18 yıl önce işkence yapılarak öldürülen, ardından bedeni mayınla patlatılan çoban Nezir Tekçi için yapılan kazıda, insana ait olduğu tahmin edilen kemikler ve bez parçaları ile çok sayıda G3 mermi kovanı bulundu. Tekçi ailesinin avukatları, 25 Kasım'da davanın görüldüğü Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, iki sanığın tutuklanmasını isteyecek.

1995 yılında askerler tarafından işkence yapılarak öldürüldükten sonra mayınla parçalanmış bedeni boş bir araziye gömülen Nezir Tekçi için bugün keşif yapıldı.

Hakkari 1. Asliye Mahkemesi Hakimi Yunus Topuz tarafından gerçekleştirilen keşif için sabah erken saatlerde Tekçi'nin ailesinin yanı sıra İstanbul, Ankara, Hakkari barolarının temsilcileri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri, İHD Hakkari Şubesi, bağımsız doktorlar, BDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, Özgürlükçü Hukukçular Derneği avukatları ve Adli Tıp Uzmanları Derneği yöneticilerinin bulunduğu yaklaşık 100 kişi, Yüksekova'ya 25 kilometre uzaklıkta bulunan Değerli (Memka) ve Köycük (Muşan) köylerinin arkasında bulunan bin 800 rakımlı Dola Çiya bölgesine gitti.

Askerlerin yoğun önlem aldığı alana getirilen, o dönem söz konusu komando taburunda görevli olan tanık asker Yunus Şahin ve Nezir Tekçi ile birlikte gözaltına alınan Kemal Kırmızıtaş olay yerini gösterdi.

20'YE YAKIN G3 MERMİSİ KOVANI

Ailenin avukatı Hüseyin Boğatekin'in verdiği bilgiye göre, olay yerinde askerlerin kullandığı G3 tüfeğine ait yaklaşık 20 mermisi bulundu, "Tanıklar, yaklaşık 100 askerin ateş ettiğini söylemişti. Olay yerinde çok ayrıntılı bir arama yapmadığımız halde 20'ye yakın mermi bulundu" dedi.

Tanıkların yer göstermesi üzerine yapılan kazıda da kemik ve bez parçaları bulundu. Avukat Boğatekin, "Tanıkların 'Buraya gömüldü' dediği bir yerde kazı yapıldı. Birkaç yerde, 10 parça kemik bulundu. Oradan çıkan kemiklerin insana ait olma olasılığı çok yüksek. Ancak net durum, Adli Tıp Kurumu'nun yapacağı testlerin sonucunda ortaya çıkacak. Kemiklerin yanı sıra fermuar ve bez parçaları bulundu" dedi.

'İKİ SANIĞIN TUTUKLANMASINI İSTEYECEĞİZ'

Keşif ve kazının çok kısıtlı olanaklarla yapıldığına dikkat çeken Boğatekin, "Çok etkin bir keşif olmadı, daha iyi olanaklarla yapılabilirdi. Ama bu imkansızlıkla yapılabileceğin en iyisini yaptık" diye konuştu.

Bundan sonra adli tıp sürecinin bekleneceğini söyleyen Boğatekin, "Ancak, 25 Kasım'da Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak sanıklardan Emekli Albay Ali Osman Akın ile hala görevde olan binbaşı Kemal Alkan'ın tutuklanmasını isteyeceğiz. Çünkü, mahkemede de ifade veren tanıkların gösterdiği yerde yapılan aramalarda, çok güçlü deliller bulundu" dedi.