TAYD-DER, İzmir’de ‘Öcalan’a özgürlük’ kampanyasının startını verdiğini belirterek, “Konuyu AKP’nin insafına bırakmayacağız. Artık umut değil toplumsal bir inada dönüştürerek Öcalan’ın özgürlüğünü isteyeceğiz” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit 1 yılını doldurdu. İmralı Adası’nda Öcalan’a uygulanan özel tecrit, başta Kürdistan kentleri olmak üzere toplumun tamamına da uygulanmaya başlandı. Yaşananlara kayıtsız kalmamak için İzmir’de, TAYD-DER kurumunun öncülük ettiği ‘Öcalan’a özgürlük’ adı altında bir kampanya başlatıldı.
Tutuklu ve Hükümlü Aileler Yardımlaşma Derneği (TAYD-DER) Eşbaşkanı Musa Karbadağ, kampanyaya ilişkin ANF’ye konuştu.
Karbadağ, Türkiye gündeminde özellikle Öcalan’a uygulanan tecride dönük bir algı yönlendirme operasyonu yapıldığını belirterek, “Bir takım çevrelerin yaptığı açıklamalar ortada. ‘Dolaylı temasların devam ettiği, hükümetin İmralı’da görüştüğüne ilişkin’ açıklamalar var. Bu açıklamalar, Kürtlerin tepkilerini nötrleştirme ve olumlu bir hava varma arayışıdır. Kürtler bunu kesinlikle kabul etmiyorlar. Bugün tecrit Önderliğimiz üzerinden bütünden bir halka uygulanıyor. Öcalan’a uygulanana statü, Kürt halkının tamamını etkiliyor.”
CPT: TECRİT, İŞKENCEDİR
İmralı Adası’nda Öcalan’a özel bir tecridin uygulanmasını insanlık dışı bir durum olarak nitelendiren Karbadağ, şunları aktardı: “Tecridi iyi anlamak gerekiyor. Bireyin dış dünyayla bağlantısının koparılması, sosyal, psikolojik ve duygusal olarak kendi haline bırakılmasıdır. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) kararlarında tecridin bir işkence yöntemi olduğunun altı çizilidir. Maalesef ülkemizde giderek pervasızlaşan neo-faşist İslamcı AKP hükümeti, bugün İmralı tecridini toplumun tamamına bir elbise haline getirmek istemektedir.”
‘ÜLKEDE BİR TECRİT HALİ VAR’
“Kürdistan’daki öz yönetim alanlarında başlatılan inşa sürecine iktidarın tahammülsüzlüğü ve ardından başlattığı katliamların bir bütün halinde İmralı’daki tecritten bağımsız değildir” diye Karbadağ, şöyle devam etti: “Ülkede bir tecrit hali var. Kolektif, demokratik toplumsal bütün tepkilere karşı katleden, susturan bu anlamda yaşam hakkı tanımayan bir faşist darbeci durumla karşı karşı karşıyayız. Bununla Öcalan’a biçilen statü, tecrit durumu ve yalıtılmışlık bir bütün olarak topluma kabul ettirme ve kanıksatılmak istenmektedir. Bu günü kadar hiç bir şekilde Kürtler hiç bir şekilde bu statüyü kabul etmediler, hiç bir zamanda kabul etmeyecekler.”
‘SOKAK AYAĞINI ÖRECEĞİZ’
Kürdistan başta olmak üzere Türkiye’nin de birçok kentinde de başlatılan “Öcalan’a özgürlük” kampanyasını hakkında bilgi veren Karbadağ şunları katardı: “Başlattığımız bu kampanya herhangi bir süreyle sınırlı değildir. Kürtler artık Kürdistan’da meşrutiyetini kaybetmiş, egemenlik hakkını yitirmiş olan devlet karşısında artık yeni bir süreç ya da masaya oturulma gibi bir arayış içerisinde olmayacaktır. Kürtler artık Öcalan’ın özgürlüğü için bir inatla mücadele edip, bunun sokak ayağını öreceklerdir” diye konuştu.
‘AKP’NİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ’
TAYD-DER öncülüğünde İzmir’de, ana konusu ‘Öcalan’a özgürlük’ olan yürüyüş, panel ve eylemler düzenleyeceklerini kaydeden Karbadağ şöyle devam etti: “Kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları yapacağız. Gelinen aşamada Öcalan’ın özgürlüğünü alanlarda haykıracağız. Öcalan’ın özgürlüğü aynı zamanda Kürt sorunun da çözümüdür. Birçok toplumsal sorun ve tıkanıklığın da önünün açılması demektir. Tarihten günümüze oluşan bir gerçeklik var, toplumun öncülüğüne soyunan bu anlamda alternatif yaşam modelleri önerenler maalesef ya katledilmişlerdir, ya da sistem temsilcilerinin zindanlarına tutsak edilmişlerdir. Bu nedenlerden dolayı Öcalan tecrittir. Bunu kabul etmeyeceğiz. AKP’nin insafına bırakmayacağız konuyu. Artık umut değil toplumsal bir inada dönüştüreceğiz çalışmalarımızı.”