Sınırda devrim şarkıları yankılanıyor

Sınırda devrim şarkıları yankılanıyor

Suruç’ta buğday ambarına yerleşen Kobanêli bir ailenin tüm fertleri, her sabah sınır hattına giderek gecenin geç saatlerine kadar YPG/YPJ’li savaşçıları için devrim türküleri seslendiriyor. Gün batımında yüzlerini Kobanê’ye çeviren 7 nüfuslu aile, “Devrim savaşçılarını unutmamak ve onları her dakika anmak adına sınır hattında saatlerce devrim stranlarını söylüyoruz” diyor.

DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırıları ikinci ayını geride bırakırken, sınır hattındaki direniş nöbeti de devam ediyor. Sınır nöbetini yalnızca Kuzeyliler değil Kobanêliler de tutuyor. Kobanêliler sınırdaki nöbete yetenekleriyle de renk katıyor. Suruç’ta bir buğday ambarında yaşamlarını sürdüren Kobanêli bir aile, geldikleri günden bu yana sabahtan gece geç saatlere kadar sınırdan bir an olsun ayrılmıyorlar. Kobanê’den Suruç’a yaklaşık bir ay önce gelmek zorunda kalan anne Sedika Muhammed(42),baba Osman Bakuş(50) ile çocuklardan Gelhat (21), Şiraz (20), İnas (14), Terkan (12) ve Hammed Osman(10) sabahın ilk ışıklarıyla Suruç’ta kaldıkları buğday ambarından sınır noktasına doğru yürüyor. Ailenin tüm fertleri, her gün düzenli olarak sınırın sıfır noktasına giderek, YPG/YPJ’li savaşçıları için besteledikleri devrim türkülerini (stranları) ve marşlarını söylüyorlar.

Geçtiğimiz yıl Kobanê’de yaşamını yitiren Kürtçe dil öğretmeni YPJ’li Viyan Amara’nın öğrencileri olduklarını söyleyen Gelhat, Şiraz ve İnas kardeşler, “Heval Viyan, bizi Arap faşizmin uyguladığı dil asimilasyonundan kurtardı ve Kürtçe dilimizi bize tekrar öğretti. Onun ardından, onun bize öğrettiği Kürtçe ile devrim türkülerimizi yakıyoruz” diyor.

‘YOLDAŞLARIMISI SELAMLAMADAN GÜNE BAŞLAMAYIZ’

Sabahın erken saatlerinde kahvaltı dahi yapmadan ailece sınıra doğru yol aldıklarını dile getiren Şiraz Osman, sınır yolu boyunca askerler tarafından oluşturulan çok sayıda kontrol noktasını geçmek için büyük bir mücadele verdiklerini ve ardından sınırda gerçekleşen insan zincirine katılarak Kobanê’deki YPG/YPJ savaşçılarını selamladıklarını ifade ediyor. Kobanê Çadır Kenti’nde oluşturulan Botan Müzik Grubu’nda da yer alan Şiraz, “Botan Grubu’nda yaşamını yitiren arkadaşlarımın yüreğimde bıraktığı acıyı bir nebze dindirmek için yaptığım besteleri dillendiriyorum. Ağıtlarım şehitlerime, stranlarım ise devrime olan sevdamadır” diyor. Şiraz, Kobanê’deki şervanları (savaşçıları) selamlamadan yemek yemeyi kendine yasakladığını dile getiriyor. Sabah ilk iş olarak Kobanê’yi selamlamak adına oluşturulan insan zinciri eylemine katılarak YPG/YPJ’yi selamladığını belirten Şiraz, şöyle devam ediyor: “Önce onların devriminin önünde saygıyla eğilirim, ardından yemek için halk tarafından oluşturulan komün mutfaktan yemek yerim. Kardeşlerim, annem ve babam da aynı yaklaşımı kendilerine ilke edindiler. Devrimci yoldaşlarımızı selamlamadan güne başlamayız.”

‘BABAMLA SAFLARA KATILACAĞIZ’

Kobanê’de DAİŞ çetelerinin saldırıların nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalmalarına rağmen kalıp savaşmadıkları için kendisini vicdanen kötü hissettiğini ifade eden Gelhat Osman da, şunları kaydediyor: “Babamla yeniden dönmeye karar verdik. Gidip arkadaşlarımızın direnişine katılacağız. Orada bizim de emeğimiz olmalı. Kobanê kurtulduktan sonra Demirci Kawa’dan aldığımız devrim geleneği ile Miştenûr Tepesi’nde özgürlüğümüzün haberi vermek için yaktığımız ateşin etrafında halaya dururken anlımız dik olmalı. Burada kardeşlerimi ve annemi sağlam bir yere yerleştirdikten sonra, babamla saflara katılacağız.”

YÜZLERİNİ KOBANÊ’YE DÖNÜYORLAR

YPJ’li savaşçı Viyan Amara’nın ardından ağıt ve devrim türkülerini bestelediğini söyleyen Gelhat Osman, “Heval Viyan benim Kürtçe dil öğretmenimdi. Beni Arapların dil asimilasyonundan o kurtardı. Onun bıraktığı mirasın takipçisi olacağım. Onun ardından, bana ve kardeşlerime öğrettiği Kürtçeyle devrim türkülerimin en güzelini, ailemle beraber her gün günbatımında yüzümüzü Kobanê’ye dönerek söylüyoruz” diyor. Gelhat Osman, Kobanê’den yaşamını yitiren her YPG/YPJ’li savaşçı için ayrı bir bestesinin olduğunu belirtiyor.

‘STRANLARLA ÇOCUKLARIMI BİRER DEVRİMCİ OLARAK YETİŞTİRİYORUM’

Çocuklarıyla beraber Kobanê devrimine yakışır bir şekilde toplumsal bir hafıza ve duyarlılık yaratmak amacıyla devrim marşları bestelediklerini söyleyen anne Sedika Muhammed ise, şunları dile getiriyor: “Çocuklarım, başına gelen bu vahşeti normal bir olaymış gibi algılamamalı. Söyledikleri stranlarla, devrimsel bilincin farkına varmalılar. Babalarıyla beraber bu yüzden onların her söylediği türküye eşlik ediyoruz. Aile olarak olup bitenlere sessiz kalmadığımız bir şekilde göstermek istiyoruz. Ben stranlarla çocuklarımı birer devrimci olarak yetiştiriyorum.”