Ortadoğu ve Kürdistan’da insanlık düşmanı DAİŞ’ın halklara yönelik yaptığı katliamlara ve saldırılara karşı büyük bir mücadele veren PKK’nin, Avrupa’nın birçok ülkesinde hala terör listesinde tutulmasına yönelik tepkiler her alandan gelmeye devam ediyor. Ajansımıza konuşan İsviçre Sosyalist Parti (SP) Federal Parlamento Grup Başkanvekili Andy Tschümperlin, Ortadoğu’da yaşanan gerçekler iyi analiz edildiğinde PKK’nin hala terör listesinde tutulmasının anlamsızlığına dikkat çekerek “Avrupa’da böyle bir yasak olmamalı ve bu yasak bir önce kaldırılmalıdır” dedi.
‘BATININ KÜRTLERİ DESTEKLEMKTEN BAŞKA ŞANSI YOK’
Irak ve Suriye’de DAİS’in yaptığı saldırı ve katliamlara değinen Tschümperlin, bu insanlık düşmanı örgüte karşı Kürtlerin aktif bir şekilde mücadele ettiğini hatırlattı. Bölgede yaşanan bütün gerçekler dikkate alındığında batının Kürtleri desteklemekten başka şansının olmadığını belirten Tschümperlin “Kobane’de verilen direniş birçok gerçeğin açıkça görülmesini sağladı. Başta Amerika ve diğer koalisyon güçleri bu gerçeği çok fazla göz ardı etmeden ve başka şansı olmadığından kaynaklı hava saldırılarına başladı. Ve artık gelinen aşamada Kürtlerin verdiği mücadele dikkate alınarak her anlamda desteklenmesi gerekir” dedi.
‘KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ TAKDİRE DEĞER’
Kürtlerin başta Rojava olmak üzere diğer bölgelerde verdiği mücadelenin büyüklüğüne dikkat çeken Tschümperlin “Kürtler yıllardır kimseden bir şey beklemeden mücadele ediyor ve isteklerini bir bir gerçekleştiriyor. Verilen mücadele sonucunda elde edile kazanımlar gözle görülür gerçeklikte Kürtler artık Kürdista’na hazır durumdadır” şeklinde konuştu. Tschümperlin, Kürtlerin sergiledikleri direnişle birlikte aynı zamanda verdikleri özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelesin takdire değer olduğunu vurguladı.
‘İSVİCRE BARIŞ SÜRECİNDE GÖZLEMCİ ÜLKE OLABİLİR’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecine de değinen Tschümperlin, barış sürecinin çok anlamlı olduğuna vurgu yaparak herkesin bu süreci sahiplenmesi gerektiğini ifade etti. Tschümperlin, yapılan görüşmelerin barışa evirilmesi ve daha sağlıklı olması için tarafların istemi doğrultusunda İsviçre’nin masada üçüncü bir taraf yani gözlemci ülke olabileceğini dile getirdi. Tschümperlin “bu durumun olabilmesi için tarafların isteminin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) de bu süreçte etkin rol oynayarak İsviçre’nin gözlemci ülke olması için karar vermesi gerekir” şeklinde konuştu.
‘ROJAVA’NIN STATÜSÜ KABUL EDİLMELİ’
Rojava’da inşa edilen Kanton sisteminin bölgede yaşayan halkların geleceği acısından önemine vurgu yapan Tschümperlin “Rojava herkes tarafından desteklenmeli” dedi. Tschümperlin, Rojava sisteminin İsviçre kanton sistemi ile örtüştüğünü ifade ederek şunları söyledi: “ İsviçre’nin kanton sistemi yönetiminde ileri bir durumda ve bu konu üzerinde büyük birikime sahip. Biz bu sisteme geçerken büyük sorunlar yaşadık ama sonuçta başardık. Biz İsviçre olarak Rojava’da var olan Kanton sisteminin inşasına yardımcı olmak isteriz.” Rojava’nın statü olarak tanınması gerektiğini de belirten Tschümperlin “bu durumun gerçekleşmesi için parti olarak hem ülke içinde hem de dışarıda tartışmalar yürütüyoruz” dedi.
‘PKK TERÖR LİSTESİNDE CIKARILMALI’
PKK’nin İsviçre’de terör listesinde olmadığına değinen Tschümperlin, Avrupa’da da halen bu kararın sürdürülmesinin anlamsız olduğunu ifade etti. Herkesin kendi düşüncelerini dile getirme hakkının olduğunu altını çizen Tschümperlin, “gelinen aşamada Kürtlerin DAİŞ’e karşı verdiği mücadele ve Ortadoğu’da yaşanan gerçeklik iyi analiz edildiğinde şunu diyebiliriz PKK bu listeden çıkarılmalı” şeklinde konuştu.
‘KÜRTLER İSVİÇRE SİYASETİNDE YER ALMALI’
Sosyalist parti olarak İsviçre’de yaşayan Kürtlerin ve diğer göçmenlerin aktif olarak İsviçre siyasetine aktif olarak katılmasından yana olduklarını dile getiren Tschümperlin “Göçmenler ne kadar çok İsviçre’de siyasetin içine girerseler onların hem burada yaşadıkları sorun hem de kendi ülkelerinde yaşadıkları sorun daha çok gündeme gelebiliyor. İsviçre Federal meclisinde ne kadar çok Kürt siyasetçi olursa Kürtlerin yaşadıkları sorun ve talepleri İsviçre’de daha çok yankı bulur. Ben buradan göçmenlerin siyasete aktif katılması ve katılanların desteklenmesi çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu.