TAYD-DER: 2015 yılında cezaevi politikası topluma uyarlandı
TAYD-DER Başkanı Musa Karbadağ, 2015 yılının hasta tutsaklar ve cezaevleri açısından kazanımla sonuçlanmadığına değinerek “Cezaevlerindeki politika artık tüm ülkeye uygulanıyor. Uzun ve mücadele dolu bir yıl bizi bekliyor” dedi.
ÖZGÜR AYDIN
İZMİR / ANF
Çarşamba, 30 Aralık 2015, 07:03
TAYD-DER Başkanı Musa Karbadağ, 2015 yılının hasta tutsaklar ve cezaevleri açısından kazanımla sonuçlanmadığına değinerek “Cezaevlerindeki politika artık tüm ülkeye uygulanıyor. Uzun ve mücadele dolu bir yıl bizi bekliyor” dedi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre hapishanelerde tespit edilebilen 242’si ağır, 653 hasta tutuklu ve hükümlü var.
Hapishanelerde, tutsakların sağlık sorunları ve tedavi koşullarının olumsuzluğu önemli bir sorun olarak 2015 yılında da varlığını sürdürdü.
Tutsakların sağlık sorunları ve tedavi koşullarını gündemleştirmek, özellikle de hasta tutsaklar meselesinde hükümet üzerinde kamuoyu baskısı oluşturmak için mücadele eden İzmir Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYD-DER) Eş Başkanı Musa Karbadağ, 2015 yılındaki cezaevlerinin genel durumunu ANF’ye değerlendirdi.
‘İNSAN HAKLARI AYAKLAR ALTINA ALINDI’
Hasta tutsaklar ve cezaevi gerçekliğinin 2015 yılındaki mevcut ülke gündeminde yaşananlardan farksız olmadığına değinen Karbadağ, müzakere görüşmeleriyle ülkede demokratik bir siyasi iklim değişikliği beklendiğini ama hükümetin politikaları nedeniyle ülkenin hepten yarı açık cezaevine dönüştüğünü belirtti.
Ülkede yaşananların cezaevlerine de fazlasıyla yansıdığını söyleyen Karbadağ, şöyle devam etti: “Cezaevlerindeki gerçekliğe baktığımızda hak ihlallerinin geçen yıllara nazaran ayyuka çıktığını gördük. Evrensel insan haklarının hiç bir yerde tanınmadığı ve ayaklar altına alındığı bir yıl olmuştur. Hapishaneler ölüm alanlarına dönüşmüştür diye biliriz. Hasta tutsakları serbest bırakmayan, koşullarını iyileştirmeyen kendilerinin yapmış olduğu yargı paketine rağmen gerekliliğini yerine getirmeyen iktidar ve cezaevi gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Kabul edilecek bir durum değil.”
'HER YIL DAHA FAZLA TABUT’
Cezaevlerinin hasta tutsaklar için “mezarlıklara” dönüştüğünü ifade eden Karbadağ, “Her geçen yıl cezaevlerindeki ölüm oranı daha fazla artmakta da olduğunu istatistiklerden ve kendi gözlemlerimizden görüyoruz. Mevcut ceza infaz sistemi fiili bir ölüm sürecine dönüştürüldü. Değişen kimi mevzuatta tam teşekkülü hastanede kanıtlanmış raporlarının olması durumunda hasta tutsakların dışarıda tedavisinin yapılmasına kesin hükümler vardı. İnfazın ertelenmesine ilişin de mevzuatta hükümler var ama bir şekilde uygulatamadık” diye konuştu.
‘ATK İDEOLOJİK YAKLAŞIYOR’
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) hasta tutsaklara politik yaklaştığına dikkat çeken Karbadağ, ATK’nin mevcut iktidarın yargı kurumuna dönüştüğünü belirterek şunları aktardı: “Birçok hasta tutsağın raporu olmasına rağmen, ATK ideolojik bir aygıta dönüştüğü için bu raporları görmemezlikten gelmiştir. Hükümde, ihtiyaç olması halinde hasta tutsağın ATK’ye getirilmesi yazmasına rağmen bu bile yerine getirilmiyor. Dolayısıyla iktidarın iz düşümünde yürüyen ve vasıflarını yitirmiş bir kurum olmuştur ATK.”
‘2015 YILINDA DA TABUT ÇIKMAYA DEVAM ETTİ’
2015 yılında cezaevlerinde birçok tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Karbadağ, “Sağlığa erişim hakkı engellendiği için; Gulig Sevigen, Ali Alp ve Yaşar Dere Ege’deki cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Bütün demokratik tepkilerimize rağmen tutsakların sağlığa erişim hakkını bir türlü sağlayamadık. Mevcut uygulamalar ölümü dayatan ve koşullanan bir uygulamayla karşı karşıyayız. İktidarın insafına bırakılmayacak kadar katmerleşmiş ve derinleşmiş bir durumdadır cezaevleri konusu. Sistemin en kirli yüzü kendini burada gösteriyor” diye aktardı.
‘TOPLUMSAL AYAKLANMA ŞART’
İktidarın bu uygulamalarına karşı toplumsal vicdanın ayaklanması gerektiğine işaret eden Karbadağ şunları söyledi: “Toplumsal bir örgütlenme gerekmek için sorunun tespiti çok önemlidir. Sitemin kendisi hastalıklı olduğun için mevcut kanun ve yasaların değiştirilmesi gerekir. Çözüm süreciyle birlikte bu değişimi sağlamaya çalıştık ama başaramadık. En gerçekçi tutum sistemin değişimidir. Ceza infaz sistemini masaya yatırmak artık zorunluluk oldu. Önümüzdeki yıl bu konuda çalışmalarımız olacak.”
‘SESSİZCE YENİ CEZAEVLERİ YAPILIYOR’
AKP hükümetinin gizlice bu yıl içerisinde çok sayıda cezaevi yaptırdığı bilgisini paylaşan Karbadağ, İzmir’in Menemen ilçesinde de yeni bir hapishanenin yapıldığını söyledi. Menemen T Tipi Cezaevi’nden hiç kimsenin haberi olmadığını da söyleyen Karbağ, “Bir anda cezaevine tutsaklar gönderilmeye başlandığında haberimiz oldu. Kaşla göz arasında iktidar cezaevi yaptırdı. Bu iyiye bir işaret değil. Bu cezaevlerinin yapılması korku imparatorluğu ile kendi hükmünü dayatmaktır. Bizler bu baskı ve sindirme politikalarına rağmen cezaevlerindeki hukuksuzluğun karşısında olmaya bu yılda devam edeceğiz Cezaevlerinde yaşanan hak gaspları ve ölümler mevcut ülke politikalarından bağımsız değildir. Topyekûn bir mücadele ile sorunlara çözüm üreteceğiz” şeklinde konuştu.