HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre ve Silopi "KCK" davalarının 'güvenlik' gerekçesiyle Elazığ ve Malatya'ya nakledilmesi hakkında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Sarıyıldız, yaklaşık 4 yıldır cezaevinde olan ve aralarında Silopi eski Belediye Başkanı Emin Toğurlu ve İdil Belediye Başkanı Resul Sadak’ın da bulunduğu Kürt siyasetçilerin yargılandığı Cizre ve Silopi “KCK” davalarının güvenlik gerekçesiyle Elazığ ve Malatya’ya gönderildiğine dikkat çekerek, “KCK” adı altında yürütülen siyasi soykırım operasyonları sonucunda binlerce kişinin yasadışı 'delil'lerle ve hukuk dışı dinlemelerle tutuklandığını belirtti.
'DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR'
Operasyonlarının en yoğun yaşandığı yerlerin başında ise Şırnak’ın geldiğine vurgu yapan Sarıyıldız, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 21-23 Eylül 2011 tarihleri arasında Şırnak ve ilçelerinde düzenlenen eş zamanlı "KCK" operasyonu çerçevesinde tutuklanan Silopi ve İdil belediye eski belediye başkanları, BDP Silopi eski başkanı ve eski il genel meclis üyelerinin yargılandığı dava dosyalarının Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldüğüne değindi. 
Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Şırnak'ın Cizre ilçesine Ağır Ceza Mahkemesi kurulmasına karar verdiğini ifade eden Sarıyıldız, şu bilgileri verdi: "HSYK tarafından alınan kararın ardından söz konusu iki dava dosyası, Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 'yetkisizlikle' yeni kurulan Cizre Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Cizre Ağır Ceza Mahkemesi, 'Mevzuat gereği tam kurulmadan dosyalar geldiği için yetkili değilim' dedi ve dava dosyasını, yeniden Şırnak'a gönderdi. Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi de dava dosyasını 'uyuşmazlık mahkemesine' gönderdi. Cizre Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasını 'uyuşmazlığı çözmesi ve yetkili mahkemeyi belirlemesi' için 5. Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdi. Yaklaşık 5 ay süren değerlendirmenin ardından Yargıtay 5. Ceza Dairesi her iki dava dosyasını yeniden Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ancak Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi bu kez 'güvenliği' gerekçe göstererek, 22'si tutuklu 83 kişinin yargılandığı 'Cizre KCK' davasını Malatya’ya, 3’ü tutuklu 14 kişinin yargılandığı 'Silopi KCK' davasını da Elazığ’a nakletti."
Ceza yargılamalarında davaların sonuçlanması, adaletin yerinde ve zamanında tesis edilmesi hususunda kaygı yaratan olgulardan birisinin de “davaların nakli” mevzusu olduğunun altını çizen Sarıyıldız,  şöyle devam etti: “Yaşanan örneklere baktığımız vakit, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 19'uncu maddesinde yer alan bu hüküm; kolluk güçlerinin yargılandığı davalarda sanıkların lehine; toplumun muhalif kesimlerinin yargılandığı, düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti kapsamında görülen  davalarda ise sanıkların aleyhinde olacak şekilde uygulanagelmektedir. Cizre ve Şırnak Ağır Ceza Mahkemeleri arasındaki görev tartışması nedeni ile uzun bir süre haksız bir şekilde cezaevinde yatan 25 Kürt siyasetçisinin yargılandığı iki ayrı davanın Elazığ ve Malatya’ya gönderilmesi yaşanan mağduriyeti ikiye katlamıştır. Cizre ve Silopi 'KCK' davalarında haksız yere yıllardır cezaevlerinde tutulan Kürt siyasetçilere düşman hukuku uygulanmaktadır."
'SALDIRI OLMAYACAĞI GARANTİSİNİ VERİYOR MUSUNUZ?'
 HDP'li Sarıyıldız, Bakan Bozdağ'a şu soruları yöneltti:
"Cizre ve Şırnak davalarında 25 sanık tutuklu olduğu halde yargılamanın sürüncemede bırakılmasının izahı nedir? Yargı mekanizmalarının keyfi tutumları neticesinde meydana gelen hak ihlallerini engellemek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Bir hukukçu olarak davaların sürüncemede bırakılması ile ilgili uygulamaların ve yarattığı sonuçların adil yargılanma ilkesi ile çeliştiğini düşünüyor musunuz? 
'KCK' davalarında Bakanlığınız nakil kararlarını verirken hangi ölçüleri esas almaktadır?
Cizre ve Silopi davalarının nakil kararıyla gönderildiği Elazığ ve Malatya’da davanın sanıkları ile sanık yakınlarına yönelik bir saldırının olmayacağının garantisini verebiliyor musunuz?
Nakil kararlarının genellikle faili kamu görevlisi olan davalarda sanıkların lehine, toplumun muhalif kesimlerinin yargılandığı davalarda ise sanıkların aleyhine verilmesinin izahı nedir?"