Sokaklardan YPG saflarına bir direniş öyküsü
Sokaklardan YPG saflarına bir direniş öyküsü
Sokaklardan YPG saflarına bir direniş öyküsü
10 yaşında iken o güne kadar anne ve babası olarak bildiği kişilerin öz annesi ile babası olmadığını öğrenen Mazlum, ondan sonraki hayatını Halep, Efrîn, İstanbul, Antep ve tekrar Efrîn sokaklarında geçirir. Defalarca gözaltına alınarak tutuklanan ve madde bağımlısı olan Mazlum, 2010 yılında YPG ile tanışır ve Sipan Amed adını alarak o günden beri YPG'nin içinde yer alıyor. YPG ile tanıştıktan sonraki yaşamını "Yalnızlıktan toplumsallığa yol alıyordum" şeklinde değerlendiren Sipan Amed, "Aileni merak ediyor musun?" sorusuna "Artık o kadar değil. Şimdi asıl merakım Kürdistan. Kürdistan özgürleşirse benim ailem de o olur" yanıtını veriyor.
Kobanê direnişi farklı yerlerden birçok insanı direniş cephesinde birleştiriyor. Direniş cephesinde birleşenlerin ise her birinin ayrı bir öyküsü var. Bunlardan biri de YPG savaşçısı Sipan Amed. Sipan Amed’in öyküsü sokaklardan direniş cephesine gelen bir öykü. Kendisine bakan kişilerin gerçek annesi ve babası olmadıklarını 10 yaşında öğrenen Sipan Amed’in cephedeki amacı ise artık Kürdistan’ın özgürleşmesi. Amed, “Kürdistan özgürleşirse benim ailem de olur” diyor. 10 yaşına kadar Halep'te yaşadığını ve bir gün annesi ile babası olarak bildiği insanların kendisine onu sokakta bulduklarını dile getiren Sipan Amed, kendisinin de ondan sonra onların yanından ayrıldığını belirterek, şunları aktarıyor: "Gerçek adım Mazlum. 10 yaşına gelene kadar annem ve babam olarak bildiğim kişilerin aslında öz annem ile babam olmadığını öğrendim. 7 kardeşimin de kardeşlerim olmadığını öğrendim. Beni sokakta bulduklarını ve gerçek annem ile babamın kim olduğunu bilmediklerini söylediler. Ben de ondan sonra onların yanından ayrıldım ve sokaklarda yaşamaya başladım. Bizler Halep'te yaşıyorduk. Ben de sokaklarda naylon toplayıcılığı falan yaparak geçimimi sağlamaya başladım. 15 yaşıma kadar sokaklarda yaşadım."
‘SOKAK YAŞAMINDA HER ŞEYİ GÜÇ BELİRLER’
Sokaktaki yaşamı "Sokak yaşamında her şeyi güç belirler, güçlüysen ayakta kalabilirsin; güçsüz isen o zaman hayatta kalman çok zor" sözleriyle tanımlayan Amed, "Rezalettir o yaşam. Bir gün toksun üç gün aç. Senden güçlü olanlar seni eziyor. İki-üç günde bir karakoldasın ve işkenceden geçiyorsun. Çoğu zaman ise hapishaneye düşersin. Bu artık sıradan bir şey haline gelmişti. Birkaç haftada bir seni tutarlar, içeri alırlar ve işkence yaparlar. Sonra bırakırlar. Ve bu böyle devam eder. Bu dönemde içki ve baliye başladım. Etrafımda esrar içenler de vardı ama ben esrar içmedim" diyor.
15 yaşına kadar Halep sokaklarında yaşadığını söyleyen Sipan Amed, daha sonra Efrîn, İstanbul ve Antep'deki yıllarını şu cümlelerle aktarıyor: "Sonra bazı arkadaşlarımla Efrîn üzerinden İstanbul'a gittim. İstanbul Arnavutköy'de iplik fabrikasında çalışmaya başladım. Ev kiralamıştık ve orada yaşıyorduk. Onlar da benim gibi sokaklarda büyümüş kişilerdi. 7 ay iplik fabrikasında çalıştıktan sonra polisler tarafından yakalandım. Bir gece işten gelirken benden kimlik istediler. Bende kimlik yoktu. Ne Suriye kimliği vardı ne de Türkiye kimliği. Bana terörist deyip, işkence yapmaya başladılar. Bir aya yakın hapishanede kaldım. Hapishaneden çıkınca artık İstanbul'da yaşayamayacağımı anladım ve oradan da Antep'e geldim. Orada da bir yıl iplik fabrikasında yaşadım yine. Fabrikada yatıp kalkıyordum. Bir yılın ardından Efrîn'e döndüm."
SAYGILI DAVRANAN YPG’LİLER VE İLK MERAK
Efrîn'e geldiği 2010 yılında YPG'nin yeni yeni oluşmaya başladığını söyleyen Amed, onları çok merak ettiğini belirterek, "Bir yıl da Efrîn'de sokaklarda yaşadıktan sonra o zaman yeni yeni YPG gücü oluşuyordu. Sokaklarda görüyordum devamlı. Çok merak ediyordum, 'bunlar kimdir, nereden geldiler?' diye merak ediyordum. Sonra onların Kürt bayrağını kaldırdıklarını gördüm. Bende bir merak uyandırmışlardı. Mesela yanlarından geçerken selam veriyordum, onlar da çok saygılı yaklaşıyorlardı" diye belirtiyor.
YPG ile tanıştıktan sonra sokaklardaki alışkanlıklarından dolayı çok zorlandığını belirten Sîpan Amed, arkadaşlarının kendisine yardımıyla yavaş yavaş zorlukları aştığını ifade ediyor. Amed, "Onlara kimsesiz olduğumu ve kendilerine katılmak istediğimi söyledim. Onlar da beni kabul edeceklerini ve benim de onlar gibi hareket etmemi istediler. Daha önceki alışkanlıklarımla beni kabul etmeyeceklerini ve bunları aşmam için bana yardımcı olacaklarını söylediler. Ben ilk bir ay çok zorlandım. O yaşıma kadar kendi başıma ve hiçbir şeye tabi olmadan yaşamıştım ve ilk defa bu kadar örgütlü bir yaşamla karşılaşıyordum. Her iki yaşantım arasında dağlar kadar fark vardı. Bana yardımcı oluyorlardı ve moral veriyorlardı. Doğrusunu söylemek gerekirse, çok zor bir yaşam. Zor bir yaşamdı ama aradaki farkı da görüyordum" diyor.
YPG İLE TANIŞMA VE YENİ BİR HAYAT
YPG ile tanıştıktan sonra yeni bir hayatının başladığını ve her iki yaşantısı arasında çok fark gördüğünü aktaran Sipan Amed, "Doğru bir yolda olduğumu, namus ve şeref yolunda olduğumu anlıyordum. Önderliği anlattılar arkadaşlar bana ve üzerine yoğunlaşmalarım oldu. Yalnızlıktan toplumsallığa yol alıyordum. Eskiden ne kadar halktan uzak isem şimdi o kadar yakınlaşıyordum halka. Ondan sonra bende bir değişim süreci başladı. Bende daha önce bir beden vardı ama fikir yoktu. Artık bedenim fikre kavuşuyordu. Kirliliklerden bir bir arınmaya başladım artık. Artık zorlanmıyorum. Çünkü kendimi tanımaya başladım. Artık doğrularımın ve yanlışlarımın ne olduğunu biliyorum ve onlara göre hareket ediyorum" diye anlatıyor.
ARTIK BÜYÜK BİR AİLENİN SAHİBİ
YPG ile tanışmasından sonra büyük bir ailenin sahibi olduğunu söyleyen Sipan Amed, "Evet, benim bir ailem yoktu ama hareketle tanıştıktan sonra çok daha geniş bir aileye sahip oldum. Benim annem yoktu ama hareketle tanıştıktan sonra büyük bir annem oldu. Nereye gitsem orada bir annem-babam vardı" diyor. "Aileni merak ediyor musun?" sorusuna Sipan Amed, şu yanıtı veriyor: "Merak ediyorum ama artık o kadar değil. Şimdi asıl merakım Kürdistan. Kürdistan özgürleşirse benim ailem de o olur."
Sipan Amed, "Peki sen hiç annen ile babanın Kürt olmama durumunu düşündün mü" sorusuna ise, "Benim bu davayı savunmam için Kürt olmama gerek yok ki. Önder Apo'nun felsefesi bütün insanlık içindir. Bugün bu kadar saldırıya uğramamız da bundan" yanıtını veriyor.
Sipan Amed, yaptığımız görüşmenin ardından kazandığı yeni kimlik ve kuracağı büyük ailesi için direniş cephesine doğru kararlı adımlarla yol alıyor.