Sarıhan: Dünden beri yüzüm kızarıyor

İHD 18'inci Olağan Genel Kurulu'nda konuşan, CHP Milletvekilli Şenal Sarıhan, "Dünden beri yüzüm çok kızarıyor" diyerek, partisinin HDP'nin Eş Genel Başkanları ve vekillerine yönelik tepkisizliğinin mahcubiyetini ifade etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) iki gün sürecek Olağan Genel Kurulu'nda konuşan CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İHD'nin içerisinde gelen birisi olarak İHD'nin anlatamadıkları büyük acılardan geldiğini ifade ederek, İHD'nin insan hakları mücadelesinde 30 yılını tamamladığını hatırlattı.

Sarıhan, 30 yılda daha ileriye gidemeyen Türkiye'de İHD'nin varlığını sürdürebilmiş olmasının aslında Türkiye'deki halkların mücadele kararlılığının, direngenliğinin ilginç bir örneği olduğunu söyledi. 

CHP Milletvekilli Şenal Sarıhan,"Biraz önce Hişyar arkadaşı dinlerken aslında yüzümün kızardığını ifade etmeliyim. Dünden beri yüzümün çok kızardığını ifade etmeliyim" diyerek, partisi CHP'nin HDP'li Eşbaşkanlar ve milletvekillerinin tutuklanmasına dönük sessizliğini eleştirdi.

Sarıhan konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Biz İHD okulunun öğrencileriyiz. Tahir Elçi, Vedat Aydın bizim öğretmenlerimizdi. Biz bu okullardan neler öğrendik? Hangi inançtan ve düşünceden olursa olsun, hangi etnik kökenden olursa oldun insanın hakkı olduğunu ve bu hakkın bir onur olduğunu, insanlık onuru için bizim daima haksızlığa karşı mücadelede hazır olmamız gerektiğini öğrendik. Bunun bir bedeli de olduğunu öğrendik elbette."

İçinde bulundukları koşullarının çok zor olduğuna değinen Sarıhan, şöyle konuştu: "Acaba 90 gün işkence gören sonra bir 90 gün daha işkence gören Metin Bakkalcı bunun için ne diyor? Bugün daha mı zor daha mı kolay? Metin ve Metin'e benzeyenler işkence görüyordu. Bugün ise herkes işkence görüyor. Maddi ya da manevi herkes işkence görüyor. 1402'liklerimiz olmuştu benim kocam gibi. Çocuğumuza 23 Nisan öncesi armağan olarak vermişlerdi görevine son verme kararını. Şimdi binlerce insan var ve önemli bir bölümünün inançları ile biz özdeş değiliz ama haksızlığa uğruyorlar. İnsanlar açlığa ve sokağa bırakılıyorlar, medeni ölü haline bırakılıyorlar."

"TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda görev alırken, Adalet ve Anayasa komisyonunu tercih etmedim. İnsan Hakları Komisyonu'nda görev alırken büyük hayaller içerisindeydim. Neler yapabiliriz diye düşünüyordum, ama unutmuşum bir şeyi. Orada çoğunluk olamamanın bir varlık gösterememek anlamına geldiğini unutmuşum" sözlerini sarf eden Sarıhan, örgütlenmenin önemine işaret etti.