9’u tutuklu, 22 ÇHD'li avukatın yargılandığı davanın ilk duruşmasında ara karar günü. Duruşma tutuklu avukat ÇHD İstanbul Şube Sekreteri Güçlü Sevimli'nin savunması ile devam ederken, duruşmanın sonunda mahkeme heyetinin tahliye taleplerine ilişkin ara kararını açıklaması bekleniyor.

9'u tutuklu 22 Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların yargılandığı davanın ilk duruşması üçüncü gününde İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Duruşmaya tutuklu avukatların tamamı katılırken, tutuksuz olarak yargılanan avukatlardan 7’si duruşmada hazır bulundu. Yargılanan avukatları savunmak amacıyla kalabalık bir avukat grubunun da katıldığı duruşmaya çok sayıda tutsak yakını da izleyici olarak katıldı. Tutuklu avukatlar duruşma salonuna girdikleri sırada "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı attı. Tutuklu yakınları da avukatlara, "Devrimci Avukatlar onurumuzdur" ve "Adalet istiyoruz" sloganlarıyla karşılık verdi.

Yapılan kimlik tespitlerinin ardından duruşma dün savunması yarıda kalan Naciye Demir'in savunması ile devam etti. Ardından tutuklu avukat ÇHD İstanbul Şube Sekreteri Avni Güçlü Sevimli'nin savunmasına geçildi. Savunmasında ÇHD ve faaliyetleri hakkında sunum yapacağını belirten Sevimli, bunun sebebinin ise tutuklu bulunmasının nedeninin ÇHD faaliyetleri olduğunu söyledi.

Operasyonun yapıldığı sabah bir avukat arkadaşı tarafından ÇHD'ye operasyon yapıldığı bilgisinin kendisine verildiğini kendisinin de aramalara gözlemci olarak katılmak üzere çıktığını belirten Sevimli, "Ben kalktım giyindim ve derneğe gitmek için çıkacaktım. O sırada televizyonu açtım ve baktım. Alt yazıda hepimizin ismi geçiyordu ve gözaltına alındığımız yazıyordu. Ben kafamı pencereden çıkardığımda zaten evin önü polis ile doluydu" dedi.

Polislerin evinde arama yaparken sadece ÇHD ile ilgili bir şeyler aradığının altını çizen Sevim, "Ama bütün aramalarına rağmen herhangi bir şey bulamadılar. Onun için burada ÇHD yargılanmak isteniyor" dedi. ÇHD'nin 1974'te kurulduğunu, 1980'de kapatıldığını ve 1990 da yeniden kurulduğunu ve faaliyetlerine halen devam ettiğini belirten Sevimli, ÇHD'nin bir demokratik kitle örgütü olduğunu, ezilenlerin ve yoksul halkın yanında yer aldığını söyledi. Sevimli, "ÇHD işçi sınıfının her daim yanındadır, hak alma ve hak arama mücadelesinin neferlerindendir. Derneğimizi aradılar fakat hiçbir şey bulamadılar. Kolluk, özellikle Yürüyüş dergisini aldı. Bu kolluğun ön yargısını gösteriyor. ÇHD, her türlü emperyalist politikaya karşı mücadele eder. ÇHD'li avukatlar her dönem gözaltına alınmıştır. Avukat Fazıl Ahmet Tamer, Bedri Yarayıcı, Zeki Rüzgar, Behiç Aşçı bunlardan bir kaçıdır. ÇHD, ulaşım zamlarına, çevre katliamlarına, hapishanelerdeki hukuksuzluklara karşı davalar açtı. Polisin katlettiği Alaaddin Karadağ'ın, hapishanede işkencede öldürülen Engin Çeber'in, polisin sakat bıraktığı Ferhat'ın davalarına biz baktık. Sokak ortasında polisin öldürdüğü Soner Çankal, Cem Aygün, Baran Tursun, Festus Okey'in davalarına biz baktık. İstanbul Barosu ile Alo İmdat Polis Hattı'nı kurduk ve polis şiddetine maruz kalanların davalarına baktık. Polis bizi tehdit etti. Ama yılmadık. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne atanan Sedat Selim Ay'ın görevden alınması için kampanya başlattık. Yıkımlarına karşı mahalleli ile birlikte nöbet tuttuk ve biz gözaltına alındık, 2 gün sonra yıkımlar başladı. Gezi isyanında biz yoktuk ama yine ÇHD'li avukatlar vardı. Gezi sürecine ilişkin sayısız dava ve soruşturma açıldı" dedi.
Duruşma Sevimli'nin savunması ile devam ediyor.