Roboski katliamı, bu halk için ilk zulum,ilk katliam deðildi. Burada yaşayan halk devletin inkar politikaları gereði, 30 yıldır burada bir zulüm cenderisindedir.Roboski katliamı o kadar aleni mesaj verecek şekilde yapıldı ki artık saklanabilecek durumu yoktu.AKP hükümeti Suriye işgaline ortak olmasının verdiði özgüvenle sonuçlarını bile bile bu katliamı gerçekleştirmiştir.
Uluslararası kamuoyunun özellikle Avrupa ve Amerikanın ve kontrol ettikleri kurumların bu duruma sessiz kalacaðını net şekilde biliyordu.Bu işgal güçleri ile Kürt halkının kanı canı üzerinden anlaşmışlardı.Bu durumu net şekilde uluslar arası savaş mahkemesine, uluslar arası insan hakları örgütü tarafından götürülen roboski katliamı başvurusu için hep beraber izleyerek göreceðiz.
Açık savaş suçu olan bu katliamda savaş suçunu aklamak için mi hareket edecekler, yoksa işgal ortakları olan TC devletini aklama adına görevsizlik kararı mı alacaklar göreceðiz..
TC devleti, kendisini şu üç öðe üzerinden hep var etmiştir.Birincisi halkları inkar etmek,ikincisi bunun doðal sonucu katliamlar ve üçüncüsü ise yaptıðı katliamları unutturmak,tamamen bu üçlü saç ayaðı sayesinde bu katliamcı yanıyla yaşamını devam ettirmektedir.
O yüzden bu katliamın hesabını sormak ve katiamcıların ulusal ve uluslararası mahkemelerde üstü kapatılmadan unutturulmadan yargılanmasını saðlayıp gereken cezayı almaları saðlamak,bir daha böylesi katliamların yapılmasının önüne gececektir.Açıða çıkarılan her katliam , savaşa olan desteði azaltıp bitirecektir.
Savaşın asıl kaynaðı, top, tank, tüfek deðildir. Savaşın devamını saðlayan tamamen insan kaynaðıdır. TC devletinin kürt tarafında artık hiçbir meşruluðu kalmadıðı için savaşa insan kaynaðı tamamen Türk halkından saðlamaktadır. Katliamların açıða çıkarılması, Türkiye kamuoyuna ulaştırılması bu kaynaðında önünü kesecek ve TC devleti savaşı devam ettiremez duruma gelecektir.
Bu anlamda hazırladıðım ve savaşa katılan ve savaşın devamlılıðını sürdüren bir bireyin nelerle karşı karşıya kaldıðını kendi deneyimle sunacaðım vicdani ret metnimi size okumak istiyorum:
Ýmkanı olsa zamanı geri alabilseydim, yaşamımın bir çok zamanını belirleyecek olan çocukluk döneminde rap rap rap diye askeri düzen ayaklarımızı patlayacak şekilde yere vura vura okul avlusundan dersliklere gidip, derslerde ırkçı-cinsiyetçi-militarist müfradatı olan derslerimizi bir vucut kulak olmuş,bir vucut göz olmuş şekilde dinleyip, tenefüslerde kalemlerimizi ve cetvellerimizi silah yapıp bize gösterilen kötü olan Kürt, Ermeni, Rum, Alevi, Süryani vs.. avına çıkmazdım. Öðretilmiş oyunlarımızın kendi katilim olmasına izin vermezdim . Arkadaşlarımı da aynı şeye sevk eder,tüm dersleri kırardım.
Ýmkanı olsa zamanı geri alabilseydim, o zaman neden var olduðunu bilmedim bir savaşa gönüllü olarak komando askeri olarak yazılmazdım. O askerlik şübesinin önünde oturur, halkı askerlikten soðutma eylemini en kutsal görev gibi yerine getirirdim. O binadan içeriye girecek her insanımızın gerekirse ayaklarına kadar sarılır, o kapıdan içeriye girmemesi için her şeyi yapardım.
Ýmkanı olsa zamanı geri alabilseydim,dahil edildiðim bilmediðim bir savaşa, tanımadıðım bir halkın köylerininin tarlaları ve baðlarından başlayarak yakmaya başlayan zulmün,insanlarına nasıl ulaşacaðını tahmin ettiðiniz savaşa ortak olmazdım.
Ýmkanı olsa zamanı geri alabilseydim o nöbet emrini ret eder yerine getirmez,ve birlikte aynı şuça bulaştırılmış tüm arkadaşlarımı da aynı şeye sevk ederdim.
Ýmkanı olsa zamanı geri alabilseydim,dahil edilmiş olduðum savaşta ne öldürmüş, ne de onlar için ölememiştim. Dahil edildiðim savaşta dördüncü ayıma girerken yaralanarak PKK gerillalarına esir düştüm. Uzun sayılabilecek bir süre yani iki senenin üzerinde daðda gerilla ile birlikte kaldım. Bu süreç zihnimde bir çok şeyin billurlaştırmasını saðladı. Sistemin beynime enjekte ettiði bir çok zehirle hesaplaşmama raðmen, heyet ile birlikte Türkiyeye döndüðümde onun mahkemeleri karşısında, sizin tüm yalanlarınızla hesaplaştım ve bundan sonraki kalan askerlik hizmetini ret ediyorum diyemedim. Belki silah almayı ret ettim fakat o üniformayı, ölüm saçan o üniformayı ret edemedim. Zincirlenerek bir köle gibi askeri kışlaya teslim edildim. Onbeş ay boyunca o hakereti yaşamak zorunda kaldım. Eðer sistemin en büyük silahı olan korku mekanizmasıyla hesaplaşmış olabilseydim silahı ret ettiðim gibi, üniformasını da ret eder, halklar üzerindeki tüm oyunlarını ifşa ederdim. Ve bu bir çok şeyi deðiştirebilirdi.
Sonuç yerine: Bir insanın burada yürüyen iç savaşı reddetmediðinde neler olduðunu tamamen kendi pratiðimle ortaya koymaya çalıştım. Bir birey yukarıda anlattıklarımı ret etmediðinde yazdıklarımın hepsinden nasıl sorumlu olduðunu,ve bir bireyin savaşı nasıl beslediðini görüyorsunuz.. Bir birey Kürt halkına karşı savaşa dahil olup verilen emirleri ret etmediðinde, nasıl bir insanlık suçunu beslediðini ve bu kirli savaşın bunun sonucu nasıl devam ettirdiðini görüyorsunuz.
Aynı şekilde savaşın durmasını barışın gelmesi tavrını da, bu kirli savaşta askerliði reddeden,hatta bunu kaçırmış ve orduya dahil olmuşsa bir birey insanlık ve bir halka karşın yönelmiş savaş suçu sayılacak emirleri reddedip yerine getirmeyen bir birey bu savaşın durmasını saðlayacaktır
Bu sistem yukarıda hayıflanarak anlattıðım,ve halen vicdanen sorumluluðunu üzerimden atamadıðım bir çok suça dahil etsin,ve işi bittiðinde onun için ölemeyip esir düştüðümde,kirli yürütülen savaşta baðlarından başlayan zulmün, insanlarına nasıl ulaştıðını, işlediðimiz savaş suçu sayılacak şeyleri bizlere nasıl yaptırdıklarını anlatmaya başladıðımda benimTürk olmayıp Rum olduðumu keşfettiler.Televizyonlarından benin için karalama kampanyaları başlattılar. Türkiyeye döndüðümde ise hem uluslararası firardan hemde örgüt üyesi olmaktan dava açtılar.Tabi askeri hapishanede tırnak içerisinde vatan hainliðinde işkencesi de yanıma kar kalanlardan.
Bir de kalkmış bana seferberlik çaðrı kaðıdı göndermiş. Burada sadece düşman hukuku, Kürt halkına karşı işlemiyor. Yeter ki onun savaş sisteminin dışına çık ve onun durumunu sorgulayacak uygulamalar içerisine gir, Türk-Kürt-Laz, Alevi-Suni, Hiristiyan fark etmez. Sana karşı düşman hukuku uygulanır..
Şimdi sen bana bu hukuku uyguluyacaksın, sonra da yüzsüzlük yapıp benim için seferberlik kaðıdı çıkaracak hala benim kirli savaşımın bir parçası olacaksın diyeceksin, ben o gönderdiðin kaðıt müsvettesini yırtıðımı duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Bundan sonra mı asla senin silahını hiçbir şekilde kaldırmayacaðımı ve vicdani reddimi verdiðimi açıklıyorum
Bir öneri; Halkı askerlikten,militarizmden soðutmak bence Anayasada temel haklar arasına mutlaka alınmalıdır. Bence mecliste gurubu olan BDP milletvekilleri,halkı askerlikten soðutma suçu olan maddeyi Anayasa komisyonunda temel haklar düzenlenirken, diðer temel haklarımız arasına almayı önermeliler diye düşünüyorum. Halkı askerlikten soðutma fiili suç olamayacaðı gibi biz de ancak bu istenmeye başlandıðında bir normalleşmeye doðru yol alabileceðimizi düşünüyorum.