Sarıyıldız saldırıyı anlattı, hükümete 9 soru yöneltti
HDP Milletvekili Sarıyıldız, dün Cizre'de uğradıkları saldırıya ilişkin soru önergesi verdi. Ankara'da bakanlık ile görüşme yapıldığı anda bile saldırının sürdüğüne dikkat çekti.
HDP Milletvekili Sarıyıldız, dün Cizre'de uğradıkları saldırıya ilişkin soru önergesi verdi. Ankara'da bakanlık ile görüşme yapıldığı anda bile saldırının sürdüğüne dikkat çekti.
HDP Milletvekili Sarıyıldız, dün Cizre'de uğradıkları saldırıya ilişkin soru önergesi verdi. Ankara'da bakanlık ile görüşme yapıldığı anda bile saldırının sürdüğüne dikkat çeken Sarıyıldız, "Yaralı yurttaşları, ambulansın gelmemesi üzerine Cizre Belediyesi’ne ait cenaze aracına üst üste bindirmek zorunda kaldık" bilgisini de verdi. Sarıyıldız, bir polisin yaralıların hastaneye kaldırılması talebine "Zaten son dakikalarını yaşıyor" yanıtını verdiğini de aktardı.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, kendisinin de içinde bulunduğu gruba devlet güçlerince ateş açılması hakkında, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya soru önergesi verdi.
'YARALILARI ÜST ÜSTE BİNDİRMEK ZORUNDA KALDIK!'
Sarıyıldız, önergesinde saldırı anına ilişkin şu bilgileri verdi: "20.01.2016 tarihinde Cizre Belediye Eş Başkanı Sayın Kadir Kunur’un da aralarında bulunduğu 30 kişilik grup ile 3 cenaze ve 4 yaralıyı almak için sabah saatlerinde benim de içinde bulunduğum heyetle birlikte Cudi Mahallesi’ne doğru hareket ettik. Yola çıkmadan önce Cizre Kaymakamı’nın kullandığı 3 ayrı telefon numarasına 'Kaymakam Bey, cenaze ve yaralıların ailelerinden oluşan 10-15 kişiyle Cudi Mahallesi’ne doğru gidiyoruz. Bilginiz olsun' şeklinde SMS attım. Getirdiğimiz cenazeler, iki gün önce yaralı iken AİHM’in vücut bütünlüğünün korunması yönünde hakkında tedbir kararı verdiği Serhat Altun ve 3 gün boyunca kayıp olan, kendisine ulaşılamayan Ahmet Tunç ile üç gün önce öldürülen Mehmet Kaplan adlı yurttaşlara aitti. Cenaze ve yaralıları Cudi Mahallesi’nden aldıktan sonra Dağkapı Mahallesi’ne geçmeye çalışırken, Nusaybin Caddesi üzerinde 100 metre ötemizdeki iki zırhlı araçtan üzerimize ateş açıldı. Açılan ateş sonucunda Cizre Belediye Meclis Üyesi Hamit Poçal ve İMC TV kameramanı Refik Tekin’in de aralarında bulunduğu 10 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Sırtından ve başından vurulan Abdulhamit Poçal ve Selman Erdoğan adlı yurttaşlar hastanede yaşamını yitirdi. Yaralı yurttaşları, ambulansın gelmemesi üzerine Cizre Belediyesi’ne ait cenaze aracına üst üste bindirmek zorunda kaldık."
POLİS: ZATEN SON DAKİKALARINI YAŞIYOR!
Yaralıların hastaneye götürülmeleri gerekirken, Murat Akançay Polis Karakolu’nda durdurulduklarına dikkat çeken Sarıyıldız, yaralıların, karakolda yaşadıklarını kendisine şu sözlerle ilettiklerini aktardı: "Karakolda bulunan polisler tarafından darp edildik ve hakarete uğradık. İçerisinde bulunduğumuz cenaze aracından indirilip dövüldük. Henüz yaşamını yitirmeyen ağır yaralı olan Abdulhamit Poçal yerde sürüklendi. Hamit için ‘durumu ağırdır hastaneye hemen kaldırılmalı’ dememize rağmen bir polis ‘zaten son dakikalarını yaşıyor’ diye yanıt verdi."
Grupta yer alan ve ayağından yaralanan Zinar Demir adlı kişinin de, hastanede tedavisi henüz tamamlanmadan gözaltına alınarak, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirten Sarıyıldız, "Yaralanan bütün yurttaşlar hakkında olayın meydana geldiği aynı gün Cizre Savcılığı tarafından gözaltı kararı çıkarıldı" diye ekledi.
"Cizre Belediye Eş Başkanımız Sayın Kadir Kunur ve yanımıza almak zorunda kaldığımız 3 yaralının da olduğu bir grup yurttaş ile bir evin bodrumuna sığındık. Güvenlik güçleri tarafından durmaksızın bulunduğumuz eve yönelik ateş açıldı" diyen Sarıyıldız, şunları da aktardı: "Ankara’da Grup Başkanvekilimiz Sayın İdris Baluken’in Bakanlığınıza bağlı yetkililer ile görüşme yaptığı saatte dahi bulunduğumuz evin yakınlarına güvenlik güçleri tarafından en ağır biçimde silahlı saldırıya devam edildi. Yaklaşık 6 saat sonra bulunduğumuz evden çıkabildik."
'SIĞINDIĞIMIZ EVE SALDIRI EMRİNİ KİM VERDİ?'
HDP'li Sarıyıldız, Bakan Ala'dan şu sorularına yanıt istedi:
"Cizre Kaymakamı’na ‘Kaymakam Bey, cenaze ve yaralıların ailelerinden oluşan 10-15 kişiyle Cudi Mahallesi’ne doğru gidiyoruz. Bilginiz olsun’ yazılı mesajı SMS ile bildirmeme rağmen, şahsımın da içerisinde bulunduğu yaralı ve cenazeleri taşıyan sivil bir gruba neden ateş açılmıştır? Ateş açma emrini kim vermiştir?
İki zırhlı araçtan ateş açan ve emri veren kolluk güçleri ve Cizre Kaymakamı hakkında herhangi bir adli/idari inceleme ya da soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa bu soruşturmanın içeriği nedir? Başlatılmamışsa sivil bir grubu otomatik silahlarla tarayan güvenlik güçlerine soruşturma açılmamasının nedeni nedir? Zırhlı araç içerisindeki kamera kayıtları incelendi mi?
Yukarıda sözü edilen zırhlı aracın içerisindeki ve olayın olduğu cadde/sokaktaki mobese kayıtları, bakanlığınız yetkilileri tarafından incelemeye alınmış mıdır? İncelenmesi yönünde talimat verilmiş midir?
Cizre Kaymakamı’na ilettiğim yukarıdaki yer zaman ve grubun niteliğini bildirdiğim bilgilendirme mesajı başta Bakanlığınız olmak üzere, Şırnak Valisi ve ilgili kolluk amirlerine iletilmiş midir? İletilmediyse neden?
Abdulhamit Poçal ve Selman Erdoğan isimli sivil yurttaşların öldürülmesi olayına karışan kolluk güçlerinin kimlik tespiti ve yakalaması için bakanlığınız tarafından soruşturmaya dönük ne tür çalışmalar yürütülmüştür? Öldürme olayına karışan kişi sayısı tespit edilmiş midir? Tespit edilmiş ise kaç kişidir? Bunlardan kaçı bakanlığınıza bağlı güvenlik gücü kadrosundadır?
Sığınmak zorunda kaldığımız eve ateş emrini hangi idari makam vermiştir? Grup Başkanvekilimiz Sayın İdris Baluken ve beraberindeki partili milletvekili arkadaşlarımızın Bakanlığınız yetkilileri ile yaptığı görüşmede ateşin durdurulacağı yönünde teminat verilmesine rağmen neden bulunduğumuz evin civarına aralıksız bir şekilde zırhlı araçlardan ateş açılmıştır? Ateş açan kolluk güçleri hakkında herhangi bir adli/idari soruşturma ya da inceleme başlatılmış mıdır?
Yaralıların içerisinde olduğu Cizre Belediyesi’ne ait cenaze aracının Murat Akançay Karakolu’nda durdurulmasının sebebi nedir? İvedilikle hastaneye götürülmesi gereken yaralıların karakolda bekletilme süreleri ne kadardır? Karakol giriş-çıkış tutanakları incelemeye alınmış mıdır?
Görgü tanıklarının ifadesine göre, yaralılara karakol önünde işkence ve hakaret ettiği ve henüz yaşamını yitirmemiş olan Abdulhamti Poçal’ı yerde sürüklediği iddia edilen kolluk güçleri hakkında herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır? Başlatılmamışsa neden?
Karakoldaki kamera kayıtları bakanlığınız tarafından incelemeye alınmış mıdır? Hastaneye geç götürüldüğü için yaşamını yitiren Abdulhamit Poçal ve Selman Erdoğan’ın ölümüne neden olduğu iddia edilen tüm karakol personeli hakkında bakanlığınız tarafından yapılması planlanan adli/idari inceleme/soruşturma var mıdır? Var ise içeriği nedir? Yok ise neden?"