Süreç Ankara’da tıkanıyor
Süreç Ankara’da tıkanıyor
Süreç Ankara’da tıkanıyor
Ankara Üniversitesi'nden akademisyen Arzu Yılmaz, çözüm sürecinin ilerlememesini Türkiye'nin Ortadoğu'daki dengelerini iyi okumamasından kaynaklandığını belirterek, “Türkiye, bu süreçte özgüvenden yoksun olduğu için sorunlar çıkıyor” dedi.
Belçika'nın Başkenti Brüksel'de bulanan Avrupa Parlamentosu'nda(AP) geçtiğimiz hafta yapılan 11'nci Kürt Konferansına katılan Ankara Üniversitesi'nden Akademisyen Arzu Yılmaz, çözüm sürecine ilişkin ANF'ye konuştu. Konuyla ilgili bir çok yazı kaleme alan ve yerelde araştırmalar yapan Arzu Yılmaz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 2013 yılının Newroz'unda başlattığı demokratik çözüm sürecinin sancılı ve zaman zaman tıkanmanın nedenlerinin Türkiye'nin Ortadoğu'da başlayan “Arap Baharı”nın yanlış okumasından kaynaklandığını söyledi. Türkiye'nin bu süreçte özgüvenden yoksun olduğunu da iddia eden Yılmaz, Kürtler ise oldukça kararlı göründüğünün altını çizdi.
'KOBANE HERŞEYİ DEĞİŞTİRDİ'
ABD'nin Irak'tan çekilmenin ardından Türkiye'nin bölgesel liderliği soyunduğunu ifade eden Arzu Yılmaz, “Bu süreçten sonra Türkiye'nin önü açıldı. Ama Kürtlerle barışması gerekiyordu. İşte İmralı süreci bu moment üzerinden gelişti. Ancak Türkiye'nin 2011-2012 yıllarında Ortadoğu'daki ön gördüğü gelişmeler beklendiği gibi olmadı. Başta Mısır olmak üzere Suriye'deki gelişmeleri iyi okumadı. Bundan dolayı Türkiye liderlik konusunda kendi sınırlarıyla yüzleştiği bir noktaya geldi. Türkiye, lideri olamayacağı bir bölgede Kürtler ile işbirliğine gitmeyi tekrardan gözden geçirmeye başladı. Hatırlarsanız Kobanê savaşı başladığında Ahmet Davutoğlu, 'Niyetleri tazelemek gerek' diye bir açıklama yapmıştı. Bundan dolayı Türkiye'nin bölgesel liderliği tehlikeye girdiğinde İmralı sürecini sürdürme noktasında bir revizyona gitti. Hükümet, burada niyet tazelemeye gitti. Abdullah Öcalan'ın projesi baştan beri tüm Kürdistan'ı kapsayan bir projeydi. Ama hükümet bunu Türkiye Kürtleri ile sınırlandırmaya çalıştı. Kobanê ise herşeyi değiştirdi” diye konuştu.
'SÜREÇ AKP'NİN ATACAĞI ADIMLARA BAĞLI'
Arzu Yılmaz, gelinen aşamada çözüm sürecinin gidişatı için her iki tarafı da kararlı gördüğünü belirterek, Abdullah Öcalan'ın hazırladığı taslağa KCK'nin verdiği yanıtın bunu doğruladığını ifade etti. Yılmaz, sürecinin gidişatının da AKP hükümetinin atacağı adımlara bağlı olduğunu sözlerine ekledi.
“AKP hükümetinin atması gereken adımlar nelerdir?” sorusuna ise Arzu Yılmaz, şu cevabı verdi: “Baştan beride süreci yakından izleyenlerin hem fikir olduğu nokta; sürecin şeffaf olmamasıdır. Bende böyle düşünüyorum. Bu süreç şeffaf olduktan sonra herşey kendiliğinden gelir. Ardından öncelikli olan heyetin genişletilmesi, hareketin içerisindeki farklı aktörler arasındaki temas ve iletişimin doğrudan sağlayıp, bir niteliğe kavuşması. İkincisiyse izleme komisyonun oluşturulması, yani üçüncü göz. Bunlar temel adımlardır.”
'TÜRKİYE'NİN GÜNAHLARI ÇOK'
Türkiye'nin çözüm sürecindeki en büyük çıkmazının ise korku ve güvensizliğe bağlayan Arzu Yılmaz, “Kürdistan'da ciddi ve önemli gelişme var. Yükselen bir ulusal bilinç söz konusu. Fakat bu Türkiye tarafından tehdit olarak algılanmakta. Halbuki devlet bunun yerine özgüvenle hareket edip, çözüm fırsatı olarak değerlendirmesi gerekiyor. Çözümün asıl psikolojik anahtarı da bu olduğunu düşünüyorum. Ama Türkiye çözüm sürecine özgüvenden yoksun yaklaşıyor. Bunun nedeni de Türkiye’nin günahı çok büyük. Bundan dolayı yanaşmıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye ve Kürdistan'da barış sürecine büyük bir toplumsal desteğin olduğunun altını çizen Yılmaz, “Ancak siyasiler, buna rağmen toplumun hassasiyetlerini öne sürerek manipüle ediyorlar. Bu bir algı operasyonudur. Toplumsal bir engel yok” dedi. Arzu Yılmaz, çözüm sürecinde önümüzdeki dönemde siyasi refleksler ve ideolojik eğilimlerin dışında toplumsal akım ve dinamiklerinde önemli roller üstleneceğini sözlerine ekledi.