KDP Genel Başkanı Mesûd Barzani'nin "bağımsızlık referandumu" için tarih belirlemesine yine ilk tepki "müttefiki" Türkiye'den geldi. Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, referandum için "tarihi bir hata teşkil eder" diyerek KDP tehdit edildi. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında daha önce Kerkük'te resmi kurumlara Kürdistan Bölgesi bayrağının asılmasına da tepki gösterilerek, "oldu-bittilere izin vermeyeceğiz" denildi.
'OLDU BİTTİLERE İZİN VERMEZLERMİŞ'
Türk devletinin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "IKBY’nin bir süredir planlamakta olduğu bağımsızlık referandumu hakkındaki görüş ve endişelerimizi Irak Hükümeti ve IKBY ile uluslararası toplumun önde gelen üyeleriyle paylaşmıştık. Bu çerçevede, bağımsızlık konusundaki referandumun IKBY başta olmak üzere Irak’ın çıkarına olmayacağını, bölgede kritik gelişmelerin meydana geldiği mevcut dönemde söz konusu tasarrufun istikrarsızlığı artıracak olumsuz sonuçlar doğuracağını vurgulamıştık. Aynı anlayışla, Kerkük Valisinin başlattığı girişimle Kerkük Vilayet Meclisi’nin Kerkük’te resmi dairelerde IKBY bayrağı asılması yönündeki kararının anılan vilayetin statüsüyle ilgili bir oldu-bitti yaratma amacını taşıdığını düşündüğümüzü ve bu karara karşı olduğumuzu da kayda geçirmiştik.’’
'VAHİM BİR HATA OLUR' TEHDİDİ
Referandumu "vahim bir hata" olarak nitelendirerek, KDP'yi tehdit eden Türk devletinin açıklamasında, "IKBY liderliğinin bu yöndeki tavsiye ve uyarılarımız hilafına, 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsızlık konusunda referandum düzenleyeceği yönünde açıkladığı kararını da yukarıda belirtilen çerçevede değerlendiriyor ve bunun vahim bir hata teşkil edeceğini düşünüyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesi Türkiye’nin Irak politikasının temel ilkelerinden biridir. Bu ilke bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refahın önkoşulları arasındadır" denildi.
TÜRKİYE, 'IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ' DEDİ
Irak'ın toprak bütünlüğüne vurguda bulunulan açıklamada, "Irak halkının içinde bulunduğu bu olağandışı koşullarda, üstelik statüsü tartışmalı bölgeleri de içerecek şekilde yapılacak bir referandumun halkın iradesini yansıtmaktan uzak kalacağı açıktır. Bu itibarla, Irak’ın bütünlüğüne halel getirmek yerine, bu ülkenin birlik ve beraberliğini kuvvetlendirecek, Irak anayasasında ifadesini bulan yetki ve güç paylaşımına ve ademi merkeziyet ilkesine dayalı yöntemlerin öne çıkarılarak ve Irak’ı oluşturan tüm farklı unsurlar arasında uzlaşı, diyalog ve kapsayıcılık ruhuyla hareket edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır" ifadelerine yer verildi.
ERDOĞAN DAHA ÖNCE DE TEHDİT ETMİŞTİ
Türk devleti daha önce Kerkük'te resmi kurumlara Irak bayrağının yanında Kürdistan Bölge hükümeti bayrağının asılmasına da Irak'tan önce tepki göstermişti. KDP'nin "müttefiki" Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "İndirin o bayrağı, yoksa bedeli ağır olur" diyerek tehditler savurmuştu. AKP'nin Kürt savaşındaki müttefiki MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Barzani alsa bizim için dost olamayacak. Olsa olsa üzerine basıp geçeceğimiz post olur" diyerek hakaretler savurmuştu. KDP ise buna karşı sessiz kalmış, üstelik referandumda "Evet" oyu verilmesi çağrısında bulunmuştu.
REFERANDUM KDP'NİN OYUNU MU?
7 Haziran günü Pirmam'da Güney Kürdistan'daki bazı partilerle toplantı alan KDP Genel Başkanı Mesûd Barzani, bağımsızlık referandumunun 25 Eylül'de yapılacağını duyurmuştu. Goran (Değişim) Hareketi ve Komele İslami Partisinin katılmadığı toplantıda Kürdistan Bölge başkanlığı ve parlamento seçimlerinin de 6 Kasım 2017 tarihinde yapılacağı iddia edilmişti. Ancak başta Goran ve Komele olmak üzere birçok kesim, KDP'nin asıl amacının "bağımsızlık referandumunu" kullanarak, başkanlık seçimleri ve parlamento seçimlerini kazanmak olduğuna işaret ediyor.
PARLAMENTOYA KDP DARBESİ
KDP, 12 Ekim 2015 tarihinden beri Güney Kürdistan parlamentosunun kapısına kilit vurmuş durumda. 12 Ekim 2015 tarihinde Goranlı meclis başkanı Dr. Yusif Mihemed, KDP asayişi tarafından Hewlêr'e alınmamıştı. Daha sonra Goran'ın hükümet kabinesinde yer alan 5 bakanı da kabineden atılmıştı. Goran da yaşanan süreci darbe olarak nitelendirmişti.
Goran Hareketi, KDP'nin bu tutumuyla daha önce görev süresi dolan Barzani'yi başkanlık koltuğunda tutmak için yapıldığını savunmuştu. Daha sonra Goran'ın hükümetteki 5 bakanını da görevden atan KDP, parlamentonun kapısına kilit vurmuştu. Mesûd Barzani de son iki yıldır fiili olarak başkanlı görevini yürütüyor.
2013 yılında yapılan son seçimlerde 111 sandalyeli Güney Kürdistan parlamentosunda KDP 38, Goran 24, YNK, 18, Yekgirtû İslami 10, Komeleyê İslami ise 6 sandalye kazanmış, diğer sandalyeler ise kota uygulanan azınlıklara aitti.