Sanatçı Sibel Kocakaya'nın göçle birlikte gelen kültürel yabancılaşmanın bireyde yarattıðı ruh halinin dışavurumunu irdelediði Yeni Algı-Beden ve Sınırlar başlıklı sergisi Mixer Sanat Galerisi'nde açıldı. 16 Şubat tarihine kadar açık olan sergide Kocakaya, kendi bedeni üzerinden yarattıðı kimliksiz yeni bedenlerle toplumsal sıkışmışlık halini gün yüzüne çıkarıyor.
GÖKÇE ROJDA GÖNENÇAY
Sanatçı Sibel Kocakaya'nın son dönem çalışmalarını içeren Yeni Algı-Beden ve Sınırlar başlıklı sergi, Ýstanbul Tophane'de bulunan Mixer Sanat Galerisi'nde açıldı. Sanatçının tepkisel dışavurumlarını kendi bedeni üzerinde kurguladıðı resim, fotoðraf ve video çalışmalarından oluşan kişisel sergisi, bireyin içinde bulunduðu durumlar üzerinden ruhsal eylemlerinin ve bedensel tepkilerin dışavurumuna odaklanıyor. Sanatçı çalışmalarında kendi bedenini model olarak kullanırken yüz ifadelerini de yok ederek kimliksiz yeni bir beden üretiyor.
GÖÇLE GELEN KÜLTÜREL YABANCILAŞMA
Kocakaya, yapıtlarında anlatmak istediklerini şöyle ifade ediyor: "Bilincin ön planda olmayı kabul etmemesi sürecinde fiziksel içsel durumları dışa vurma eylemleriyle bazı davranış kalıplarına yöneliriz. Ruhsal ya da fiziksel kaçışın yollarını farklı davranış kalıpları üreterek yeniden bir kimlik inşaası üzerine kurgularız."
Kent yaşamı içerisinde artan yalnızlıðın, şehirdeki kültür farklılıklarının göç kavramıyla birlikte birey üzerinde yabancılaştırma yarattıðını belirten sanatçı, "Birey; aile, toplum ve kendi arasında sıkışıp kalmaktadır. Zaman ve mekanın sürekli deðiştiði yaşam koşullarında birey kendi varoluşu ile sürekli bir mücadele halindedir" diyor.
"KÜRESELLEŞEN DÜNYA KADIN BEDENÝNDE GERÝLÝM YARATIYOR"
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden Yrd. Doç. Zafer Mintaş, Kocakaya'nın yapıtlarıyla ilgili, "Küreselleşen dünyada etnik kökenler, cinsel tercihler ve inançlar kendilerine yeni temsil alanları bulurken; aynı zamanda toplumsal deðerlerle çatışır ve demokrasinin sınırlarında gezinir. Küresel algını yarattıðı bu süreç, Türkiye gibi ülkelerde kadının hayatında, bedeninde gerilimli ve sorunlu bir durum yaratmaktadır. Kocakaya, tam da bu noktada kendi bedeni ile toplum arasındaki sınırları aşmaya çalışmakta ve kendi zihinsel sınırllarını keşfetmektedir" diyor.