Temelli: Ülkenin çöküşüne tanıklık ediyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Cizre kongresinde yaptığı konuşmada, “Topyekün bir ülkenin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Buna dur demeliyiz. Bu gidişat ülkeyi ve Ortadoğu’yu uçuruma sürüklüyor” dedi.

HDP Cizre İlçe Örgütü, “Umut ve cesaretle örgütlenelim faşizmi yıkalım” sloganıyla üçüncü olağan kongresini topladı. Kongre parti binasında gerçekleşti. Kadınlar, geleneksel yerel kıyafetleri ile katıldığı kongrede, ezgiler eşliğinde halay geçti.

Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, milletvekilleri, ilçe belediye eşbaşkanları ile yöneticileri katıldı.

Kongre salonuna, “Kayyum darbedir”, “Genç başladık genç başaracağız” ve “Biz direndik, diz çökmedik bizimle gurur duyun” yazılı pankartlar asıldı.

“Bê Serok jiyan nabe” sloganları atıldığı kongre, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.

KUTLU: CİZRE VE BOTAN DİRENİŞİYLE AKP’Yİ GÖNDERECEĞİZ

Görevi Ankara rejimi tarafından gasp edilerek yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, “Cizre halkının boynunu kimsenin karşısında eğdirmeyeceğiz. Cizre ve Botan’ın direnişiyle AKP iktidarını göndereceğiz. AKP de tarihteki kara yerini alacak” dedi.

KAÇMAZ: KÜRTLER BİR YÜZYIL DAHA STATÜSÜZ KALMAYACAK

HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde tecride dikkat çektikten sonra, “Cizre halkı büyük bedeller verdi” dedi.

Kaçmaz, “Bilsinler ki; bu bedel boşuna gitmeyecektir. Bu halk bu bedeli sahiplenecektir. Kürtleri yok edeceğiz diyenlerin hepsi parçalanıyorlar. Kürtleri yok sayanlar tek tek yok oluyor. Kürt halkı 100 yıl boyunca sömürüldü, bir yüzyıl daha statüsüz kalmayacaktır” diye ekledi.

TEMELLİ: TECRİT ÜLKENİN ÖNÜNE KONULMUŞ DUVARDIR

HDP Eş Genel Başkan Temelli de kongrede bir konuşma yaptı. Cizre halkını ve direnişini selamlayan Temelli, Öcalan’a tecride değinerek, “Öcalan’a uygulanan tecrit bu ülkenin önüne örülen duvardır. Esas duvar çözümün önüne konulan duvardır, tecrit duvarıdır” dedi.

“Bu ülkenin eşit yurttaşlar olarak bir arada olmasına karşı çözümün engellenmesidir. Bu nedenle tecridi, tecrit hukukunu kabul etmiyoruz” diyen Temelli, tecrit döneminin bir bütünen yaşanan çözümsüzlüğün nedeni olduğunu kaydetti.

Temelli şöyle konuştu: “Bir çözüm mümkün diyoruz. Bunun nasıl olacağını 2013-2015 yılında bütün dünya gördü. Bunu engelleyenlerden kurtulmadıkça bu ülkenin demokratik hayatına kavuşması mümkün değildir. O yüzden tecride karşı herkesin neden mücadele etmesi gerektiğinin işaretidir. Bir ülkede mutlak tecrit varsa o ülkenin hiçbir yerinde adalet tesis edemezsiniz. Ülke her geçen gün daha adaletsizliğe sürüklenmiştir. Ülke savaş dışında politika üretemez duruma gelmiştir. Bu iktidarın da yaptığı budur. Bütün Ortadoğu’ya bunu Kürt düşmanlığı, HDP düşmanlığıyla dayatıyor.”

Temelli, tecrit sistemi bitmeden anayasal bir devlet oluşturmanın imkansız olduğunu vurgulayarak, “Nerede bir tecrit varsa, buna karşı mücadeleyi büyütmeliyiz. Sadece Cizre, Botan değil, İstanbul, Ankara nerede bir adaletsizlik varsa, bilin ki orada mutlak tecrit vardır” diye ekledi.

ÜLKE ÇÖKÜŞE GİDİYOR

Muhaliflere yönelik baskılara dikkat çekerek, iktidar için “yargıyı, yasamayı, hukuku çökertti” diyen Temelli, “Topyekün bir ülkenin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Buna dur demeliyiz. Bu gidişat ülkeyi ve Ortadoğu’yu uçuruma sürüklüyor” şeklinde konuştu.

Muhalif kesimlere yönelik baskılara dikkat çeken Temelli, “Nerede barışa dair bir şey varsa bu iktidar onun altına dinamit döşedi. Her yeri terörize etti. Yargıyı, yasamayı, hukuku çökertti. Topyekün bir ülkenin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Buna dur demeliyiz. Bu gidişat ülkeyi ve Ortadoğu’yu uçuruma sürüklüyor” ifadelerini kullandı.

TALİMATLI YARGI

İktidarın insanları ayrıştırdığını ve düşmanlıktan başka bir şey vermediğini belirten Temelli, “Toplumsal barışı var edecek bütün mekanizmaları çürütüyor. Her şeyden önce bağımsız ve tarafsız bir yargı ile bunu sağlarsınız. Bugün ki yargı da bu yok. Bugünkü yargı, talimat yargısıdır” diye konuştu.

ALLAH’A BAĞLAMAK DİYANET’İN İŞİ DEĞİL

Diyanet İşleri Başkanlığı’na da tepki gösteren Temelli,

Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyanet İşleri Başkanı’nın en son açıklaması deprem, kader afet, büyük afet. Fakat depremin yarattığı sonuçlar siyaset. 1870’lerde yaşamıyoruz. 2020’ye gelmişiz deprem sonucu insanlar ölüyorsa bunun sonucu iktidardır. Olası depremlere önlem almak yerine bunu Allah’a bağlamak Diyanetin işi olamaz. Ne diyor ‘Deprem kıyametin alametidir’ diyor. Akıllarınca saray iktidarını kurtaracaklar.”

BÜYÜK KONGRE 23 ŞUBAT’TA

Temelli, demokrasi mücadelesini büyütecekleri sözünü verirken, şöyle konuştu:

“Üçüncü yol üzerindeki kararlı duruşumuzu sergileyeceğiz. 23 Şubat’ta büyük kongremizi gerçekleştireceğiz. Biz bir demokrasi ittifakı çağrısı yaptık. Konferansımızda da bunu karar altına aldık. Herkesi emekçi, çiftçi, kadınları, gençleri herkesi bu ittifakta buluşmaya davet ettik. Bu ittifak sokak sokak, ev ev örgütlenmektir. Söz yetki kararın halkta olduğu bir iktidarı, hep birlikte hayata geçireceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Mutlaka erken seçim olacaktır. O seçime kadar üzerimize düşen sorumluluk gereği demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Kimseyi dışlamadan bu ittifaka herkesi davet etmeliyiz”

Konuşma ardından mali ve faaliyet raporlarının okunduğu kongrede partinin eşbaşkanlığına Güler Tunç Yelbasan ve Üzeyir Kılınç seçildi.