Şırnak'ın Cizre ilçesindeki sıkıyönetim 20. gününde. 

Cudi, Yafes, Tekeli ve Nur mahallelerinde halk, 20 gündür Saray'ın özel kuvvetlerinin tank ve zırhlı araçlarıyla gerçekleştirdiği ağır saldırısı altında. İlçenin yüzde 90'ınında elektrik yok. Abluka altındaki mahallelerde elektik olmadığı gibi su da yok. Günlerdir de gıda sıkıntısı yaşanıyor.

İlçede bulunan HDP Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız, dün son 20 günün en ağır saldırısının yaşandığını söyledi, "Tank atışlarının en yoğun olanı dün yaşandı. Devletin ne yapmak istediği de artık net olarak anlaşılmaya başlandı" dedi.

Bugünün düne göre nispeten daha sakin bir sabah yaşandığını söyleyen Sarıyıldız, "Ancak saldırıları sürüyor. Az önce 7 yaşındaki bir çocuk keskin nişancılar tarafından ayağından vuruldu" diye konuştu.

29 SİVİL KATLEDİLDİ, 100'ÜN ÜZERİNDE YARALI VAR

Devletin Cizre'yi tamamen boşaltmak istediğinin altını çizen Sarıyıldız şöyle konuştu: "Halka karşı katliam ve göç ettirme politikası devrede. Sistemli olarak bir vahşet programı uygulanıyor. 20 gün boyunca şehir kuşatıldı, 4 mahallede elektrik yok, su yok. Sistematik olarak bu mahallelere tank ve top atışları oldu, birçok ev yıkıldı, insanlar evlerinin altında kaldı, yaralandı. Artık yaralıların listesini de tutamaz hale geldik. İletişim çok sınırlı olduğu için her mahalleden sağlıklı bilgi gelmiyor ancak 100'ün üzerinde yaralı olduğunu tahmin ediyoruz."

Sarıyıldız yaşanan can kayıplarına ilişkin de şu bilgiyi verdi: "29 sivil insan öldürüldü. 25'i doğrudan ya keskin nişancı tarafından ya da tanklardan, zırhlı araçlardan açılan ateşle öldürüldü. Bunların tümü sivil insanlardı. 4 kişi de saldırılar sırasında yaşanan kalp krizi ile yaşamını yitirdi. Bu vahşet politikasıdır."

'CUMHURBAŞKANI'NIN HİTLER'İ ÖRNEK VERDİĞİ ÜLKEDE...'

Dün bazı mahallelerin girişlerinde "Boşaltın yoksa kimyasal silah kullanacağız" şeklinde anonsların yapıldığı yönünde halkın kendilerine başvurusu olduğunu söyleyen Sarıyıldız, "Anonsları yapanlar herhalde sonsuz yetki ile donatılmışlar ki ağızlarına geleni söylüyorlar. Cumhurbaşkanı'nın kendi istediği sisteme Hitler'i örnek verdiği bir ülkede sıradan bir polis de halka, gelişi güzel keyfi bir şekilde 'Boşaltmazsanız yoksa kimyasal atarım' diyebilecek kadar pervasızlaşabiliyor. 21. yüzyılda böyle bir çılgınlığın yapılmayacağını biliyoruz ama bu kara bir propaganda. Halkı sindirmeye, korkutmaya, yerinden sürdürmeye yönelik bir politika."

‘BELEDİYELERİN HALKA BARINMA DESTEĞİ DE POLİSLERCE ENGELLENİYOR’

Birçok insanın evi başına yıkıldığı ve günlerdir açlık ve susuzluğa mahkûm edildiği için evlerini bırakıp ilçe merkezine geldiğini hatırlatan Sarıyıldız, belediyenin evsiz insanları Eğitim Destek Evi ile bir kaç binaya yerleştirmek istediğini ancak polisin "Yerleştiremezsiniz, müdahale ederiz" dediğini aktardı.

Sarıyıldız şöyle konuştu: "İnsanların bir kısmı Şah, Dağkapı ve Dicle gibi ilçenin merkezindeki mahallelere geldi. Bir kısmı da Cizre’nin çıkışındaki Konak Mahallesi'ne doğru gitti. Şehir merkezine gelen evli çocuklu iki kadın taranarak yaralandı. Halkın ilçenin merkezine gelmelerini de istemiyorlar. Belediyeye yakın bir yerde insanlar birikti. Belediyeye ait bir iki binayı tahsis ettik. Eğitim Destek Evi ile bir iki binayı daha ayırdık. Ancak emniyet hemen aradı, 'orayı açarsanız müdahale ederiz' dediler. Şehir merkezinde kalmasını istemiyorlar. Cizre'den tamamen ayrılmalarını istiyorlar. Halkı Cizre'nin dışına sürmek istiyorlar. Nüfus azaldığında Kobane'de olduğu gibi hiç ama hiç bir ayrım yapmaksızın her yeri tanklara dövmeyi planlıyorlar. Bu nedenle hala Cizre'de çok büyük bir katliam riskinin olduğunu söylüyoruz. Vahşet politikası gün gün devrede."

'CİZRE'DE KAR YAĞIYOR'

İlçeyi terk etmek istemeyen insanların akrabalarının yanına yerleştiğini, bir evde 3 ailenin barındığını, camilerde insanların kaldığını anlatan Sarıyıldız, "Şehrin yüzde 90'ında elektrik yok. İlçe merkezine normalde pek kar yağmaz. Ama bugün kar yağdı. İlçe merkezinde kalanlar akrabalarının yanına yerleşti. İlçe dışına çıkanlar da yürüyerek köylere ulaşmaya çalışıyor" dedi.

Özel harekât polislerinin saldırılarının ardından tekbir getirerek gösteriler yaptığını hatırlatan Sarıyıldız, "Tıpkı IŞİD çeteleri gibiler. Belli ki bunlar, ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir kovuşturmaya uğramayacakları güvencesi ile buraya gönderilmişler. Günlerdir burada yaptıkları öldürme, yaralama, yakıp, yıkma suç 90'lı yıllarda bölgede görev yapan o dönemin vahşet birimlerinin yeniden devşirilip bölgeye gönderildiği de ifade ediliyor" dedi.