Bir tiyatro oyuncusu bir vicdani ret eyleminde “Ýnançlara özgürlük” yazılı pankartın arkasında oynadıðı oyun nedeniyle "halkı askerlikten soðutma" “suçuyla” yargılanıyor. Oyun oynadıðı için bugün bir kez daha hakim karşısına çıkacak olan tiyatro oyuncusu Nazlı Masatçı, kendisini böyle bir suçlamayla yargılayan mahkemeyi yok saydıðını ifade ederek, “Sen beni yargılıyorsun ama ben bu mahkemeyi yok sayıyorum. Çünkü sahne üzerinde, bir tiyatro oyununda işlenebilecek bir suç yoktur. Sanatta işlenebilecek hiç bir suç yoktur” dedi.

Ýzmir Yenikapı Tiyatrosu oyuncusu Nazlı Masatçı bir vicdani red eyleminde sahnelediði oyundan dolayı "halkı askerlikten soðutmak" suçlamasıyla Ýzmir 2. Sulh Ceza Mahkemesince yargılanıyor. Davanın 3’üncü duruşması bugün Ýzmir’de görülmeye devam edecek.

ANF’ye deðerlendirmede bulunan tiyatro oyuncusu Nazlı Masatçı, Vicdani Red Platformu’nun yapacaðı bir eylem öncesi kendilerine sokak tiyatrosu sergileyip sergileyemeyeceklerini sorduðunu ve bunun üzerine kendilerinin bir devlet memurunun hayatını anlatan Gogo adlı oyunu sergilediklerini anlattı. Oyun sonrası “Halkı askerlikten soðutmak” suçlamasıyla hakkında dava açıldıðını söyleyen Masatçı, “Gözaltına aldılar beni, adliyeye götürdüler ilk mahkemeye bu şekilde çıktım” dedi.

Bir sahnede ya da tiyatro oyununda işlenebilecek bir suç olmadıðını vurgulayan Masatçı, mahkemede vicdani ret için bir açıklama ya da metin düzenlemediðini ancak de vicdani reddin uluslararası bir hak olduðunu ve bunun kendisi için de bir hak olduðunu belirttiðini aktardı.

“Vicdani ret bir haktır. Beni başka türlü yargılamazsınız. Özellikle oynadıðım bir oyundan dolayı bu şekilde yargılayamazsınız dedim. Bana fotoðraflar gösterdiler, bu fotoðrafların arasında sahnede çekilen bir fotoðraf yok. Sadece slogan atarken çekilen fotoðraflar var. Sahnede çekilen fotoðraflar bende var, ben getireyim dedim” diye mahkemede yaşananları aktaran Masatçı, “Koca devlet o kadar fotoðraf çekiyor da oyun oynarken nasıl çekemiyor?” diye sordu.

Sokak tiyatrosu yaptıklarını ve oyunun birçok yerde oynandıðını belirten Masatçı böyle bir yargılamanın özgür sanata müdahale olduðunu kaydetti.

Masatçı, devletin çok farklı bir role soyunduðunu ifade ederek, “Devlet, madem bir renge dahil olmak istiyorsunuz. Öyleyse o rengi biz yaratırız sizde dahil olursunuz diyerek bir yıldırma politikası içerisinde. Ancak biz buna izin vermeyeceðiz” dedi.

Yenikapı Tiyatrosu olarak 7 yıldır birçok baskı ile karşılaştıklarını dile getiren Masatçı, “Bu baskıların hiçbiri bizi yolumuzdan çevirmedi. Biz düşmanı küçümsemiyoruz ancak kendimizin gücümüzü de farkındayız. Ýlerleyeceðimiz yolu da biliyoruz. Biz diyoruz ki, sanat susmayacak!” diye konuştu.

Son süreçte tiyatroya yönelik artan baskılara da dikkat çeken ve kendini yargılayan mahkemeyi yok saydıðını söyleyen Masatçı, bunu şöyle açıkladı: “Sen beni yargılıyorsun ama ben bu mahkemeyi yok sayıyorum. Çünkü mahkemede de ifade ettiðim gibi; sahne üzerinde, bir tiyatro oyununda işlenebilecek bir suç yoktur. Sanatta işlenebilecek hiç bir suç yoktur.”

‘ SOKAKLAR SAHNEDÝR, SAHNEDE ÝŞLENEBÝLECEK SUÇ YOKTUR’

“Sanatımız asla vahşetinizi örten, insanları uyuşturan, paranızın kuklası olanlara eş deðer düşmeyecektir” diyen Ýzmir Yenikapı Tiyatrosu ise oyuncularının yargılanmasına tepki göstererek yaptıðı yazılı açıklamada, sanatçının tarafsız kalamayacaðını ifade etti. Yenikapı Tiyatrosu, “Bizler biliyoruz ki yaşadıðımız topraklarda, dershane parasını ödeyemediði için intihar eden gençler, mahallelerine zorla kurulan baz istasyonları yüzünden ciddi hastalıklara yakalananlar, kavga ayırmaya çalışırken biber gazıyla öldürülenler, yoksulluk, önlenebilir iş kazaları (cinayetleri), emperyalist savaşa gönderilmek istenen genç umutlar var. Bizler biliyoruz ki bunların karşısında duran onurlu, aydın, inatçı insanlar da var. Bizim için fabrikalar, tarlalar, grev alanları, sokaklar sahnedir! Ve bir tiyatro oyununda işlenebilecek hiç bir suç yoktur! Mücadelemiz vicdansız düzeninizi devirene kadar devam edecektir” dedi.

Yenikapı Tiyatrosu açıklamasını Çernişevski’nin şu sözüyle sonlandırdı: "Sanatçı yalnızca gerçeði ortaya çıkarmaz, onu açıklar ve yargılar. Bunu yaparken de tarafsız kalamaz."