Seth Harp Rojava izlenimlerini yazdı

Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı YPG saflarında mücadele eden enternasyonalist savaşçılarıyla görüşen Seth Harp’ın izlenimleri, daha çok genç okuyucu kitlesine hitap eden Amerikan Rollingstone dergisinde yayınlandı.

‘Anarşistler İslam Devleti’ne Karşı’ başlığıyla yayınlanan izlenimlerde, Rakka’nın özgürleştirilmesine yönelik Fırat’ın Gazabı operasyonuna katılan çok sayıda anarşist ve komünist savaşçı şahsında Rojava’ya doğru artan enternasyonalist desteği irdelendi.

Dünyanın farklı ülkelerinden ve ‘sınıflarından’ gelen bireylerin Kürt halkıyla mücadele amaçlarına ve Rojava’daki mücadelelerinin daha iyi bir dünya umutlarına katkısına dikkat çekilen izlenimlerde, YPG’nin ‘klasik etnik’ veya ‘sekter’ bir örgüt olmadığının altı çizildi.

‘ROJAVA ENTERNASYONALİSTLERİN DE DAVASI OLMAYA BAŞLADI’ 

ABD, Almanya, Danimarka gibi birçok ülkeden YPG saflarına gelen savaşçıların tümünün kapitalist zihniyete ve onun dayattığı yaşam kültürüne karşı durdukları izlenimini aktaran yazar Seth Harp, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve onun örnek aldığı Murray Bookchin’in tezlerinin savaşçıların en fazla üzerinde durduğu konular olduğunu kaydetti. Savaşçıların kapitalizmin yaşadığı krizden Amerikan medyasında kadının cinsel anlamda sömürülmesine kadar birçok konuda tartışıkları bilgisini veren Harp, Rojava’nın da sol enternasyonalistler için önemli bir davaya dönüştüğünü yazdı.

YPG’nin ideolojisine bağlı kalarak saflarında herhangi bir rütbeye izin vermediğini yazan Seth Harp, “YPG liderlerini direkt olarak seçiyor ve generalleri dahi kendi elbiselerini kendileri yıkıyor, yemek pişiriyor. YPG’nin tümüyle kadınlardan oluşan YPJ adlı kadın ‘tugayı’ var ve önemli pozisyonlara YPG ve YPJ’lilerce ortaklaşa komuta ediliyor” diye belirtti.

İTALYAN SAVAŞÇI: ‘ORADA BİR DEVRİM VAR VE SAVAŞÇILARA İHTİYAÇLARI VAR’

YPG bünyesinde kurulan enternasyonalist taburlarda Alman, İtalyan, Amerikan, İngiliz, Basklı, Finli ve hatta Tibetli savaşçılarla görüşen Rollingstone yazarı, İtalyan savaşçı Karim Franceschi’nin görüş ve çağrılarını da paylaştı. İspanya İç Savaşı sırasında Franco diktatörlüğüne karşı 60 bin enternasyonalist savaşçının savaştığını hatırlatan Franceschi, daha fazla enternasyonalistin kendilerine katılması gerektiğini söylüyor.

Franceschi, Rojava’da mücadele etmenin sadece kişisel bütünlüğü yakalamak olarak görülmemesi gerektiğini vurgularken, “Bu tabiki bir bireysel seyahat değil. Orada bir savaş var. Bir devrim var. Ve savaşçılara ihtiyaçları var” diye ekliyor.

ORTA SINIFTAN VE İYİ EĞİTİMLİ GENÇLER ÇIKIŞI ROJAVA’DA BULUYOR

Zerdeşt adını alan Alman savaşçının Bavyera’lı bir doktorun oğlu olduğunu  aktaran Seth Harp, birçok enternasyonalist savaşçının orta sınıftan ve iyi eğitimli olduğuna dikkati çekti.

Bir başka Alman savaşçı Agit’in ailesinin kendisinden beklediği ‘kapitalist yaşamdan’ nefret ettiğini söylediğine vurgu yapan Harp, Agit’in “bu tür bir yaşamdan nefret ediyorum. Özellikle de, dünyadaki insanların çoğunluğunun yoksul olduğunu ve bizim refahımızın sadece onlar yoksul kalacakları için mümkün olabildiğini görünce” şeklindeki sözlerini satırlarına taşıdı.

İSPANYA’DA ‘NO PASARAN!’, ROJAVA’DA ‘DEVLETE VE HİLAFETE HAYIR!’

Seth Harp’ın görüştüğü Amerikan savaşçı Brace Belden ise, Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı yürütülen mücadelenin ‘yeni bir İspanya İç Savaşı’ olduğunu söylüyor. Belden, şöyle diyor: “Halk Cephesi’nin anarşistleri ve komünistlerinin yerinde şimdi aynı anti-kapitalist ideolojileriyle Suriyeli Kürtler var. Ve faşist dictator Franco’nun yerinde ise DAİŞ var. İspanya Cumhuriyeti’nin slogan ‘No Pasarán! (Geçit yok)‘ idi. Rojava’nın slogan ise, ‘Devlete hayır/hilafete hayır’.

GERÇEKTE MODERN DÜNYANIN ‘HASTA’ OLDUĞUNU ANLADI

Danimarkalı Tommy Mørck adlı enternasyonalist savaşçı ise, oldukça hareketli bir okul ve iş yaşamının ardından Rojava’daki devrime katılmaya karar vermiş. Gerçekte modern dünyanın ‘hasta’ olduğunu anladığı güne kadar sorunlar yaşadığını söyleyen Mørck, sonraları ülkesine gelen Suriyeli mültecilere yönelik kötü muameleden oldukça etkilenmiş.

Daha sonra Rojava devrimiyle tanışan Tommy Mørck, Suriye Demokratik Güçleri’nin Rakka’ya yönelik operasyonunun başladığı bir dönemde Ayn İssa’da savaşa katılmış.

‘EKONOMİK DURUMA RAĞMEN SOKAKTA YATAN, DİLENEN VEYA AÇLIKTAN ÖLEN YOK’

Rollingstone’daki izlenimlerinde Türk savaş uçaklarının bombardımanında yaşamını yitiren Amerikan savaşçı Michael İsrael’e de yer veren Seth Harp, İsrael’in Rojava’da yaşamını yitiren 5’inci Amerikan savaşçı olduğunu belirtti. Harp, İsrael’in aynı zamanda ABD gibi NATO üyesi olan Türkiye’nin katlettiği ilk Amerikan savaşçı olduğunu hatırlattı.

Rojava kentlerindeki zorlu ekonomik koşullara rağmen ne bir evsiz ne de dilenci görmediğinin kaydeden Harp, sınıfsız bir topluma ait gibi görünen insanların mutlu olduğunun altını çizdi. 

İzlenimlerinin sonunda İtalyan savaşçı Franceschi’den aldığı maili paylaşan Seth Harp, Aralık ayında kurulan Anti-faşist Enternasyonalist Tabur’un İspanya İç Savaşı’ndaki enternasyonalist savaşçılar örnek alınarak hayata geçirildiğini aktardı.

‘BU DEVRİMİN KENDİ DEVRİMLERİ HİSSETMELERİ YETERLİ’

Franceschi’nin 2017 yılı boyunca sürebilecek bir Rakka savaşına katılma amacından bahseden Harp, yazısını İtalyan enternasyonalistin YPG’ye katılacaklar için yaptığı tarifle sonlandırdı: “Eğer bize katılmak istiyorlarsa, buradaki ideallerinin sadece öldürmek veya yok etmek olmadığını bilmeleri gerekir. Anarşist, sosyalist, solcu veya başka birşey olabilirler. Ama bu devrimin kendi devrimleri olduğunu hissetmeliler. Çünkü bunlar, insanların uğruna öldüğü ideallerdir.” 

Yazının linki: http://www.rollingstone.com/politics/features/american-anarchists-ypg-kurdish-militia-syria-isis-islamic-state-w466069