Toplum içinde ve toplumla birlikte bir güvenlik kurumu: Rojava Asayişi
Rojava Genel Asayişi yöneticilerinden Ciwan İbrahim, kendilerinin toplum üstü değil toplumla birlikte hareket etme anlayışına sahip olduğunu ifade ederek asıl amaçlarının sorunların kaynağını tespit edip onu işlevsiz kılmak olduğunu söyledi.
BERİTAN SARYA-CİLO JİNDAR
QAMİŞLO
Pazartesi, 6 Haziran 2016, 07:04
Toplum güvenliğini sağlayan Rojava Asayişinin toplum üstü bir anlayışa sahip olmadığını ve toplumla birlikte hareket ettiğini dile getiren Ciwan İbrahim, “Öncelikle bizim toplumsal sorunlara bakış açımız ‘suç ve ceza’ temalı değildir. Genel olarak yapmak istediğimiz şey, bir kişi herhangi bir suç durumuna girdiğinde sadece o kişiyi cezalandırarak geçici çözümler uygulamak değildir. Asıl amacımız o sorunun kaynağını tespit edip, o kaynağı toplum içinde işlevsiz ve suç yapamaz hale getirmektir” dedi.
Rojava Devrimi başladığı zaman Kürtlerin oluşan güvenlik boşuluğunu doldurmak için geliştirdikleri kurumlardan biri de Asayiş Kurumu. Asayiş kurulduğu 25 Temmuz 2013’den başta gelişen güvenlik sorunlarını çözmek üzere hızlı kurumlaşmasını geliştirdi.
Devrimin gelişimiyle birlikte hem gelişen çete saldırılarına hemde toplumsal sorunlarda rol sahibi oldu. Bu gün başta 6 temel birim olmak üzere 26 temel çalışma biriminden oluşuyor ve Rojava genelinde her türlü saldırı karşısında halkların güvenliğini sağlıyor.
Rojava Genel Asayişi Yöneticilerinden Ciwan İbrahim Rojava asayişinin görevlerini, çalışma ilkelerini, kurumlaşmalarını, karşılaştığı sorunları ajansımıza anlattı.
TÜM BİRİMLERİYLE ROJAVA GENELİNDE ÖRGÜTLÜ
25 Temmuz 2013’te kurulan Rojava Asayişi ihtiyaçlara göre hızla kurumlaşmasını geliştirdi. Toplumsal sorunların çözümünde ve güvenlik noktasında temel rol oynayan Rojava Asayişi 26 farklı resmi bürolara sahip çalışma biriminden oluşuyor. Bunlarda kendi içinde farklı farklı birimlere ayrılmış durumda. Temel olarak kontrol noktaları genel yönetimi, anti terör güçleri genel komutanlığı, istihbarat müdürlüğü, organize suçlar müdürlüğü, trafik müdürlüğü ve maliye müdürlüğü olmak üzere 6 ana çalışma birimi var. Devrimin gelişimiyle birlikte şehir içinde de çeşitli bombalı saldırılara maruz kalan halk kurumları korumak ve şehirin huzurunu sağlamak amacıyla Genel Rojava Asayişi bünyesinde bu gün 218 Asayiş merkezi 385 kontrol noktası bulunmakta ve her kontrol noktasında en az 10 asayiş üyesi görev yapmakta. Rojava genelinde ise cephede DAİŞ’e karşı 105 farklı noktanın güvenliğini Rojava Asayişi sağlamakta. Şehirlerin de genel müdürlüğü var. Yine şehirler olarak Derik, Cindresi, Serekaniye, Qamişlo ve Serekaniyeden yol kontrollerine kadar genel müdürlük sorumlu. Her kantonda genel HAT komutanlığı bulunmakta. Buralarda da her bölümde merkezler kendini örgütlenmekte.
ROJAVA ASAYİŞİ BÜNYESİNDE ÖZGÜN KADIN ASAYİŞİ VE SUTORO
Rojava asayiş çalışmalarında kadınlar hem özgün-özerk asayiş kurumlaşmasına sahipler hemde genel asayiş kurumu içerisinde de yer alıyorlar. Yine Asayiş çalışmalarındaki kadınlarında özgün bir örgütlülüğü var. Yani tüm asayiş çalışmalarında kadın kendi rengi ile kendini temsil etmekte. Rojava Kadın Asayiş merkezi ve her şehirde kadın asayiş merkezleri ile kadın asayiş birlikleri var.
Yine Rojava Genel Asayişi bünyesinde Asuri-Suryani Asayiş Merkezi Sutoro’da özerk bir kurum. Sutoro hem Suryani Askeri Meclisine hemde Rojava Genel Asayişine bağlı olarak çalışmalarını yürütüyor. Sutoro, Süryanilerin bulunduğu hemen her yerde örgütlü. Hem genel Süryani-Asuri halklarının güvenik sorunları ve toplumsal sorunların çözümünde devreye giriyor. Hem de diğer asayiş güçleriyle birlikte şehrin güvenliğini sağlıyor.
‘3 TEMEL GÖREVİMİZ VAR’
Rojava genelinde onlarca çalışma birimi, yüzlerce güvenlik noktası ve binlerce elemanı olan Asayiş kurumunun temel görevlerini Rojava Genel Asayiş Merkezi Yöneticilerinden Ciwan İbrahim şöyle anlatıyor: “Rojava asayişinin üç temel görevi var. Öncelikli görevimiz Rojava halklarının güvenliği ve huzurunu sağlamak; halkın can ve mal güvenliğine tehdit oluşturan unsurları tespit etmektir. Yani güvenliği mutlaklaştırmaktır. Hırsızlık, kaçakçılık, adli, hukuki bütün toplumsal olaylarla ilgilenmek asayişin görevdir. İkinci görevimiz; şehir içerisindeki terör unsurları, hücre tipi örgütlenmeler ve yasadışı silahlı grupların faaliyetlerine karşı tedbir, güvenlik önlemleri ve cezai işlemler uygulamaktır. Bunları tespit ettiğimizde gerekli olan uygulamalarımızı devreye sokuyoruz. Üçüncü görevimiz ise savaş cephesinde DAİŞ ve benzeri çetelere karşı savaşmaktır. Gerçekleştirilen savaş hamlelerinde Asayiş olarak bizde yerimizi alıyor ve en ön cephede savaşımızı yürütüyoruz. Bu her üç esas görev aynı zaman içerisinde beraber yürütülüyor, hiçbir zaman birinden kaynaklı diğeri aksaklığa uğramamıştır.”
TERÖR OLAYLARINA KARŞI OPERASYONLARI HAT YÜRÜTÜYOR
Rojava Genel Asayişi yöneticilerinden Ciwan İbrahim güvenlik konusunda yaşanan olayların nitelik ve kapsamına göre ayrı ayrı birimlerin müdahale de bulunduğunu belirterek, “Toplumsal alanda yani rutin çalışmalarda, Asayiş güçleri her zaman devrededir. Fakat herhangi bir tehlike karşısında anti-terör güçleri (Hezên Anti Teror-HAT) devreye girerek, olası bir terör saldırısına karşı silahlı bir biçimde tedbir almaktadır. Bu ise yine ortak ve koordineli bir çalışma sonucunda açığa çıkmakta. Operasyon güçleri büyük bir gizlilik ve disiplin içerisinde, özellikle Rojava topraklarına göz dikmiş silahlı terör guruplarına karşı, tedbir amaçlı örgütlendirilmiştir” diyor.
‘YPG İLE DAYANIŞMA İÇERİSİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Rojava’daki tek güvenlik gücünün asayiş olmadığını vurgulayan Ciwan İbrahim, bu noktada en temel güvenlik gücü olan YPG ile dayanışma içerisinde olduklarını ve Rojava halklarının güvenliğini sağladıklarını kaydederek şunları söyledi: “Özellilkle şehirler içerisinde Asayişe destek ihtiyacı olduğunda YPG güçleri desteğe geliyor. Yine cephede desteğe ihtiyaç olduğunda ise Asayiş güçleri YPG’ye destek vermeye gidiyor. Zaten Rojava Devrimi’nin ilk süreçlerinde bu insanlar, genç erkek ve kadınlar aynı koşulların ve şartların tecrübesi sonucu gelişti ve kendini eğitti. Kültür, perspektif, görev ve sorumluluk açısından Asayiş ve YPG arasında çok fazla bir fark yok. Birlikte silah kaldıran ve savunmaya başlayan gençlerden oluşuyor, dolayısıyla aynı okulun öğrencileri oluyorlar. Gerektiğinde her asayiş üyesi kendini YPG üyesi görüyor, gerektiğinde ise Asayiş üyeleri YPG’ye desteğe gidiyor. Düşünsel ve tekniki uzmanlık konusunda terör unsurları ve DAİŞ’e karşı bilimsel bir düzeyde, istihbarat ve güvenlik konularında anı anına ortak bilgilendirme çalışması yürütülmekte.
‘DEVLETLERİN ASAYİŞ BİRİMLERİNDEN ÇOK FARKLIYIZ’
Rojava asayişinin de, Rojava içerisindeki bütün kurumlar gibi Demokratik- Ekolojik- Kadın özgürlükçü bir toplum paradigması temelinde kurulduğunu ifade eden Ciwan İbrahim, Rojava Asayişi olarak ahlaki ve politik toplum dokusunu güçlendirme temelinde hareket ettiklerini söyledi. Rojava Asayişi’nin toplum üstü bir anlayışa sahip olmadığını ve toplumla birlikte hareket ettiğini dile getiren İbrahim, “Öncelikle bizim toplumsal sorunlara bakış açımız ‘suç ve ceza’ temalı değildir. Genel olarak yapmak istediğimiz şey, bir kişi herhangi bir suç durumuna girdiğinde sadece o kişiyi cezalandırarak geçici çözümler uygulamak değildir. Asıl amacımız o sorunun kaynağını tespit edip, o kaynağı toplum içinde işlevsiz ve suç yapamaz hale getirmektir. Örneğin bir hırsızlık ya da kaçakçılık suçu mu var, bu işi organize edenleri tespit edip onların şebekesini çökertiyoruz. Bizi diğer dünya örneklerinden ayıran temel özelliğimiz budur. Bu açıdan yakın çevremizdeki ülkelere ve rejim yönetimi içerisindeki bölgelere oranla, Rojava’da suç oranı oldukça düşüktür. Cinayet, fuhuş, uyuşturucu gibi suç unsurları Rojava’da yok denecek kadar azdır. Birçok devlet, çıkarları için suç zeminini ortadan kaldırmak istemez, çünkü bundan bir şekilde çıkar elde ederler. Bu yüzden suç oranları hiçbir zaman düşmemiştir” diye konuştu.
EĞİTİMDE BAŞARI SAĞLAMAYAN ASAYİŞE KABUL EDİLMİYOR
Toplum ve şehir güvenliği noktasında temel rol oynayan asayiş kurumunun en temel çalışmalarından biri de eğitim çalışması. Ciwan İbrahim binlerce üyesi bulunan ve devletlerin aksine, toplumsal sorunları kökünden çözmeyi hedefleyen bu kurumun, eğitime yaklaşımı ve eğitim çalışmaları konusunda ise şunları söylüyor: “Asayişin, Rojava’da 7 merkez akademisi var. Asayiş üyelerinin fiziksel ve askeri olarak, yine teknik altyapı ve düşünsel olarak göreve hazırlanmaları için bu akademilerde eğitimler geliştiriyoruz. Neden asayiş üyesidir, nasıl yaşamalı, sorun ve çözümlerde ölçüleri nelerdir konular üzerinden eğitim verilmektedir. Üçüncü bölümde, yani düşünsel bölümde üye olup olamayacağı netleşmektedir. Fiziki ve tekniki sorunlar zaman içerisinde eğitimlerle çözülüyor. Bilindiği gibi Rojava toplumunun gençleri yaptıkları kahramanlık ve fedakarlığın yanında rejimin de büyük bir asimilasyonundan geçmiş bulunmakta. Fiziki eğitim bir ay sürüyor adaptasyon için. Tekniki yani brans eğitimi iki ay. Sonra düşünsel-toplumsal eğitim ise 3-4 ay sürüyor. Toplam olarak 6 ay süren eğitimde başarılı olan kişiyi asayiş üyesi olarak kabul ediyoruz. Evet, gerektiği zaman eğitime alınıyor ve tekrar görev yerine dönüyor. İhtiyaca göre. Eğitim ile bütünleşmeyenlerde ise halkın önünde hesap istenerek göreve uygun olup olmadığı kararlaştırılmakta, netleştirilmekte. Asayiş çalışmaları bu yönüylede oldukça şeffaf bir yapıya sahip.Herhangi bir asayiş üyesi mahkeme kanunları dışında, yasalar dışında farklı bir yetkiyi kullanarak kimseyi ne tutukalyabilir ne de cezalandırabilir.”
DAİŞ SALDIRISINA EN FAZLA MARUZ KALAN KURUM
Rojavadaki kurumlar arasında en fazla çete saldırısına maruz kalan kurum Asayiş kurumu. Rojava Asayiş güçlerine karşı kurulduğu günden bu güne 86 intihar saldırsı geliştirildi. Her 3 Kanton’da Rojava Asayişinin 124 üyesi bu saldırılarda yaşamını yitirdi. Bunlara ek olarak birde küçük mayınlarla yapılan saldırıların olduğunu dile getiren Ciwan İbrahim, Rojava Asayişi’nin bu saldırılar karşısında aldığı tedbirleri şöyle anlatıyor: “ DAİŞ’in bu saldırılarına karşı sık sık tartışma, proje ve çalışmalar yürüttük. Örneğin Rojava ve kantonlar dışından gelen arabalara yasaklama getirildi. Suriye zaten tek ülkedir, parçalamak olmaz Rojavada bu bütünün içerisinde yer almakta. Ama bir savaş ve DAİŞ gerçeğide var. Bundan dolayı dışardan getirilen arabalara karşı tedbir alındı. Hırsızlık konusunda tedbirler alındı. Yine özerk yönetimin desteği sayesinde bazı özel arama tarama faaliyetleri için tekniki aletler edinebildik. Özellikle patlayıcı maddeler açısından bunlar kullanılmakta. Yine yabancı ve Rojavada tanınmayan kişilere karşı çok duyarlı ve hassas bir yaklaşım gösterilmekte. Bilindiği gibi demografya nerdeyse her gün değişmekte, bir çok farklı ulus ve renkler bir arada yaşamakta. Bu tür tedbirler alınmazsa bu ortak yaşamın güvenliğini sağlamak oldukça güçleşecek. Her kimlik Rojava Asayişi içerisinde kendi temsilini bulmakta. Alınan bütün tedbirler ağırlıklı olarak toplumsal olmakta ve salt güvenliği içermekte. Herhangi bir partinin, kurumun veya siyasi görüşün güvenliği değil herkesin güvenliği esas alınmakta. Tamamen insani ve toplumsal bir güvenliği sağlamak için siyasi ve politik herhangi bi güce hizmet etmemekte. Salt Kürtlerin, Arapların veya herhangi bir ulusun çalışması değil. Tüm toplumsal katmanları içerdiği gibi tüm toplumsal katmanlar ile birlikte, herkesin güvenliğini korumak için her yerde el ele çalışma yürütülmekte.”
‘FİZİKİ SALDIRILAR YANINDA BİZE KARŞI KARA PROPAGANDA DA YÜRÜTÜLÜYOR’
Bazı çevrelerin Rojava halkının Rojava Devrimi’nin içinde olmadığı gibi söylemlerde bulunduğunu ifade eden Ciwan İbrahim, “Halktan kopuk olunduğunu iddia ederek anti-propaganda yapmak istenmektedir. Onlara şunu söylemek istiyorum, eğer Asayiş ve YPG, Rojava halkları ile olmasaydı, Rojava devrimi halkla gelişen bir devrim olmasaydı, Asayiş de dahil hiç bir kurum Rojava’da bir dakika bile yaşam alanı bulamaz ve gelişemezdi. Biz Rojava’da bütün halklarla beraber, Hristiyan’ıyla, Arap’ıyla, Ermeni’siyle, Kürtleriyle beraber varlığımızı gerçekleştiriyoruz. Asayiş halklar için vardır, onlarla olmazsa varlığını devam ettiremez. Ayrıca Asayiş içerisinde, çeşitli görev ve çalışmalar içerisinde yer alan, çok sayıda Arap ve Hristiyan komutanlarımız var. Bu halklar Rojava Asayişi’nin temel bileşenleridir. Rojava üzerindeki saldırılar her anlamda Asayiş hedef alınarak yürütülmekte. Rojava’nın mevcut ambargo ve her türlü siyasi askeri saldırılarının yanında bazı güçlerin özellikle kendi basın ve yayın organlarında direkt Rojava Asayişini hedef gösterdiklerini biliyoruz. Bir taraftan kanun ve yasaları oturmaktan sorumlu olan Asayiş’den bir çok toplumsal kurum ve kuruluş olumlu yönde faydalanırken diğer taraftan ise demokratik ve ılımlı yapıyı kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak suistimal etmeye çalışmakta. Fakat Rojava Asayişi bunu da göğüsleyebilecek ve güç getirebilecek bir düzeyde.”
‘HER ŞEYE RAĞMEN BAŞARACAĞIZ’
Asayiş ve diğer Rojava kurumları karşısında yürütülen kara propagandanın nedeninin Rojava’daki partilerin siyasi sorunlarının çözülmemesi olduğunu ifade eden Ciwan İbrahim, “Rojava Özerk Yönetimi tüm bu terör ve savaşa rağmen çok demokratik ve yumuşak kararlar almakta. Herkes bu açıdan bu ılımlı duruştan faydalanmaya çalışmakta. Eğer dikkat edersek Rojava’da çok sayıda temsilcilik, bürolar, yazarlar ve aydınlar bulunmakta. Bunların her biri de farklı ve çeşitli görüş ve düşüncelere sahip. Bu anlamda sadece Qamişlo ve Amude’de bulunan kurum ve temsilciliklerin sayısı Lübnan’da bulunanlardan daha fazladır. Bunların yanında maddi imkanlar açısından ciddi sıkıntılar vardı. Özellikle rejim Rojava asayişine her hangi bir katkıda bulunmadı. Eğitim sorunları, tekniki sorunlar, vb. adeta Rojava Asayişi güçleri patlayıcı yüklü arabaların saldırılarına karşı göğüs göğüse, ferdi silahı ile kendini savunmak zorunda kaldı. Bu ambargo ve kuşatma her ne kadar eğitim ve donanım konusunda zorlukları beraberinde getirsede çalışmalar sürdürüldü ve teröre karşı faaliyetler, terörü en aza indirebilecek düzeyde devam ettirildi. Yine bilindiği gibi tüm şehirlerde yaşam gayet normal bir biçimde sürmekte ve insanlar kendisini güvende hissetmekte.”