Statüsüzlük dayatmalarına karşı Kürtler birleşmeli

Statüsüzlük dayatmalarına karşı Kürtler birleşmeli

Rojava’da YPG güçleri ve El Nusra çeteleri arasındaki çatışmalar giderek yoğunlaşırken, hem Esad rejimi hem de muhalefetin tehditleri arasında sıkıştığı için ülkesini terk etmek zorunda kalanlardan biri de Rojava’lı belgesel film yönetmeni Yasser Salim. Qamişlo’da oturan ailesinden 1 aydır uzakta olan Salim, şu anda siyasi mülteci olarak İstanbul’da yaşıyor. Rojava’daki son durumu ANF’ye değerlendiren Salim, statüsüzlük dayatmalarına karşı Kürtlerin mutlaka birleşmeleri gerektiğini vurguluyor.

Birkaç hafta önceye kadar ailesiyle beraber Qamişlo’da ikamet ettiğini belirten Salim, El Nusra ve Irak İslam Devleti taraftarları gibi çeteler yüzünden özellikle son 20 gündür Rojava’da durumun kötüye gittiğine dikkat çekti. Kürt halkının çeteler yüzünden göçe zorlandığını belirten Salim, göçün bir sebebinin ölüm korkusu, diğer bir sebebinin ise ekonomik sorunlar olduğunu söyledi. Şu anda ailesinin YPG güçlerinin güvenliğini aldığı Qamişlo’da olduğunu anlatan Salim, kendilerini her gün aradığını ve oradaki durumu öğrendiğini belirtti. YPG güçlerinin El Nusra çetelerine karşı büyük bir direniş sergilediğini, bu nedenle büyük bir sempati de kazandıklarını ifade eden Salim, YPG saflarına sadece Kürtlerin değil, bir zamanlar Esad yanlısı ve bugün muhalif karşıtı olan bazı Arap aşiretlerin de katıldığını, YPG çatısı altında kendi bölgelerinin güvenliğini aldıklarını söyledi.

İKİ GÜZERGÂH ÜZERİNDE ÇETE HATTI

El Nusra çetelerinin Rojava’ya iki güzergah üzerinden giriş çıkış yaptığını, YPG güçlerinin olmadığı bölgelerde çete hattı kurduklarını anlatan Salim, “Bu hatlardan birisi Qamişlo- Şam arasındaki Arap bölgeleri, diğeri ise Ceylanpınar sınır kapısı üzerinden işliyor. Qamişlo’ya saldıran çeteler daha çok Şam üzerinden gelirken, Kobani ve Afrin tarafına saldıranlar daha çok Ceylanpınar sınırından giriş yapanlardır” diye konuştu.

Çetelerin genellikle sabahın ilk saatlerinde köyleri bastığını anlatan Salim, “Özellikle YPG güçlerine katılım olan köyleri seçiyorlar ve daha hava aydınlanmadan bu köylere girip sorgusuz sualsiz ateş açıyorlar. Kürtlerin köylerini terk etmelerini istiyorlar ki oralara da konuşlanabilsinler” dedi. El Nusra çetelerinin İdlip şehrini tamamen ele geçirdiğini belirten Salim, ne Esad rejiminin, ne muhaliflerin ne de bölge halkının bu çeteleri sahiplenmesine rağmen, bu çetelerin halen varlık gösterip bazı bölgeleri kuşatmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekti.

KÜRTLERE ZULÜMDE HEPSİ BİRLEŞİYORLAR

Egemen güçlerin bölgede Kürtlerin bir statü sahibi olmasını kabullenemediğini vurgulayan Salim, özellikle Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan, Irak, İran gibi ülkelerin eskiden de bilindiği gibi Kürtlerin düşmanı olduğunu ileri sürdü. Salim, “Bu ülkelere kalsa, bölgede Kürtlere nefes dahi aldırmazlar. Çoğu zaten başta ABD olmak üzere egemen güçlerin güdümünde ve bu egemenler de yerel yönetimler ve Kürtçe eğitim konusunda taviz verseler de bir Kürdistan oluşumuna izin vermiyorlar. Bu nedenle Kürtlerin bölgede daha fazla güçlenmemesi için Türkiye’nin de yaptığı gibi çeteleri alttan destekliyorlar. Kısaca, Kürtlere zulümde hepsi birleşiyor” diye konuştu.

 

11 SANDALYE UĞRUNA STATÜSÜZLÜK

Buna karşılık Kürtlerin tam olarak birlik sağlayamadığını dile getiren Salim, Kürt Yüksek Konseyi’nde yer alan Partî, Partiya Azadî , Partiya Yekitî gibi bazı Kürt partilerinin muhaliflerin kurduğu Suriye Muhalifleri Ulusal Geçiş Konseyi’ne girmeye hazırlandığına dikkat çekti. Bu Kürt partilerinin konseyde alacakları 11 sandalye uğruna statüsüzlüğe razı edilmeye çalışıldığını belirten Salim, “Bu da zaten egemenlerin tam da istediği bir durum. Böylece yeni kurulması düşünülen Suriye Cumhuriyeti’nde Kürtlere ‘ sizi yanımıza aldık’ bahanesiyle statüsüzlüğü dayatarak onları kandırmaya çalışacaklar. Muhalifler ve destekçileri, Kürtlere 11 sandalye vererek Suriye’de tek temsilci olmayı amaçlıyor” diye konuştu. Kürtlerin bu oyunu mutlaka bozmaları gerektiğinin altını çizen Salim, “Ben kendi halkımın haklarına kavuşması istiyorum. Kürtleri bu şekilde bölen bir oyunun içine girmeleri gerçekten çok üzücü olur. Bu verilen mücadeleye de haksızlıktır. Mutlaka önlemlerini alıp birleşmeleri gerekir” dedi.