Temelli: İktidar korktuğu için Özgürlükçü Demokrasi'ye saldırdı

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, kaybetmekten korkan iktidarın Özgürlükçü Demokrasi'ye saldırarak faşizmi kurumsallaştırmayı hedeflediğini söylerken, "Özgürlüğü ve demokrasiyi savunanların sesinin çoğalmasını sağlayabiliriz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin gasp edilmesini ve matbaasına el konulmasını ANF’ye değerlendirdi.

'ÇOK SESLİLİĞE VURULAN DARBE!'

Temelli, Doğan Medya Grubu'nun Demirören Holding'e satılması ve Özgürlükçü Demokrasi'nin gasp edilmesinin aynı zihniyetin tezahürü olduğunu vurguladı. Temelli, basın ve ifade özgürlüğüne tahammülü olmayan AKP iktidarının insanların haber alma hakkını hem kendi yandaş ve havuz medyasından çıkan tek sesle, hem de özgür basına kayyum atayarak engellemeye çalıştığını kaydetti. Özgürlükçü Demokrasi'nin yegane kalmış muhalif gazetelerden biri olduğunu hatırlatan Temelli, bu hamlenin çok sesliliğe vurulmuş bir darbe olduğunun altını çizdi.

‘KORKUYORLAR!’

Basın özgürlüğünü ortadan kaldıran zihniyetin, bu hamleyle faşizmi kurumsallaştırmayı hedeflediğine işaret eden Temelli, “İktidar, televizyonları ve gazeteleri tek sese çevirmeye çalışıyor. Bu sansürcü zihniyet, geçen hafta internete RTÜK denetimini getiren yasayı Meclis'ten geçirerek de kendini gösterdi” dedi.

Basına yönelik peş peşe yapılan müdahalelerin iktidarın ne kadar korktuğunun göstergesi olduğunu vurgulayan Temelli, “Seçimi kazanmak için ne yapmak gerekiyor hesabını artık şiddet politikasına çevirdiler. OHAL rejimini giderek olağan hale dönüştürülen bir savaş ve baskı politikası olarak sürdürüyorlar" diye konuştu.

‘HAKİKATİN USLANMAZ BİR HUYU VARDIR...'

Gazetenin, Efrîn işgali, ÖSO çetelerinin kenti yağmalaması ve Şengal’e yönelik tehditlerin yapıldığı bir süreçte hedef alınmasını da değerlendiren Temelli, ülkede dayatılan savaş politikalarının sürdürebilirliğinin, gerçekleri saklamaktan, hakikatin sesini susturmaktan geçtiğini belirtti. Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin gerçekleri halka ulaştırdığı için hedef alındığını belirten Temelli, “Gazeteye kayyum atama politikasının arkasında hakikatin sesini susturma çabası var ama unutulmalıdır ki hakikatin uslanmaz bir huyu vardır; asla susturulamaz ve bastırılamaz olmasıdır” dedi.

'İKİYÜZLÜ SİYASETİN TEŞHİRİ'

Temelli, kayyum atama hamlesinin, Avrupa Birliği tarafından basın özgürlüğü vurgusu yapıldığı Varna’daki Türkiye-Avrupa Zirvesi’nin ardından gelmesinin, iktidarın ikiyüzlü, samimiyetsiz siyasetinin teşhiri olduğunu vurguladı. Bu hamlenin zirvenin nasıl geçtiğinin bir sonucu olarak da okunabileceğine işaret eden Temelli, zirveye “biz içeride bu rejimi sürdürelim, sen de çıkarlar çerçevesinde bizim beklentilerimizi karşıla” mantığıyla giden AKP iktidarının AB ile yapılan görüşmelerde umduğunu bulamadığını ve ülke dönüşünde de çoktan yapmayı planladığı operasyon için düğmeye bastığını söyledi.

'TÜM BASKILARA RAĞMEN SUSMAYACAKLAR'

Özgürlükçü Demokrasi üzerinden diğer muhalif yayınlara gözdağı verildiğini de kaydeden Temelli, bunun boş bir çaba olduğunu dile getirdi. Temelli, muhalif olmanın basın özgürlüğünü, barışı savunmakla eş anlamda olduğunu ifade ederek, tüm baskılara rağmen muhalif gazete ve yayınların susmayacağını vurguladı. “Yılgınlık ve korku ortamı muhalefeti esir alamayacak” diyen Temelli, bu operasyonların hiçbirinin iktidarların beklediği hesapların gerçekleşmesini sağlamayacağını kaydetti.

Ana akım medyada çalışan basın emekçilerin de bu baskı karşısında susmaması ve yılmaması gerektiğini ifade eden Temelli, bugüne kadar sürdürdükleri suskunluğunun nelere yol açtığını iyi değerlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Temelli, çok uzun bir süredir suskunlukla kendilerini koruyabileceklerini sananların hiçbirinin bu korunaktan yararlanamadığı, tam tersine bu suskunluğun ceberut ve saldırgan zihniyetin bütün medya alanını ele geçirmesine, tek sese dönüştürülmesine neden olduğunu vurguladı. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda basın emekçilerinin ve yöneticilerinin adım atması, sorumluluk alması, barış ve demokrasi mücadelesine katkı sunması gerektiğini belirten Temelli, aksi takdirde dördüncü güç olan medyanın patronların ve sermayenin eliyle oradan oraya satılan, iktidarın aracı haline gelmeye devam edeceği uyarısında bulundu.

'ÇARESİZ DEĞİLİZ; DAYANIŞMALIYIZ'

Ana akım medyada yaşanan bu kara tablonun kimseyi umutsuzluğa sevk etmemesi gerektiğini de ifade eden Temelli, muhalif gazetelerin, basın özgürlüğünü savunan basın emekçilerinin seslerini duyurmayı sürdüreceğini kaydetti. Kamuoyunu, muhalif gazete ve yayınlara destek vermeye çağıran Temelli, bu anlamda halkın muhalif basın yayınlarını daha fazla izlemesi ve yaygınlaştırması gerektiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Muhalif yayın ve gazeteler ufak bir alana sıkıştırılmıştır ama dayanışmayla onları her yere yayabiliriz ve iktidara karşı özgürlüğü ve demokrasiyi savunanların sesinin çoğalmasını sağlayabiliriz” diye ekledi.