TİHK'e 'Öcalan' başvurusu
Öcalan'a Özgürlük Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Asrın Hukuk Bürosu ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), konuya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
Öcalan'a Özgürlük Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Asrın Hukuk Bürosu ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), konuya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, sekretarya görevi için İmralı'ya götürülen tutsakların sürgün edilmesine ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, TİHK'e Öcalan ile görüşme yapması için başvurulduğu açıklanırken, "Kaygılıyız" mesajı verildi. Toplantıda, hükümete derhal adım atması çağrısı da yapıldı.
'Çözüm Süreci' sırasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a sekretarya yardımında bulunması amacıyla İmralı'ya gönderilen tutsaklardan Nasrullah Kuran ile Çetin Arkaş'ın Silivri Cezaevi'ne sürgün edilmesi ve Öcalan'a dönük tecridin derinleştirilmesine tepkiler yükseliyor.
Öcalan'a Özgürlük Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Asrın Hukuk Bürosu ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), konuya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
İHD Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıya İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli ve Özgür Erol, ÖHD üyesi Serbay Köklü ile Öcalan Özgürlük Platformu üyesi Zübeyde Teker katıldı.
TÜRKDOĞAN: TECRİDİ DE AŞTI
Türkdoğan, söz konusu Öcalan olduğunda benzeri bulunmayan, yasada yeri olmayan bir infaz sistemi ve tecritle karşı karşıya kalındığına işaret etti.
Gelinen aşamada tecridi aşan bir durumla karşı karşıya kalındığına vurgu yapan Türkdoğan, "27 Temmuz 2011 tarihinden beri hiçbir şekilde Abdullah Öcalan avukatlarıyla görüşemiyor, kendisinden haber alınamıyor. Yine 5 Nisan 2015'ten beri hiç kimseyle görüştürülmemektedir. Son olarak İmralı Cezaevi'nden Silivri Cezaevi'ne sevk edilen Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş'ın sevkleri gerçekleşmiş ve avukatları bu müvekkilleriyle ilgili avukatları bilgi alamamıştır" dedi.
'SAYIN ÖCALAN'IN DURUMUNU ÖĞRENMEK İSTİYORUZ'
Türkdoğan, Öcalan'ın sekretaryasının dağıtılması ve tutsakların yakınlarının bilgisi dışından sevk edilerek, durumun avukatlarına bilgi verilmeksizin yapılmasının kamuoyunda kaygı yarattığına dikkat çekerek, "Buradan Adalet Bakanı'nı ve siyasi iktidarı uyarmak istiyoruz; Sayın Abdullah Öcalan'ın durumunu öğrenmek istiyoruz" dedi.
Türkdoğan, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan'ın PKK Lideri ve Kürt halkının önderi konumda olmasındaki pozisyonu çok açık. Bundan kaynaklı olarak bir tutuklu olmasının dışında Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasında önemli bir siyasi liderdir. Dolayısıyla siyasal iktidarı sorumlu olmaya davet ediyoruz."
'TİHK'E BAŞVURDUK; OLUMLU CEVAP GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Türkdoğan, Öcalan'la görüşmeleri için Türkiye İnsan Hakları Kurumu'na başvuru yaptıklarını açıklayarak, "İnsan Hakları Kurumu'na Sayın Öcalan'la görüşmeleri için başvuru yaptık. Çünkü İnsan Hakları Kurumu'nun hem yasalar çerçevesinde hem de evrensel hukuk çerçevesinde böyle bir yetkisi var. Bu kurum hiçbir izin almadan istediği tutuklu ile görüşebilir. Biz de başvurumuzu yaptık. Olumlu cevap geleceğini düşünüyoruz" dedi.
YÜREKLİ: CAN GÜVENLİKLERİNDEN KAYGILIYIZ!
Asrın Hukuk avukatlarından Cengiz Yürekli ise Öcalan'ın siyasi kimliğinden kaynaklı insani bütün haklarından yoksun bırakıldığını kaydetti. Av. Yürekli, Öcalan'la görüşmek amacıyla 27 Temmuz 2011'den bu yana 500 avukat başvurusunun yapıldığını ancak tüm başvuruların sudan sebeplerle reddedildiğini söyleyerek, şöyle devam etti: "Yine 5 Nisan tarihinden bu yana da kendisinden dolaylı yolun dışında hiçbir bağlantı kurulamamıştır. Telefon hakkı, mektup hakkı engellenmiş, kendisine giden mektuplar da sansürlenerek verilmiştir. Yine İmralı'da bulunan iki tutuklumuzun sevki bizden habersizce yapılmış ve Silivri'ye getirilen bu iki tutukludan hiçbir şekilde bilgi alamadık. İki müvekkilimiz için yaptığımız tüm görüşmeler reddedilmiş, yetkili hiçbir kişiden sağlıklı bir bilgi almış değiliz."
Yürekli, İmralı'da tutulan tüm müvekkillerinin can güvenliğinden kaygılı olduklarını da bildirdi.
TEKER: BARIŞ ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE GELİR
Öcalan Özgürlük Platformu Üyesi Zübeyde Teker de barış koşullarının sağlanabilmesinin Öcalan'ın özgürlük koşullarının sağlanmasıyla mümkün olacağını vurguladı. Teker, "Şu an gelinen süreçte şunu gördük ki Öcalan'ın özgürlük koşulları sağlanmadan bu ülkeye barış gelmesi imkansızdır. Sekretaryanın dağıtılmasını bu ülke için kaygı verici buluyoruz. Çözüm sürecini buzdolabına almak ve Öcalan'la tüm yolları kapatmak ayrıca buzdolabın fişini çekmek anlamına gelir" dedi.
'DERHAL ADIM ATILSIN'
Teker, AKP hükümetine çağrıda bulanarak, bir an evvel barış koşullarının sağlanması ve Öcalan'la görüşme taleplerinin kabul edilmesi için adım atılmasını istedi.