Serêkaniyê saldırıların yıldönümünde yeniden inşa ediliyor

Serêkaniyê saldırıların yıldönümünde yeniden inşa ediliyor

Serêkaniyê bundan tam bir yıl önce, 8 Kasım 2012'de, silahlı grupların saldırısına uğradı. Bir yıl sonra, tüm silahlı gruplar bölgeden çıkarıldı. Binlerce yıllık bir geçmişi olan Serêkaniyê, bugün yeniden inşa ediliyor. 

Serêkaniyê, uygarlığın beşiği olarak görülen Mezopotamya'nın ilk kentleri arasında yer alıyor. Tarihte bir çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Özellikle Mitanilere (M.Ö. aşağı yukarı 17. ve 13. yy arasında Kürtleri ataları olarak görüler Hurrilerden oluşan bir uygarlık) başkentlik yapan Serêkaniyê, stratejik öneminden dolayı sürekli saldırıların hedefi oldu. 

8 KASIM 2012'DE TÜRKİYE'NİN YARDIMIYLA GİRDİLER

Onlarca yıl Baas rejiminin baskılarına maruz kalan kente yönelik son saldırı, Mart 2011'de başlayan ayaklanmaları takiben, 8 Kasım 2012'de başladı. Silahlı gruplar yaklaşık bin kişilik bir güçle kente yönelmişlerdi.  Guraba El Şam, El Nusra Cephesi, Ahfad el Resul, Ahrar Hiweran, Mişel Temo isimli gruplar ile Tunis, Cezayir ve Libya gibi ülkelerden gelen savaşçılardan oluşan gruplar saldırılarda yer alıyordu. Esad rejimine karşı savaşacakları gerekçesiyle, Türkiye'nin yardımıyla sınırdan içeri girmişlerdi. 

SALDIRIYA HAZIRLANDIKLARI REJİM GÜÇLERİ SAYISI SADECE 50 İDİ!

Başlangıçta, stratejik önemdeki antik Til Xelef (Tel Halaf) beldesindeki Baas rejimi kontrol noktasına saldırdılar. Bu noktada sadece 10 asker bulunuyordu. Daha sonra rejimin Asayiş merkezi ve diğer güvenlik merkezlerine saldırarak ele geçirdiler. Silahlı gruplar Serêkaniyê kentinin Türkiye sınırındaki (Kuzey Kürdistan) Arap çoğunluklu El Mahat mahallesine dağılmaya başladıklarında, halkı göçe zorladılar. Bir çok aile, Kuzey Kürdistan'a göçmek zorunda kaldı. Ne gariptir ki, Türk devleti göçten bir gün önce, sınır tellerini kaldırmış ve Ceylanpınar'da bir çadır kampı hazırlamıştı. 

Kent merkezinde rejimin ciddi bir gücü yoktu. Sadece 50 dolayına asker güvenlik ve siyasi merkezlerde bulunuyordu. Bu askerler ile silahlı gruplar arasında 9 Aralık 2012'de çatışmalar başladı ve iki gün sonra askerler teslim oldu. Bir sonraki gün ise, teslim olan askerlerin infaz edilmiş görüntüleri internet sayfalarında yer aldı. 29 rejim askerinin Serêkaniyê'de bir toplu mezara gömüldüğü belirtiliyordu. 

KÜRT MAHALLELERİNİ BOMBALADILAR

12 Aralık 2012'de rejime ait helikopterler Mehet Mahallesi'ndeki Kürt evlerini bombaladı ve bazı mahalle sakinleri hayatını kaybetti. Onlarca ev yıkıldı. Paralel olarak, uçaklar da kentin El Hawarna mahallesinde bir evi hedef aldı. Evde bulunan silahlı grup üyeleri ile bina yakınındaki bazı siviller hayatını kaybetti.  Savaş uçaklar, daha sonra El Mahat mahallesi ve El Watani hastanesi meydanını bombaladı. 

19 Aralık 2012'de bu kez silahlı gruplar Kürtlere ve savunma güçlerine saldırdı. O tarihe kadar Kürtlere bir karşıtlıklarının olmadığını söylüyorlardı. Kürt Yüksek Konseyi'nin "ülkeye dönüş" sloganı ile yapacağı yürüyüş için çalışma yürüten Serêkaniyê Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil de çetelerin hedefi olarak hayatını kaybetti. 

Bunun üzerine YPG güçleri ile silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar başladı. Çatışmalarda YPG savaşçıları Sileman Mihemed Sino ve Ehmed Sino Qewas hayatını kaybederken, Selah Eyo Şexo isimli aktivist ile Asayiş üyesi Xalid Ömer Hemo da silahlı gruplarla görüşmelerde bulunduğu sırada esir alınarak vahşice katledildiler. 

ORTAK MECLİS KURULDU AMA

16 Ocak 2013'te Ahrar el-Heran, Guraba el Şam, El Faruk ve Ahfad el Resul taburları halka yönelik saldırılarda bulundu. Saldırganlara müdahale eden YPG güçleri halkı korurken, silahlı gruplar ağır darbeler aldı. Bunun üzerine taraflar arasında yapılan görüşmelerin sonucunda ortak bir meclis kurulmasına karar verildi. Bir süre suskunluk yaşanırken, YPG güçleri Girziro bölgesini rejim güçlerinin elinden almaya çalışırken, silahlı gruplar yeniden Serêkaniyê'de saldırıya geçti. 

15 gün boyunca süren çatışmalarda Serêkaniyê'nin bir çok mahallesi YPG güçleri tarafından alındı ve silahlı gruplar El Mahad mahallesine sıkıştı.  Bu çatışmaların sonucunda ise bölgesel bir anlaşma yapıldı. 

16 Temmuz 2013'te bu kez El Kaide bağlantılı Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Nusra Cephesi, bir YPG savaşçısını esir aldı. Bu nedenle çatışmalar yeniden başladı. YPG 48 saat içerisinde El Kaideli grupları kentten çıkararak sınır kapısının kontrolünü ele geçirdi. Bu çatışmalarda sonra Batı Kürdistan'a yönelik her tarafta El Kaideli gruplar saldırıya geçti. 

BİRİNCİ YILDÖNÜMÜNDE ÇETELER TÜMDEN TEMİZLENDİ

14 Eylül'de silahlı gruplar Serêkaniye'nin doğusundaki Elok köyüne saldırdı ve Serêkaniyê ile Dirbesiyê arasındaki yolu tuttu. YPG güçleri, bu saldırı ardından köyü kuşatma altına aldı ve dört gün içinde çeteleri köyden çıkardı. 

YPG güçleri 1 Kasım'da "Serêkaniyê Şehitlerine Bağlılık Devrimci Operasyonları"na start verdi. Beş gün içinde Til Xelef ve Menacir beldeleri ile 40 dolayında köyün denetimi YPG güçlerinin eline geçti. Serêkaniyê bölgesi bir bütün olarak El Kaideli güçlerden temizlendi. 

Böylece bölge sakinleri Serêkaniyê'ye yönelik saldırıların birinci yıldönümüne sükunet içerisinde girdi. Onlarca yıllık Baas rejiminin iktidarı ve bir yıllık çatışmalı durumun ardından Serêkaniyê,  özgür ve ortak bir yaşam umuduyla yeniden inşa ediliyor. Evlerini terk etmek zorunda kalanlar geri dönmeye başlarken, kentteki güvenlik, siyasi, ekonomik, eğitim ve sosyal alanı örgütlemek için kurulan meclis ve komiteler çalışmalarına hız verdi.