini ama 'PKK esrar ekiyor' denildiğini hatırlattı. İstanbul'da, İzmir'de, Bursa'da, Antalya'da yakalanan esrarın kaynağının Lice olduğunun söylendiğini belirten Fesih B., devletini buradaki rolünü izah ederek, bazı soruları da ekledi: "Lice'de köylerden Diyarbakır'a gelene kadar 13 tane kontrol noktası kurmuşlar. Bunlar sadece şehre girişe kadar. Şehir içinde de en az 10 kontrol noktası var. Yakalanan esrara bakıyorsunuz onlarca, yüzlerce kilo. Bu kadar esrar buradan nasıl kontrolleri geçip Türk illerine gidiyor? Lice'den bir kasa domates şehre getirdiğinizde on yerde arıyorlar. Peki tonlarca esrar nasıl çıkıyor buradan?"

DOMATES GELİRİ DE PKK'YE, DERLER

Önce bunu sorgulayıp haberinin yapılmasını isteyen Fesih B., şöyle devam etti: "Çok istiyorlarsa gelsinler onlara Lice'nin korucu Sinê köyünde ya da Kayacık, Mermer ve Duru karakolları üzerinden esrar piyasasının nasıl döndüğünü anlatalım. Bölgede hayvancılık yok. Köylü geçimini sağlamak için ya tütün ekiyor, ya da sebze. Arazisi olan ya da kiralayan ise buğday, mercimek, arpa ekiyor. Yarın 'Lice'de üretilen domateslerin geliri de PKK'ye gidiyor' derlerse şaşırmam."