Kobanêliler için birçok meslek grubu seferber olurken, mesleğini bırakıp Kobanêliler için çalışan gönüllüler de var. Fidan Kanlıbaş ve Çiya Çiçek, ikisi de öğretmen ve mesleklerini bırakıp Suruç’a geliyor. Kanlıbaş, Kobanêli çocukların eğitimi için çabalarken, Çiçek ise yardımların toplandığı depoda emek harcıyor. Kobanê direnişinin bir parçası olmanın öğretmenlikten daha anlamlı olduğunu söyleyen gönüllülerin çağrısı çok net: “Sınıra gelin direnişin öznesi olun.”

Fidan Kanlıbaş ve Çiya Çiçek, ikisi de öğretmen. Her ikisi de öğretmenliği bırakıp, onbinlerce Kobanêlinin zorunlu göç ettiği Suruç’a geliyor. Kanlıbaş, Kobanêli çocukların eğitimi için çabalarken, Çiçek ise yardımların toplandığı depoda emek harcıyor. Hem Kanlıbaş hem de Çiçek, Kobanê direnişinin bir parçası olmanın öğretmenlik yapmaktan daha anlamlı olduğundan hem fikir. Felsefe öğretmeni Fidan Kanlıbaş, 54 gündür sınırda gönüllü olarak çalışıyor. Kanlıbaş, özellikle çocuklarla çalışmayı tercih ediyor ve onların eğitimleriyle birebir ilgileniyor. Çocukların kendilerini ifade edeceği alanlar yaratmak için çadırlar kurduklarını kaydeden Kanlıbaş, imc usulü dört çadırı birleştirip okul haline getirdiklerini ve sıra topladıklarını belirtiyor. Kanlıbaş, okulu tamamladıktan sonra Kürtçe eğitime başladıklarını ifade ediyor.

ÇOCUKLAR REHABİLİTE EDİLMELİ

Bu zaman diliminde Kobanêli öğretmenlerle de irtibata geçtiklerini söyleyen Kanlıbaş, önce öğretmenlerden meclis oluşturduklarını ve sonra öğrencileri bir çatı altında toplamak için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini dile getiriyor. Savaştan kaynaklı çocukların en çok psikolojik sorunlar yaşadığına dikkat çeken Kanlıbaş, eğitim ve etkinliklerle çocukların rehabilite edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kanlıbaş, sınıf oluşturma çalışmalarının tüm çadır kentlerde sürdüğünü ifade ediyor.

SIRA KADIN ATÖLYESİNDE

Kanlıbaş, Rojava Çadır Kenti’nde kadın atölyesini kuracaklarını belirtiyor. Önce bir çadır kurarak işe başlayacaklarını ve daha sonra bu çadırları yaygınlaştıracaklarını dile getirerek Kanlıbaş, “Amacımız oradaki savaşı unutturmak değil, çünkü hâlâ orada savaşanlar var. Ama bu süre içinde de kadınları üretime katmak ve oradaki yaşamı buraya taşımak gerekiyor” diyor.

DEPODA TER DÖKÜYOR

Amed’den gelen 27 yaşındaki Çiya Çiçek ise, 45 gündür sınır hattında gönüllü olarak çalışıyor. Çiçek, her gün Kobanêliler için toplanan yardım deposunda emek harcıyor. Çiçek, beden eğitimi öğretmeni olduğunu ancak öğretmenlik yapmaktansa Kobanê’nin bir parçası olmayı daha anlamlı bulduğunu söylüyor. Yardımlar konusunda eksikliklerin olduğunu dile getiren Çiçek, özellikle havaların soğumasıyla birlikte elektrikli soba, battaniye, yorgan ve kışlık giysilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

‘SINIRA GELİN DİRENİŞİN ÖZNESİ OILUN’

Çiçek, 5 ay önce YPJ saflarında kız kardeşinin şehit düştüğünü ancak kardeşi şehit düştüğü için sınırda olmadığını ve burada olmanın vicdani bir sorumluluk olduğunu kaydediyor. İnsanlığın en büyük yıkımlarından birinin yaşandığına dikkat çeken Çiçek, insanların vicdanlarını sorgulaması ve herkesin sınıra gelip direnişin öznesi olması gerektiğini belirtiyor. Savaşın bitimine kadar sınırda olacaklarını sözlerine ekleyen Çiçek, herkesin mutlaka yapacağı bir şeyler olduğunu ve sınıra gelip bir işin ucundan tutması gerektiğini ifade ediyor.