SAMER, ihraçların toplumdaki etkisini araştırdı

SAMER, OHAL sonrası başlatılan ihraçların Kürdistan'da toplumsal, ekonomik ve psikolojik sorunlara yol açtığına dikkat çekti.

Özellikle kadınların mağdur edildiğini vurgulayan SAMER, basın ve düşünce özgürlüğü alanında da ciddi bir daralmanın görüldüğüne değindi.

Sosyal ve Siyasal Araştırma Merkezi (SAMER), OHAL sonrası ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnamelerin Kürdistan'daki yansımaları, KHK’lerle ihraç edilenlerin ihraç biçimleri ve bu ihraçlarla baş etme halleri üzerine; Haziran-Ağustos aylarını kapsayan bir çalışma yürüttü.

'TOPLUMSAL YARA; EKONOMİK VE PSİKOLOJİK SORUNLAR...'

SAMER'in çalışmasında şu tespitlere yer verildi:

"FETÖ’cü olmakla suçlanmayan ve herhangi başka bir illegal örgüt üyeliği hukuken tespit edilmemiş binlerce insanın kamudaki görevlerinden ihraç edildiği düşünülmektedir.

Haklarında bir suçlama ve karar bulunmayan insanların ihracı toplumsal bir yara açmıştır. İhraçlarla birlikte oluşan büyük mağduriyetler, mağduriyetlerin giderilebilmesi için başvurulan tüm hukuki yolların kapanmış olması nedeniyle derinleşmiştir.

Katılımcıların kayda alınan aktarımlarından elde edilen sonuçlar; KHK ile yaşanan ihraçların kısa zamanda çözülmesi zor görünen oldukça ciddi hukuki, toplumsal, ekonomik ve psikolojik sorunlara yol açtığını; devlet- yurttaş ilişkisindeki güvene dair ciddi bir kırılmaya vesile olduğunu gösterecek veriler sunmaktadır.

KHK’lerle yaşanan kitlesel ve gerekçesi bildirilmemiş, muhatabına tebliğ edilmemiş ihraç etme biçiminin devlete değil de topluma karşı ilan edilmiş bir OHAL uygulaması içinde olunduğu fikrini yaygınlaştırmıştır.

'KADINLAR GELENEKSEL ROLLERE ZORLANIYOR'

Kadın kotasının uygulandığı çalışmaya göre ihraçların kadın etkisi ekonomik-sosyal-toplumsal gelişme endeksinde ciddi bir geriye düşme halinin de ipuçlarını vermektedir. Çok sayıda kadını da hedefleyen ihraçlarla birlikte; istihdam ve ekonomik özgürlüğünü kaybederek 'eve dönen' kadının geleneksel rollere zorlandığı, sosyal ve kültürel yaşamında içe dönük bir değişim yaşandığı, ciddi psikolojik yarılmalara yol açtığı çalışmamızın ortaya çıkardığı önemli bir sonuç olmuştur."

'YAŞAMLARINI İDAME ETTİREMİYORLAR'

İhraç edilenlerin çoğunun yaşamını idame ettirecek bir iş kurma imkanının olmadığının da vurgulandığı çalışmada, şöyle denildi: "Ağırlıklı bir kesim yaşamını idame ettirecek yeni bir iş kurma girişimi için herhangi bir sermayelerinin olmadığını belirtmiştir. (40 görüşmeciden 12’si yeni bir iş bulabilmişken/kurabilmişken, bunların sadece 4’ü kendi alanlarında iş yapabilmektedirler.) Bu arada iş kuracak sermayeye veya iş bulma olanağına kadınların erkeklere nazaran çok daha sınırlı erişme şansına sahip oldukları görülmüştür."

'BASIN VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNDE CİDİ DARALMA'

Çalışmada, ihraçların yanı sıra kurum kapatmaları ve medya yasakları nedeniyle, bölgede örgütlenme ile basın ve düşünce özgürlüğü alanında da ciddi bir daralmanın olduğuna dikkat çekildi.

SAMER, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde toplamda 16.413 kişi kamudan ihraç edilmiş, 463 dernek, 27 vakıf, 20 gazete, 2 üniversite, 3 TV kanalı, 1 radyo, 3 haber ajansı kanalı, 11 sağlık kurumu, 139 okul, 26 öğrenci yurdu kapatılmıştır" dedi.

Çalışmanın ayrıntılarına buradan ulaşmak mümkün: http://www.ssamer.com/Haber_Detay-OHAL_KAPSAMINDA_%C3%87IKARILAN_KHKLERE_DAYANARAK__DO%C4%9EU_VE_G%C3%9CNEYDO%C4%9EU_ANADOLUDA_KAPATILAN_KURUM_VE_%C4%B0HRA%C3%87LARA_%C4%B0L%C4%B0%C5%9EK%C4%B0N_B%C4%B0R_YILLIK_RAPOR-1045.html