PKK Lideri Abdullah Öcalan'a bir yıldır uygulanan tecrit konusunda bugüne kadar haber yapmayan Radikal Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, bir kaç gündür ısrarla aslında böyle bir tecritin ”olmadıðını ispata” çalışıyor. Kendi iddialarına ”kanıt” da üreten Can'ın gazetede bu amaçla yer verdiði haberlerden birinin başlıðı, ”Görüşmeyi Öcalan biliyordu” oldu. Ýfade bu denli kesin, zira tırnak içine alınmış. Ancak aynı haber birinci paragrafında başlıðı yalanlıyor.
Radikal Gazetesi'nin haberi şöyle, ”Ýstiklal Caddesi’ndeki Fransız Konsolosluðu’nun bahçesinde, ‘güvenlik’ kaygıları nedeniyle eliyle aðzını kapatarak konuşan hukukçu, “Evet” diyor, “Ben de Eyüp Can’ın çizdiði şekilde sürecin ilerlediðini düşünüyorum.” Kendisini “Öcalan’a yakın bir hukukçu” diye tanıtan kişi, Leyla Zana’nın Abdullah Öcalan’ın bilgisi dahilinde Başbakan Erdoðan’la görüşmüş olabileceðini vurguluyor.
Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can dünkü yazısında, Öcalan tarafından Adalet Bakanlıðı’na gönderilen, birer yıl arayla yazılmış iki ayrı mektubu açıkladı. Can, bir yıl önceki mektupta Öcalan’ın “Beni bu avukatlarla görüştürmeyin. Avukatlar söylediklerimi çarpıtıyor” dediðini, ikinci mektupta, önceki avukatlarıyla görüşmek istediðini anlattı. Can, Zana’nın Öcalan’ın bilgisi dahilinde Erdoðan ile görüştüðünü de belirtti.
‘Öcalan’a yakın hukukçu’ da “Ben öyle olduðunu düşünüyorum” diyor. Öcalan ile Zana’nın, kendi deyimiyle ‘sofistike yol ve araçlarla’ görüşmüş olabileceklerini ifade eden hukukçu “Zana, Öcalan’ın adına hareket ediyor” diye konuşuyor.”
Gazete, Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'ın bir zamanalar Taraf Gazetesi'nin ”ciddi haber kaynaðı Balıkçı” kıvamındaki kaynaðı, ”Hukukçu”sunu piyasaya sürüyor. Bunu yaparken, Can'ın yalanlarına da ”inanılırlık” saðlamaya çalışıyor. Nitekim, ”kaynak” da ortada hiç bir kanıt olmadıðını teyit ediyor ve ”Ben de Eyüp Can'ın çizdiði şekilde sürecin ilerlediðini düşünüyorum” diyor. Yani Can, kaynaðı bulmadan önce bir ”süreç icat etmiş” ardından da bunu ”doðrulayacak” bir ”kaynak” peydahlamış.
Ortaya atılan ”görüşerin” ciddiyeti olmayınca Radikal konuya bir ”ciddiyet” katmak için ”güvenlik kaygıları ile hukukçunun aðzını kapattıðını” yazıyor. Güvenlik kaygısı duyan ”hukukçu” yüzünü saklama ihtiyacı duymuyor ama aðzını kapatıyor.
Eyüp Can, Leyla Zana'nın Türk Başbakan Erdoðan'la yaptıðı görüşmenin Öcalan'ın bilgisi dahilinde yapıldıðını kanıtlamayı adeta bir misyon edinmiş. Bu yolla ısrarla Öcalan'a uygulanan bir yıllık tecridin aslında olmadıðını Öcalan'ın dışarı ile irtibatı olduðunu kanıtlamaya soyunuyor.
Taraf Gazetesi de bugün ”Oslo görüşmeleri” olarak anılan süreçte, ”Balıkçı” diye adlandırdıðı ”kaynaðını”, ”Öcalan'ı en iyi tanıyan derin Kürt” olarak lanse ediyordu. Taraf süreci Öcalan'ın ”perspektifini” en iyi bilen ”uzman” sıfatıyla ”Balıkçı” üzerinden maniple etme görevi üstlenmişti.
Öcalan aynı günlerde avukatları ile yaptıðı bir görüşmede, balıkçıyı kast ederek, ”devlet bu yolla konuşuyor” diyerek Taraf'ın ”balıkçısını” deşifre etmişti. Çok geçmeden ”Balıkçı”nın söylediklerinin doðru olmadıðı ortaya çıktı.
Kısa süre öncesine kadar güvenlik gerekçesiyle kendini gizleyen ”balıkçı” bu deşifrasyondan sonra özellikle Gülen Cemaati'ne yakın televizyon kanallarında arzı endam eylemeye başladı. ”Ciddiyeti” de bu televizyon kanallarının ciddiyeti sınırlarında kaldı.
Bugün de Radikal Gazetesi ve genel yayın yönetmeni Eyüp Can Taraf'tan boşalan maniple misyonunu doldurmaya çalışıyor.
Kendisi de Gülen Cemaati'nin rahle-i tedrisatından yetişme olan Can sahip olduðu ”gazatecilik” nosyonunun kırıntılarını habere yansıtıyor ve haberin sonuna Öcalan'ın avukatı Rezzan Sarıca'nın konuya ilişkin sözlerini ekliyor. Ancak Sarıca'nın ifadeleri haberi bir kez daha yalanlıyor.
Haberde Sancar'ın da Eyüp Can'ın kaynaðı ”hukukçu” gibi düşündüðü ifade edildikten sonra, ”Sancar, konuşması sırasında, Öcalan’ın 3 Şubat 2012’de büroya gönderdiði mektubu gösteriyor. Öcalan, iki sayfalık mektubunda, avukatlarıyla yaptıðı görüşmelerin yetkisiz kimselerce izlenmesini ve kaydedilmesini ve avukatlarının tutuklanmasını protesto için ailesi de dahil kimseyle görüşmeyeceðini ifade ediyor. Avukatlarına operasyonu ‘hukuk garabeti’ diye nitelerken, savcılıðın kendisini de sorgulaması gerektiðini ifade ediyor. Öcalan, kitlesinden şiddet eylemine yönelmemelerini istiyor.” deniyor.
Avukatlarına mektup gönderen Öcalan'ın tavrının Ýmralı'da egemen olan uygulamaları protesto olduðu açık seçik ortada. Radikal perdeleme, gizleme ya da ima ihtiyacı dahi duymadan Sancar'ın sözlerini çarpıtıyor. Söylenen doðrulardan bile alenen yalan haber üretiyor.
[email protected]