Rojava-Kuzey Suriye federal sisteminin kurucularından ve yüz bin nüfusluk aşiret olan Ciburi'nin büyüklerinden Salman, "Ciburi federal sistemin toplumsal inşasında olumlu bir rol oynayacak. Hesekê federal sistemin inşasında başat rol oynayacaktır" dedi. Salman, Türkiye'nin Rojava'dan korktuğuna ve faşizan yöntemler izlediğine de dikkati çekti.

Hesekê bölgesinin en büyük Arap aşiretlerinden olan Ciburi'nin büyüklerinden ve Rojava-Kuzey Suriye federal sisteminin Kurucu Meclis Üyesi, Avukat Ahmet Salman ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. 

Köklerinin Suudi Arabistan’a dayandığını, oradan Suriye, Türkiye ve Irak’a geçtiklerini söyleyen Salman, aşiretlerinin yüz bine yakın bir nüfusa sahip olduğunu ifade etti. Bu sayının daha çok Cizre Kantonu, Rakka ve Derazor’da bulunduğunu söyleyen Salan, “Aşiretimizin bir kısmı ise Irak ve  Türkiye’de bulunmaktadır. Suriye devriminden sonra aşiretin bir kısmı özellikle Türkiye ve Suudi Arabistan ülkelerine göç etti. Ciburi Aşireti bünyesinde bulunan 15 aşiretten bazıları El Mılxım El Dılim, El Salip, El Cehş, El Mıammıra'dır" bilgilerini verdi.

'AYDINLAR VE GENÇLER DEVRİME DESTEK VERDİ'

Rojava Devrimi'ne uzun vadeli destek sunduklarını da belirten Salman, "Aşiretin bazı üyelerinin devrime olumsuz yaklaşımları da gelişti. Bunlar daha çok entelektüel olmayan ve sisteme bağlı kesimlerden oluşuyor. Ancak aşirete bağlı entelektüel kesimler yani aydın ve yazarlar Rojava Devrimi'ne başından itibaren büyük bir katılım gösterdiler. Bu aşiretin büyük bir kısmı daha çok gençler  olmaz üzere bu devrime karşı olumlu tavır ortaya koydu" dedi.

Aşiretin federal sistemin inşasındaki rolüne da değinen  Salman, şunları kaydetti: ‘’Federal sistemin inşa ve ilanından sonra olumlu anlamda rollerimiz daha da ağırlaştı. Ciburi federal sistemin toplumsal inşasında olumlu bir rol oynayacak. Yine halklar arasında yaratılan fitnelerin önünün kesilmesinde de büyük bir rol oynayacaktır. Ciburi'nin diğer aşiretlere oranla daha fazla uzantıları vardır. Aşiretimiz daha önce demokratik özerkliğin askeri ve siyasi kurumları içerisinde faal görev almış, halen de faal durumdadırlar. Bu nedenle temel hedefi demokratik bir Suriye’nin inşasıdır.’’

'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK GETİRECEK'

Federal sistemin halk arasındaki algısına da değinen Salman, şunları söyledi: "Esas olarak bazı kesimler federal  sistemi Suriye’yi parçalanması olarak algılamışlar. Ancak ABD, İsviçre, Suudi Arabistan’da federal sistem bulunmaktadır. Bizler bu ülkelerin parçalanmış olduğunu söyleyebilir miyiz? Federal sistem bölmez. Bizim zihniyeti değiştirmeye başlamamız gerekir. Yine halka federal sistemin esasını anlatmalıyız. ‘Federal’  Arapça olarak El İttihadı’dır. Bu da birliktelik anlamına geliyor. Bazı Ciburi üyeleri de dahil bu sisteme yanlış kılıf uyduranlar oldu. Ama gerçek; haklara getireceği özgürlük ve birlikte barış içinde yaşamdır.”

Bölgesel devletlerin ve özellikle Türkiye’nin aşiretleri üzerindeki etkisine de değinen Salman, "Bazı komşu devletlerin Ciburi nüfusu üzerinde, özellikle gençler üzerinde bir oyunu oldu. Fitne ve kanın dökülmesini sağlamak için gençlere silah ve para verme çabaları oldu. Bunu yapmak isteyen devletler kendi amaçlarına ulaşamadı. Niçin ulaşamadı? Çünkü bu aşiretin çoğunluğu bu kirli planlara karşı durdu ve böylece bunu boşa çıkartmış oldu" diye belirtti.

'TÜRKİYE ROJAVA'DAN KORKUYOR!'

Salman, Türk devletinin Kuzey Suriye ve Rojava federal sisteminin inşasından korktuğunu ifade ederek, “Türk devleti Kuzey Suriye ve Rojava’nın çoğunluğun Kürt olmasından korkuyor. Ve bunu bahane ediyor. Türk devleti halkların özgürlüğünü isteyen her sisteme muhalif ve karşıtlık gösteriyor. Bu nedenle kendi içinde giderek demokratik değerlerden uzaklaşıp faşizan bir hal alıyor" diye konuştu.

'HALK BAĞLILIĞINI GÖSTERDİ'

Av. Ahmet Salman, son olarak "Federal sistem halklar mozaiği olan Hesekê'de olumlu bir rol oynayacak" diyerek, şunları dile getirdi:

"Kent tüm halkı ve coğrafyasıyla federal sisteme bağlı olduğunu etkinlikleri ve destekleri ile göstermiş oldu. Hesekê zor durumları yaşadı. Ölüm, kuşatma, yıkım dahil her türlü terörü yaşadı. Bu nedenle bölgesel sorun ve çözüm noktasında Hesekê diğer bölgelerden farklıdır. Hesekê içinde Kürt, Arap, Süryani, Asuri halkları bulunmaktadır. Bu Hesekê’nin bir zenginliği ve federal sistemin inşasında çok olumlu bir zemindir. Bu gerçeklikten hareketle Hesekê federal sistemin inşasında başat rol oynayacaktır."