Tuðluk: Kürtler dayatılan konsepti püskürtecek güçtedir

Tuðluk: Kürtler dayatılan konsepti püskürtecek güçtedir

Batman, Siirt ve Mardin’de dün gerçekleştirilen baskın ve gözaltı operasyonları için “siyasi soykırım süreci şiddetleniyor" diyen DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, Kürt halkının AKP tarafından kendisine dayatılan siyasi soykırım operasyonlarını ‘püskürtecek güçte’ olduðunu söyledi.

DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, Batman, Siirt ve Mardin merkezli gözaltı operasyonlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, operasyonları sert bir dille kınadı. Tuðluk, operasyonların AKP Hükümeti yetkililerinin kapıldıkları psikolojiyi yansıttıðına vurgu yaparak, "Bu pervasızca saldırılar AKP rejiminin hınç ve panik psikozunu ele veriyor. Siyaseten geriletemedikleri Kürt hareketini uyduruk davalar ve yasal kamuflajlı kırım operasyonlarıyla bitireceklerini zannediyorlar. Cezaevlerinde bulunan yaklaşık 10 bin Kürt tutsaða her gün yenilerini ekleyerek Kürtlere diz çöktüreceklerini umuyorlar. Ancak Kürtleri tutuklayarak siyasetin dışına atmayı hesap etmek, Kürtleri cezaevlerine doldurarak siyaseten bitireceðini zannetmek devlet aklının Kürt sorunundaki yanlış denklemini ele veriyor. Peşinen söyleyelim, bu denklemin sonucu barış ve demokratik çözüm deðil, ne yazık ki çözümsüzlük ve savaş ısrarıdır" ifadelerini kullandı.

Tuðluk, AKP'nin Kürtlere yaklaşımını, "bir yandan askeri operasyonlarla fiziken, diðer yandan siyasi operasyonlarla da siyaseten öldürerek bitirmeyi hesaplayan zehirli aritmetik" diye tarif ederek, ekledi:

"Dokunulmazlık tartışmalarından da görüleceði üzere AKP rejiminin 'Kürtlerin siyaseten de katli vaciptir' fetvasına dayanıyor. Televizyon dizilerini özel yasal düzenlemelerle yayından kaldıracaðını beyan eden bir iktidarın, kendisi gibi düşünmeyen herkesi siyaseten de yayından kaldırma heveslisi olduðu ortadadır! Televizyon dizilerine dahi tahammül gösteremeyen pervasız AKP rejimi, hakkını arayan Kürt görünce ise çıldırma ve panik hali ile saldırıyor. Evet, her geçen saniye daha da otoriterleşerek 'ya benim dediðimi yapar bana tabi olursun, ya da seni bitiririm' diyen şantajcı bir iktidarla karşı karşıyayız."

Açlık grevleri sonrasında özellikle Kürt toplumunda her şeye raðmen müzakerelerin yeniden başlayacaðına ve demokratik çözümün gelişeceðine dair samimi umutların yeşermiş olduðunu ifade eden Tuðluk, AKP'nin ‘siyasi soykırımlardan’ vazgeçmeyeceðine dair yarattıðı izlenimle birlikte ise demokratik çözüme ilişkin umutların sarsıldıðını belirtti.

DTK Eşbaşkanı Tuðluk, şunları kaydetti: "Çözüm ve müzakere süreçlerinde toplumsal algı yönetiminin önemi ortadayken Kürtlerin demokratik çözüm ve barışa olan inancını yitirmesine neden olacak siyasi operasyonların yapılması açık bir sabotajdır. Açlık grevleri sonrası oluşan olumlu havanın Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir fırsat olduðu ortadayken buna siyasi soykırım operasyonlarıyla yanıt verilmesi AKP'nin açlık grevlerinin sonuçlarını doðru okuyamadıðını gösteriyor. Yaratılan beklentiyi boşa çıkarmak, uzatılan eli kırmaya çalışmak ne yazık ki çözüme ilişkin umutların yitirilmesine neden oluyor."

Hükümete yakın yayıncılıðı seçen ana akım medyayı da eleştiren Tuðluk, "Birçok ilde eş zamanlı operasyon yapılarak 100'e yakın kişinin gözaltına alınmasına anaakım medyanın haber deðeri atfetmeyip yer vermeyişi hayra alamet deðil. Görünen o ki AKP rejiminin entegre Kürt konsepti yedeðine aldıðı medyasıyla başarılı bir biçimde uygulanıyor. Kürtlere reva görülen siyasi soykırım operasyonlarının vakayı adiye haline getirilerek doðallaştırılması, açıkça bir hakarettir. Ancak Kürtler bu hayasız akını bertaraf edecek güçtedir" dedi.

"Kürtler bu konsepti kabul etmiyorlar" ifadelerine yer verdiði açıklamasını Tuðluk, şöyle bitirdi: "Güne operasyon haberleriyle başlamak, annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, yavrularının, yoldaşlarının zindanlara tıkılmasını görmek istemiyorlar. Kürt halkı, AKP rejiminin şiddetini arttırdıðı bu siyasi soykırım operasyonlarını püskürtecek güçtedir. Bizler de bu mücadelede demokratik kamuoyunu ses vermeye, bu kahredici sessizliði parçalamaya çaðırıyoruz."