Sınırdaki annenin umudu: Kobanê’nin özgürleşmesi
Sınırdaki annenin umudu: Kobanê’nin özgürleşmesi
Sınırdaki annenin umudu: Kobanê’nin özgürleşmesi
Xalise Salih, Kobanêli bir anne. İki kızı YPJ saflarında cephede savaşıyor, kendisi de kızlarına yakın olmak için sınırda direniş nöbeti tutuyor. 10 gündür Suruç’a gelen anne, sınırdan bir an olsun ayrılmıyor. “Çocuklarımız savaşıyor, biz de buradan moral veriyoruz” diyen anne Xalise Salih’in tek umudu Kobanê’nin özgürleşmesi.
Kobanê sadece bir kentten ya da bir sınırdan ibaret değil, Kürtler için bir serhildan ve direnişin kalesi. Kobanêli kadınlar da bu direnişin öznesi. Genç kadınlar savaşta, anneler ise sınırda Kobanê için mücadele veriyor. Bu kadınlardan biri de Kobanêli Xalise Salih, 2 kızı YPJ saflarında ve Kobanê’de savaşın içinde. Kendisi 10 gün önce Suruç’a gelmiş. Çocuklarına olan özlemi yakından hissetmek için sınırdan ayrılmıyor ve direniş nöbetine katılıyor. Yemeden içmeden Kobanê’den gelecek haberlere bakıyor. Her gün sınırdaki insanlara Kobanê direnişinden ve sisteminden bahsediyor. Yine kızı Nurcan için bestelediği “Nurcanım” şarkısını söylüyor. Salih, “İki gün boyunca sınırda yattım. Gündüz geçmek için kapıda bekliyordum. Gece YPG’lilerin yanında kalıyordum. Zaten hepsi bizim çocuklarımız. Yabancı kimse yok. En son savaş yoğunlaşınca biz gelmek zorunda kaldık” diyor.
Kobanê’de bir sistemleri olduğunu belirten Xalise Salih, şunları kaydediyor: “Halk mahkemeleri vardı, okullarımız vardı, kadın ve genel meclislerimiz vardı. Kısacası tüm sistemiz demokratikti. Zaten bu saldırılarda bizim sistemimize dönüktür. Biliyorsunuz DAİŞ Şengal’de kadınlara dönük bir katliam gerçekleştirdi. Daha sonra yönünü Kobanê’ye verdi. Kobanê’nin biraz boşattırılmasının sebebi bu. Çocuklu ailelerin Türkiye tarafına geçmesinin sebebi biraz bu. Zaten YPG içerisinde YPJ gücü var. Savaşa katılanlar katıldı. Ama katılmayanlar bu tarafa geçti. Çok ciddi bir moralle savaşıyorlar. Yanında biri şehit düştüğünde, YPJ’li kadınlar diyor ki ‘onun yerini dolduralım’ kimse geride kalmıyor. Genelde Kobanêli kadınlar silah kullanmayı biliyor. Biz kimseye baş eğdirmeyeceğiz. Çocuklarımız savaşıyor. Biz de elimizde geldikçe moral veriyoruz. Bir tane YPJ/YPG’li kalmasa bile bu halk kendisini savunacaktır.”
‘İNSANİ YARDIM KORİDORU AÇILMALI’
DAİŞ çetelerinin büyük silahlarla saldırdığını vurgulayan Salih, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu silahlar nereden geldi? Devletler DAİŞ’i silahlandırdı. Biz kimseye boyun eğmeyeceğiz. Ama bize silah gerekiyor. Onlar bizim çocuklarımız. Türk devleti insani yardım koridorunu açması gerekiyor. Çocuklarımızın yanına gitmek istiyoruz. Ne yiyorlar nasıl yaşıyorlar. Onlarla olmak istiyoruz. DAİŞ çeteleri kendi cenazelerine bile sahip çıkmıyor. Kendi cenazelerini bile yakıyorlar. Bu nasıl bir insanlık? Onlar açısından insanların bir kıymeti, bir değeri yok. Zaten insanlık olsaydı, bu kadar insan, çocuk ve kadın katledilmezdi. Neden küçük çocukları katlediyorlar? İnsan bir tavuğu kesemiyor. Bunlar nasıl insan kesiyorlar?”
HER ŞEY TALAN EDİLMİŞ
Xalis, “Kobanê için sınırların kalkmasını istiyoruz” diyor ve ekliyor: “Herkes evlerine dönsün. Zaten bizim evleri DAİŞ çeteleri talan etmişler. İnekleri, koyunları ve bütün eşyalarımızı talan etmişler. Yaşlılarımız kalmıştı, evleri korumak amaçlı yaşlıları bile götürmüşler. Bu kadar vahşi saldırılar yapıyorlar.”
‘ÖZGÜR BİR KOBANÊ İSTİYORUZ’
Xalise, son olarak şunları söylüyor: “Kürtler öldürülmekle bitmez. Ama insanlık bu saldırı karşında sesini yükseltmeli. Özgür bir Kobanê istiyoruz. Herkes özgür topraklarda yaşasın. Yine büyük silahlar istiyoruz. Onlar tank, top, havanlarla bize saldırıyorlar. Çok ağır bedeller veriyoruz. Biz kimseden elbise, yemek istemiyoruz. Sadece kendi topraklarımızı korumak için silah istiyoruz. İnsan hakları diyorlar. Hane nerde bu insan haklarını savunan örgütler?”