Sınırda 60 yaşında bir Arnavut direnişçi
Sınırda 60 yaşında bir Arnavut direnişçi
Sınırda 60 yaşında bir Arnavut direnişçi
Kobanê’deki direnişin bir parçası olan sınır hattındaki nöbet eyleminde ilerleyen yaşına rağmen yer alan 60 yaşındaki Arnavut göçmeni Rıfat Horoz, varını yoğunu bırakarak, bir daha dönmemek üzere direnişteki yerini aldı. Kobanê’de yaşanılanların Osmanlı tarafından kendilerine yaşatılanlarla aynı olduğunu ifade eden Horoz, tüm Türkiyeli halklara çağrıda bulunarak, herkesi bu direnişin bir parçası olmaya davet etti.
DAİŞ çetecilerinin Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı Kobanê’de birçok halktan ve inançtan oluşan YPG/YPJ savaşçılarının direnişi tarihe geçerken, direnişin bir parçası olan sınır hattındaki nöbet eyleminde direniş mevzisinde olduğu gibi farklı halklardan insanlar yer alıyor. Aslen Sinoplu olan Arnavut göçmeni Rıfat Horoz da direnişle birlikte 60 yıllık yaşamını geride bırakarak, ilk ve son kez Kürdistan’a geldi. 15 günden bu yana Miseynter Köyü’ndeki nöbet direnişine dahil olan Horoz, nöbet eyleminden sonra da Kürdistan’dan ayrılmayarak, Kobanê’ye yerleşecek. Daha önce Kobanê’ye geçme girişiminde bulunduğunu ancak bunu başaramayınca sınır hattından ayrılmayarak, nöbet eylemine başlayan Horoz, küçükte olsa tarihi Kobanê direnişine böyle katkı sunduğunu söyledi.
HER ŞEYİ GERİDE BIRAKIP DİRENİŞE DAHİL OLDU
DAİŞ çetecilerinin saldırılarının başlamasının ardından Kocaeli’de yaşadığı evi bir Kobanêli aileye bırakan ve aynı şekilde mal varlığını da satarak elde ettiği geliri destek kampanyalarına bağışlayan Horoz, sırt çantasına doldurduğu birkaç parça eşya ile bir daha dönmemek üzere Kobanê’nin yolunu tuttu. YPG ve YPJ’nin tarihi direnişine dâhil olamayan Horoz, ilk günden bu yana direnişin bir parçası olan nöbet eylemine katıldı. Nöbet alanındaki yaşama katılan ve günlük iki saat boyunca nöbet tutan Horoz, gün içerisinde köydeki komünal yaşama da dahil olarak, köyde örülen yeni yaşamın da bir parçası.
İLERLEYEN YAŞINA RAĞMEN GÜNDE İKİ SAAT NÖBETTE
Nöbet eylemine başladığı günden bu yana ilerleyen yaşına rağmen gece saat 04.00 ila 06.00 arasında asayiş tarafından belirlenen alanda nöbet tutan Horoz, gün içerisinde belirli saatlerde okuma ve eğitim çalışmaları yaptıklarını aktardı. Yine Kobanêliler ve direnişçiler için köyde kolektif bir şekilde yapılan yaşam alanların inşasında da yer alan Horoz, bu şekilde gençlere de örnek oluyor.
‘KOBANÊ’NİN ACISINI BİZLERE OSMANLI YILLAR ÖNCE YAŞATTI’
Kobanê halkına dönük DAİŞ’in tehdidine karşı bu direnişe katıldığını söyleyen Horoz, Kobanê’de yaşam bulan modelin emperyalistlerin çıkarına ters düştüğü için bu denli saldırılara maruz kaldığını ifade etti. Kobanê halkının maruz kaldığı acıları zamanında kendilerine Osmanlı’dan ve Türkiye tarafından yaşatıldığını söyleyen Horoz, “Elimizde tarih olarak yazılı bir şey yok ama dedemler herkes yaşadıklarımızı bizlere anlatırdı. Şimdi Rojava’da da aynı paradigmanın ürünü katliamlar dayatılıyor” diye konuştu.
ZAFERDEN SONRA KOBANÊ’YE YERLEŞECEK
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan “Önderlik” diye bahseden Horoz, Kürt halkının ve dostlarının bundan sonra devamlı savaş olacakmış gibi yaşamını şekillendirmesi ve öz savunmasını oluşturması gerektiğine dikkat çekti. Kobanê direnişinin zafere ulaşmasının ardından Kobanê’ye geçerek, orada halkların bir arada eşitçe yaşadığı yaşamın içerisinde yer alacağını belirten Horoz, direnişe de elinden geldiğince katılacağını kaydetti.
‘EĞİTİMLE KENDİMİZİ YENİDEN YARATIYORUZ’
Direniş nöbetindeki komünal yaşamı dair kimi aktarımlarda da bulunan Horoz, özellikle eğitim çalışmalarının bireye yönelik katkılarını belirterek, gün içerisindeki eğitimlerle direnişçilerin kendilerini yeniden yarattığını söyledi. Türkiyeli halklara çağrıda da bulunan Horoz, “Herkesin buraya gelmesi ve bu yaşama direnişe katılmalıdır. Kobanê halkıyla birlikte olmalarını istiyorum. Burada bir direniş alanı var burada öğrenilecek çok şey var. Kürt halkından öğreneceğimiz çok şey var. Faşist devletin yaptığı yalanlarla beyinleri yıkanmış yurttaşlar, gerçekleri görmek istiyorlarsa gelip Kürdistan’da kendileri bilakis görebilmelidir” diyerek, herkesi bu direnişin bir parçası olmasını istedi.