Sınır nöbetindeki Filistinliler: Kobanê’nin zaferi Ortadoğu’nun zaferidir
Sınır nöbetindeki Filistinliler: Kobanê’nin zaferi Ortadoğu’nun zaferidir
Sınır nöbetindeki Filistinliler: Kobanê’nin zaferi Ortadoğu’nun zaferidir
Kobanê direnişine destek için her inanç, dil ve kültürden yurttaşın katıldığı sınırdaki nöbet eylemcileri arasında yıllardır İsrail’in katliamcı saldırılarına maruz kalan iki Filistinli genç de yer alıyor. Filistinli gençler, İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları ile DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarının aynı olduğuna dikkat çekerken, Kobanê’deki zaferin aynı zamanda Filistin ve tüm Ortadoğu’nun zulme karşı zaferi olacağına vurgu yaptı.
Kobanê’ye dönük DAİŞ çetecilerinin saldırılarının ardından YPG ve YPJ savaşçılarının direnişiyle eş zamanda başlayan sınır hattındaki nöbet eylemi birçok farklı kesim ve halktın katılımıyla devam ediyor. Kobanê’de farklılıkların bir arada eşit yaşadığı sisteme dönük bu saldırıları insanlığa dönük saldırı olarak değerlendiren birçok çevreden insanlar, bu saldırılara karşı nöbet eyleminde yerini alarak, Kobanê direnişinin bir parçası oluyor. Sınır hattında Mehser ve Miseynter köyleri başta olmak üzere yaklaşık 30 kilometrelik alanda devam eden nöbet eyleminde Ortadoğu’da Kürt halkı gibi yıllardır ezilen ve yok sayılmak istenen Filistinli iki kişi de yer alıyor. İsrail’in Filistin’e dönük saldırılarından sonra göç etmek zorunda kalan ve ailesinin diğer bireyleri Filistin Kurtuluş Örgütü’nde olduğundan dolayı Filistin’e gidemeyen Muhanned Safin ile Siyaset Bilimi öğrencisi olan Zeki Ehmed iki halkın ortak kaderine karşı ortak direnişte buluştu.
‘FİLİSTİN VE KÜRT HALKININ KADERİ AYNI’
Safin ve Ehmed, Kobanê ile Filistin’deki direnişin ortak yönlerine dikkat çekti. Elinde Filistin bayrağı ve puşisiyle Mehser köyü sınırına gelen Safin, nöbete katılma amacını “Filistin ve Kürt halkının kaderi aynı” sözleriyle özetleyerek, Filistin’e gidemediği için buradaki direnişte yer aldığını söyledi. Filistin’deki zulümden yola çıkarak, Kürt halkının maruz kaldığı zulmü çok iyi hissettiğini belirten Safin, yaşanılan bu acıları ortaklaştırıp, bunlara karşı ortak bir tavır geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
‘SİZİN ZAFERİNİZ BİZİM ZAFERİMİZ, DİRENİŞİNİZ DİRENİŞİMİZDİR’
Filistin halkı gibi Kürt halkının da yaşadığı her yerde zulme maruz kaldığını ifade eden Safin, Kobanê’deki YPG ve YPJ savaşçılarının direnişinin çok tarihi bir direniş olduğunu kaydetti. Kobanê’de kazanılacak zaferle bu zulmü gerçekleştirenlerin kaybedeceğini söyleyen Safin, “Sizin zaferiniz bizim zaferimiz, direnişiniz bizim direnişimizdir” diyerek, Kobanê’deki zaferin aynı zamanda Filistin’in de zaferi olacağını söyledi. DAİŞ ve İsrail’in birbirinden farkı olmadığını dile getiren Safin, buna karşı Kürt ve Filistin halkının da aynı olduğunu kaydetti.
Kendisinin de bir mülteci olduğunu söyleyen Safin, çetecilerinin saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kalan binlerce Kobanêli yaşadığı durumu çok iyi aldığını ve bu nedenle Suruç’ta bulunan Kobanêlilerin yaralarını sarmak için de gönüllü çalışmalarına dahil olacağını belirtti.
‘İSRAİL NEYSE DAİŞ DE ODUR’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın DAİŞ çetecilerinin saldırılarının ardından kullandığı “Gazze neyse Şengal de odur” söylemini de hatırlatan Safin, şu an Kobanê’ye dönük saldırılarla Gazze’ye dönük saldırıların da aynı güçler tarafından gerçekleştirildiğini ve DAİŞ’i destekleyenlerin İsrail’i de Filistin’e karşı desteklediğini ifade etti.
‘DİRENENLER ZAFERLE BARIŞI GETİRECEK’
Safin ile birlikte gelen Zeki Ehmed ise, Kobanê direnişiyle dayanışmak amacıyla nöbet eylemine geldiğini söyleyerek, direniş nöbetinin yanı sıra ilçe merkezinde Kobanêlilere destek elini uzatmak için buraya geldiklerini kaydetti. Dünya üzerinde halkların halen egemenlerin kendi çıkarları uğruna katledildiğini belirten Ehmed, kendisine insanım diyen herkesin Kobanê direnişin yanında yer alması gerektiğini dile getirdi. “Kobanê yalnız değildir” diyerek sözlerini sürdüren Ehmen, Ortadoğu’nun bir kan gölüne dönüştüğünü ancak zulme karşı direnenlerin bu kanı durdurup barışı getireceğini söyledi.