Savaşın mali bilançosu: Sadece 11 ayda 5.4 milyar

Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı bütçe rakamlarındaki 5.4 milyar TL’lik açığın korkunç olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sezai Temelli, “Bu bütçe rakamlarındaki artışın en önemli gerekçesi AKP hükümetinin sürdürdüğü savaş politikasıdır” dedi.

Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı bütçe rakamlarındaki 5.4 milyar TL’lik açığın korkunç olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sezai Temelli, “Bu bütçe rakamlarındaki artışın en önemli gerekçesi AKP hükümetinin sürdürdüğü savaş politikasıdır” dedi.

Maliye Bakanlığı (MB) 2015 yılı Ocak-Kasım dönemi bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Rakamlara göre bütçe 11 aylık dönemde 5.4 milyar TL açık verdi.

2014 yılı Kasım ayında bütçe giderleri 35 milyar 618 milyon TL olarak gerçekleşmiş iken, 2015 yılının aynı ayında yüzde 20,8 oranında artarak 43 milyar 9 milyon TL oldu. 2014 yılı Kasım ayında faiz hariç bütçe giderleri 32 milyar 431 milyon TL olarak gerçekleşmiş iken 2015 yılı Kasım ayında yüzde 20,7 oranında artarak 39 milyar 140 milyon TL oldu.

Personel giderleri de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,9 artarak 10 milyar 909 milyon lira oldu. Böylece Kasım 2015'te personel giderleri için bütçede öngörülen 119 milyar 170 milyon lira ödeneğin yüzde 9,2'si kullanıldı.

Mal ve hizmet alım giderleri de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,1 artarak 4 milyar 535 milyon lira olarak gerçekleşti.

ANF’ye konuşan, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Sezai Temelli, bütçedeki artışın sadece Ocak, Kasım aralığındaki aylarla sınırlı olmayacağına dikkat çekerek, “7 Haziran seçimleri sonrasında AKP hükümetinin kararı sonrası şekillenen savaş ortamı doğal olarak bütçe rakamlarına da yansıdı. Eylül ve Ekim aylarında da bu şekilde bir artış var. Örtülü ödeneğin tükendiği ve idari bütçenin ayrıldığını biliyoruz. Bu bütçe rakamlarının artışının en önemli gerekçesi AKP hükümetinin sürdürdüğü savaş politikasıdır. Bu savaş politikasının birebir yansıdığı yer bütçedir. Önümüzdeki yıla dair de güvenlikçi zihniyete dayalı bütçe, bu rakamları daha da arttıracak yönde gelişme gösterecek” şeklinde konuştu.

‘SAVAŞIN TOPLUMSAL MALİYETİ: BÜTÇE’

Sürekli kamuoyunda ve medyada savaşa gönderilen asker sayılarıyla övünülmesinin bir de toplumsal maliyetinin olduğunu söyleyen Temelli, bu toplumsal maliyetin karşılığını bulduğu yerin de; bütçe olduğunu belirtti. Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu maliyete katlanan yine halklar ve emekçilerdir. Bu yük onların üzerine gelmektedir. Bu yükün nasıl karşılandığına baktığımızda sürekli yapılan zamları görüyoruz. Her şeye inanılmaz derece de zam geliyor. Bu bütçe harcamaları yapılan zamlardan karşılanıyor.”

‘ÖRGÜTLÜ BİR MÜCADELE GEREKİYOR’

Toplumun bütün ezilen ve yoksul kesimlerinin maliyetlere sadece gelir kaybı olarak değil, canlarıyla da katlandıklarına dikkat çeken Temelli, “İnanılmaz bir tablo var karşımızda. Katlanılması güç bir tablo var. Her şeyden önce emekçiler, yoksullar ve toplumun bütün ezilen kesimi örgütlü bir demokrasi ve barış mücadelesi vermesi gerekiyor. Çünkü ekonomideki bu gidişat toplumsal barışı da, yaşayışı da ortadan kaldıracak bir etki yaratıyor. Dolayısıyla sosyal haklar yönünden de, ekonomik yönden de mücadelenin emekçiler tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor. Sadece savaş diye baktığımız meselenin çok ötesinde toplumun her yerinde bu anlamıyla da bir savaş var” diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ZAMLARLA GERİ ALINDI’

AKP hükümetinin seçim vaadi olan asgari ücretin bin 300 TL’ye yükseltilmesini, yapılan zamlarla ‘sapıyla alma’ olarak nitelendiren Temelli şöyle konuştu: “Asgari ücretteki bu artış bir propaganda malzemesi yapıldı ama bunun da bedeli acil bir şekilde halka hızla ödetildi. Benzine yapılan zam bile asgari ücrete yapılan zammı ilk günden eritti. Vergi dilimlerinde düzenleme yapılmadığı için 5-6 ay sonra yapılan zam geri gidecek. Bunun gibi birçok yöntemle geri alınmış olacak asgari ücretteki zam artışı. Asgari ücret artışı genel anlamda, refah artışı veya insanca yaşam için ücret artışı anlamında bir şey ifade etmiyor. Medya gücüyle bir propaganda malzemesine dönüştürüldü. Yıl bitmeden asgari ücretlilerin alım gücü, bu yılkinin gerisine düşebilir.”