TJA: Annelere saldırı insanlığa karşı suç, asla affedilmeyecek!

Özgür Kadın Hareketi (TJA), tecride karşı tutsakların sesini duyurmaya çalışan beyaz tülbentli annelere yönelik saldırıların insanlığa karşı suç teşkil ettiğini belirterek, “Asla affetmiyoruz” dedi.

TJA yaptığı yazılı açıklamada, tutsak ailelerine yönelik polis şiddetine tepki gösterdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı bedenlerini açlığa ve ölüme yatıran tutsaklara, aktivistlere ve eylem halinde olan beyaz tülbentli annelere dikkat çeken TJA, barış annelerinin direnişini selamladı.

Açıklamada, “Kürt halkı ve toplumsal barışın Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın bunu yapabilecek yegane güç ve etkiye sahip olduğu ise en son İmralı görüşme metniyle bir kez daha gözler önüne serilmiştir” denildi.

“İnsanlığa karşı işlenen bir suç olan tecridin son bulması için ‘Yitirmenin kimliği yoktur, herkesin canını acıtır, savaşa verecek canımız yok” diyen TJA, şunları ekledi: “Annelerin gözyaşları aynı renktedir’ diyen ve savaşa karşı evrensel bir kimliğe dönüşen Barış Anneleri İnisiyatifi ve tutuklu ailelerinin direnişlerini ‘yaşa yaşat’ mücadelesi olarak görüyor, önünde saygıyla eğiliyoruz. Biz TJA’lı kadınlar olarak; cezaevi önlerinde ve sokaklarda annelere yönelik gerçekleşen polis saldırılarının kadına karşı adı konmayan erkek egemen devletin savaş ve şiddet yaklaşımının bir parçası olduğunu biliyoruz. Analarımıza hunharca yapılan bu saldırıları, tüm dünya ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyor ve asla affetmiyoruz.”

TJA, 12 Mayıs Anneler Günü’ne de dikkat çekerek şunları belirtti:

“Cezaevleri önünde ve sokaklarda çocuklarının yüreklerini ve onca direniş hikâyesini beyaz tülbentleri arasına sığdıran analarımızın, yüreği yaralı bir kuş gibi çırpınırken, ama gururlu, ama dik, zılgıtlarla yürüdükleri bu onurlu mücadeleleri etrafında, herkesi kenetlenmeye çağırıyoruz. Biz kadınlar; tecridin son bulmasının annelere ve tüm topluma verilebilecek en değerli armağan olduğunun bilincindeyiz. ‘Tecrit son bulsun çocuklarımız yaşasın’ diyen ve beyaz tülbent hareketine dönüşen annelerimizin sesine ses olmaya davet ediyoruz. Başta kadınlar olmak üzere tüm halkları, inançları, tüm demokratik kesimleri, gençleri, aydın, sanatçı, yazar, kendine insanım diyen herkesi annelerimizin yanında olmaya ve bulundukları her yerde, sokaklarda, alanlarda demokratik tepkilerini, vakit kaybetmeden, hemen şimdi göstermeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz”