Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren canlar anıldı

İstanbul 2 Temmuz Platformu öncülüğünde Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 can anıldı. Semahların dönüldüğü ve çerağların yakıldığı anmada, “Bu dava mahşere kalmaz” mesajı verildi.

Sivas Madımak Katliamı’nın 26’incı yıldönümüne günler kala İstanbul 2 Temmuz Platformu çağrısıyla yaşamını yitiren canlar için Kadıköy’de anma etkinliği düzenlendi. Üzerinde siyah kurdelelerin yer aldığı mumların yakıldığı ve “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Davamız mahşere kalmayacak, Pir Sultanlar ölmez direniş sürüyor” yazılı pankartların açıldığı anmaya, HDP Milletvekilli Oya Ersoy, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, EMEP Eş Genel Başkanı Sema Gürkan, Halkevleri Genel Başkanı Nuri Günay yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ve kişi katıldı.

Anma katliamda yaşamını yitirenler adına yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Diri diri yakılan 33 aydın ve sanatçının isimlerinin teker teker okunarak hep bir ağızdan, “Yaşıyor” diye haykırıldığı anmada, sık sık, "Pir Sultanlar yaşıyor savaşıyor", "Sivas'ın ışığı sönmeyecek" sloganları atıldı. Katliamda yaşamını yitirenler için deyişler okundu; çerağlar yakıldı, semahlar dönüldü.

‘GÜVENLİK GÜÇLERİ KATLİAMCILARLA KOL KOLA HAREKET ETTİ’

Ortak açıklamayı okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSADK) Ataşehir Şube Başkanı Hasan Gülüm, 26 yıl önce Sivas'ta 33 aydının tekbirler eşliğinde devlet güçlerinin gözü önünde yakılarak katledildiği hatırlatarak sözlerine başladı. Katliamının egemenlerin askeriyle, polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, belediyesiyle, hükümetiyle hayata geçiren planlı bir katliam olduğunu vurgulayan Gülüm, olaydan birkaç gün önce Madımak Oteli'nin çevresine parke taşlarının bırakıldığını, dönemin belediye başkanın katliam sırasında “gazanız mübarek olsun” diyerek katliamı adeta teşvik ettiğini, otelin önünde bulunan askerlerin insanların diri diri yakan katliamcı güruha müdahale etmediğini belirtti. Olay yerine gönderilen birkaç güvenlik güçlerinin katliamcılarla kol kola hareket ettiğini belirten Gülüm, medyanın ise gericilerle birlikte Aziz Nesin’in bazı sözlerini çarpıtarak etkinliğe katılanları günlerce hedef gösterdiğine işaret etti.

‘KATLİAMI YAPANLAR ÖDÜLLENDİRİLDİ’

Katliam sonrası küçük bir grup hakkında açılan davada katiller küçük cezalar alarak kurulduğunu belirten Gülüm, katliamı gerçekleştirenlerin ise AKP tarafından milletvekili, bakan hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak adeta ödüllendirildiklerinin altı çizdi.

‘KATLİAMCI POLİTİKALAR AKP İLE SÜRÜYOR’

Sivas Katliamı'ndan sonra Aleviler başta olma üzere tüm ilerici-demokrat toplum kesimlerine karşı baskı ve tehdit politikaları hız kesmeden devam ettiği kaydeden Gülüm, şöyle konuştu: "AKP iktidarın Aleviler, Kürtler başta olmak üzere tüm toplumsal muhalefete yönelik politikaların sonucu Roboski’de sivil yurttaşlarımızın katledildi, çocukların cesetlerin buzdolabında saklandı, Taybet Ana’nın cenazesi günlerce yerde kaldı. Suruç’ta onlarca genç Ankara’nın ortasında sadece barış dedikleri için yüzü aşan barış sever katledildi.

15 Temmuz bahanesiyle ilan edilen OHAL’den sonra çıkarılan KHK’larla başta kamuda çalışmak üzere akademisyen, yazar, aydın, gazeteci, avukat başta olmak üzere yüzbinlerce insan haksız yere işinden atıldı, muhalif basın yayın organları demokratik kurumlar kapatıldı, binlerce insan hukuksuz kararlarla tutuklandı, insanların malına mülküne keyfi bir biçimde el konuldu. Seçilmiş belediye başkanlar yerine kayyum atanmış, eş genel başkanları başta olmak üzere milletvekillerin vekillikleri düşürüldü.”

‘TEKÇİLİK DAYATMASINA KARŞI MÜCADELE KAÇINILMAZ’

AKP’nin kurduğu yeni düzende farklılıklara yer olmadığını vurgulayan Gülüm, tekçilik üzerine inşa edilen devlet ve iktidara karşı güçlü bir demokrasi mücadelesi verilmesi kaçınılmaz olduğunu vurguladı. AKP iktidarı son yerel seçim sonuçlarından da görüldüğü gibi halk desteğini kaybettiğini hatırlatan Gülüm, bu gerçeği gören AKP’nin daha da saldırganlaştığını kaydetti. Bu saldırganlığın en bariz örneğini Çubuk’ta bir asker cenazesinde yaşadığını ifade eden Gülüm, cenazeye katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ırkçı, faşist ve gerici bir güruh tarafından linç edilmek istendiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin yakılmak istendiğini de anımsatan Gülüm, “Bu bize Madımak Katliamı’nda yaşadığımız dehşeti ve acıyı tekrar hatırlatmıştır. Devlet güçlerinin saldırının öncesinde saldırganların önünü açacak ve ötesinde onları teşvik edecek şekilde hareket etmeleri de bize Madımak Katliamını hatırlatmıştır. Saldırının sonrasında ise saldırganlar hızla serbest bırakılmışlar, AKP yetkilileri tarafından elleri öpülerek karşılanmışlardır. Bu da saldırının planlı ve devlet destekli Madımak benzeri bir katliam girişimi olduğunu net bir şekilde kanıtlamıştır” dedi.

‘ALEVİLER ÜZERİNDEKİ ASİMİLASYON POLİTİKALARI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR’

Aleviler üzerindeki bin yıllık asimilasyon ve yok etme politikaların AKP iktidarı tarafından hevesle uygulandığını vurgulayan Gülüm, cemevlerinin tanımadığını, Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatıldığını, Alevi köylerine zorla cami yapıldığını belirtti.

Giderek yoğunlaşan bu saldırılara karşı herkesi 2 Temmuz Madımak Katliamı'nın gerçekleştiği Sivas’ta yapılacak anmaya katılım çağrısı yapan Gülüm, "Bütün halkımızı bir daha böyle acıları ve katliamları yaşamamak için 26’ıncı yılında Sivas Madımak Katliamında yitirdiğimiz canlarımızı meydanlarda ve alanlarda anmaya davet ediyoruz" dedi.

ANAMAYA KATILANLAR

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul Şubeleri, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Seyit Süleyman Azız Baba Cem Evi, Devrimci İşçileri Konfederasyonu, Divriği Kültür Derneği, Sivas konfederasyonu, Dersim Dernekleri Federasyonu, Girlevik Federasyonu, Kangal Dernekleri Federasyonu, Tüm Tokat Dernekleri, Tokat Dernekleri Federasyonu, Yol Erenleri, Zara Dernekler Federasyonu, Ulaş Köyleri Dernekler Federasyonu, Karakoçan Dernekleri Federasyonu, Emek Partisi, Devrimci Kızıl Başlar Hareketi, Halkevleri, Devrimci Hareket, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Sosyalist Dayanışma Platformu, Partizan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi.