Stockholm'deki konferansta AKP ve AB sorgulandı

Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Paul T. Levin ise, sığınmacılar krizinden sonra Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri sorguladı.

İsveç'in başkenti Stockholm'de dün akşam saatlerinde Avrupa İşbirliği ve Güvenlik Teşkilatı (AGİT) İsveç örgütü tarafından düzenlenen seminere katılan İsveçli akademisyen ve diplomatlar, AKP'nin işlediği insan hakları ihlallerini ve insanlık suçlarını ve ilticacıları durdurma karşılığında ihlallere göz yuman Avrupa Birliği'nin tutumunu sorguladılar.

İşçi Eğitim Merkezi'nde gerçekleşen konferansta Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin Kürtlere yönelik düşmanca tutumu ve ifade ve gösteri özgürlüğüne yönelik saldırılarını ele alırken İsveç'in eski Türkiye Büyükelçisi Michael Sahlin, AKP Hükümeti'nin komşularla sıfır sorundan tüm bölge ülkeleriyle kavgalı hale gelen dış politikası üzerinde konuşmalarını yoğunlaştırdı.

Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Paul T. Levin ise, sığınmacılar krizinden sonra Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri sorguladı ve sığınmacıların Avrupa'ya gelmelerinin engellenmesi karşılığında AKP Hükümeti'ne ilkesel tavizler veren Avrupa Birliği'ne sert eleştiriler yöneltti.

Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, Sultanahmet'te DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıyı kınadıktan sonra konuşmasını 7 Haziran Genel Milletvekili Seçimleri öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler üzerinde yoğunlaştırdı.

7 Haziran seçimlerinde Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin büyük bir yenilgiye uğradığını, daha önceki seçimlerde % 50 oranlarında oy alan AKP'nin % 40'lara gerilediğini söyleyen Özdalga, AKP'nin yenilgisinin çok başarılı bir seçim çalışması yürüten HDP'nin % 13 oranında oy alarak parlamentodaki 80 sandalyeyı elde etmesi sayesinde mümkün olduğunu dile getirdi.

Özdalga, AKP Hükümetinin DAİŞ çetelerine karşı savaş açtığını söylerken esas saldırılarını PKK'ye yönelttiğini ve Kürtleri sandıklardan uzaklaştırmayı ve böylelikle yeniden tek başına iktidar olmayı hedeflediği tespitinde bulundu.

Tüm bunlardan dolayı pek çok aydının Erdoğan'ı sivil darbe yapmakla suçladığını söyleyen Özdalga, konuşmasını “Bunun bir sivil darbe olup olmaması bir yana demokratik hak ve özgürlüklerin edilmesi bir gerçekliktir. Bunun AKP'nin uzun yıllar süren reform politikasından sonra gelmesi trajedidir” şeklinde konuştu.

Özdalga, AKP Hükümeti'nin basını denetim altına almak ve susturmak için pek çok yöntemi birlikte uygulamaya koyduğunu somut örnekler vererek aktardı.

AKP ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELERİ İYİ OKUYAMADI

İsveç'in eski Türkiye Büyükelçisi Michael Sahlin, 'Arap Baharı' sırasında Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin Müslüman Kardeşler çizgisindeki İslami akımların Türkiye'nin Ortadoğu'da yayılması için Sunni bir temel yaratacağı umuduna kapıldıklarını ancak Mısır'da Mursi'nin bir darbe ile iktidardan uzaklaştırıldığını ve Suriye'de İslamcı akımların başarılı olamadıklarını söyledi.

Michael Sahlin Suriye konusunda ABD ile Türkiye arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğunu, Türkiye'nin uçuşa yasak bölge oluşturulmasını isterken ABD'nin buna karşı çıktığını, AKP'nin Türkiye'deki Kürtleri etkileyeceğinden korktuğu için Suriye'nin kuzeyinde hakimiyet kuran PYD'nin ilerleyişini, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru kurulmasını engellemeye çalıştığını ifade etti.

AB TÜRKİYE'NİN ANTİ-DEMOKRATİK UYGULAMALARINA DESTEK VERDİ

Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Paul T. Levin, Avrupa Birliği'nin temel ilkelerden taviz vermeden Türkiye ile olan ilişkileri sürdürmesinin gerekli olduğunu ama AB ile Türkiye arasında sığınmacılar için imzalanan anlaşmanın kötü bir işbirliği olduğu değerlendirmesini yaptı.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye 3 milyar Euro vererek ve üyelik müzakerelerini yeniden başlatarak Türkiye'deki anti-demokratik uygulamalara destek verdiğini söyledi.

...