Türk devletinden Suriye'de işgal için iskana çağrı

Türk devleti Hatay'ı ilhak ettiği gibi şu anda işgali altında bulundurduğu bölgelerde de kurumsallaşmaya çalışıyor. Türk devletinin bu bölgelere atadığı kaymakamlara bağlı Geçici Hükümet ve meclisler, işgal edilen bölgelerin demografyasının değişimi için

Suriye'den toprak koparmak ve kalıcılaşmak için kurumsallaşma çalışmalarını hızlandıran Türk devleti; Cerablûs, Bab, Ezaz ve Efrîn'in ardından işgal ettiği Serêkaniyê ve Girê Spî'ye kaymakam atayıp, PTT gibi kurumları açmaya hazırlanıyor.

Daha önce Cerablûs, Bab ve Ezaz'ı Antep'e; Efrîn'i de Hatay'a kaymakam atayan Türk devleti, Serêkaniyê ve Girê Spî'ye de kaymakam atadığını duyurdu. Urfa Valisi Abdullah Erin, dün düzenlediği basın toplantısında Serêkaniyê ve Girê Spî'ye kaymakam atandığını açıkladı.

Serêkaniyê ve Girê Spî'de yaşayan yaklaşık 300 bin insanı yerinden yurdundan eden Türk devleti, bölgeye farklı yerlerden getirdikleri kişileri iskan etme çalışmalarını ise sürdürüyor.

KURUMSALLAŞMA ÇALIŞMALARI

Urfa Valisi, söz konusu bölgelerde "içme suyu, enerji, sağlık, eğitim, altyapı ve üstyapı hizmetlerinin sağlanmaya başladığını ve burada yaşayan insanların hızla evlerine döndüğünü" iddiasında da bulunarak, Türk devletinin bölgede kalıcı olmaya çalıştığını da itiraf etti.

TÜRK DIŞİŞLERİ: SURİYE'DEN ÇIKMAYACAĞIZ

Aynı gün Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da "Barış Pınarı Harekatı'nı sürdürme hakkını saklı tutuyoruz. Cumhurbaşkanımızın söylediği güvenli bölgeyi teröristlerden temizleyene kadar Suriye'den çıkmayacağız" işgaldeki ısrarlarını sürdürdü.

Türk devletinin 1938 yılında Hayat'ı önce "bağımsız bir devlet" haline getirmesi ve ardından Türkiye'ye bağlaması benzeri bir süreç de şimdi söz konusu yeni işgal edilen bölgelerde yaşanıyor.

Bölgenin asıl sahiplerini göçerten Türk devleti ve ona bağlı çeteler şimdi de dünyanın farklı yerlerinden birçok kişi "Türkmen" adı altında Serêkaniyê ve Girê Spî'ye yerleştirmeye çalışıyor.

'TÜRKMEN' ADI ALTINDA İSKAN

Bu kapsamda 24 Kasım 2019 tarihinde Ezaz'da "Suriye Türkmen Meclisi 5'inci Olağan Kongresi" adı altında bir toplantı organize eden Türk devleti, farklı yerlerinde yaşayan "Türkmenlere" işgal edilen bölgelere "dönüş çağrısı" yaptı.

TÜRKMEN DAVASI!

Toplantıya katılan Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, "Türkmen davasının daha da güçlenerek yoluna devam edeceğini" ifade ederek, "Burada güvenli bölge tesis ederek hem bu bölgenin gerçek sahiplerinin hem de buradan göçe zorlanan vatan sahiplerinin geri dönmeleri için kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

KİTLESEL OLARAK DÖNÜŞ HAZIRLIĞI!

Suriye Türkmen Meclisi isimli Türkiye güdümlü yapının başkanlığına seçilen Muhammed Vecih Cuma da "Güvenli bölge oluşursa çok hızlı ve kitlesel bir şekilde vatanımıza dönmeye hazırız" diyerek "artık kaderimizi yazmaya hazırız" sözleriyle Suriye'den toprak koparma niyetlerini dışa vurdu.

SÖZDE GEÇİCİ HÜKÜMET

Türk devletinin "Suriye Geçici Hükümeti" adıyla oluşturduğu sözde yapının başına atadığı Abdurrahman Mustafa da Suriye'de işlediği savaş suçları ile gündeme gelen Sultan Murad Tugayı'nı savunarak, "uluslararası camianın başarılarından rahatsızlık duyduğunu" söyledi.

DÖRT PARTİ BİRLEŞTİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop'un da tebrik mesajı yolladığı toplantıda Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi, Suriye Türkmen Kitle Partisi, Suriye Türkmen Nahda Partisi ve Vefa Partisi bir araya gelerek söz konusu yapıyı oluşturdu.

HARİTA, BAYRAK, MARŞ...

Suriye'nin Halep, Lazkiye, Tartus, İdlib, Hama, Humus, Şam-Golan ve Rakka vilayetlerinden sözde delegelerin katıldığı belirtilen toplantıda Suriye topraklarının Türkmen toprağı olduğu iddia edilen çeşitli haritalar üzerine tartışmalar yürütüldü.

Öte yandan bayrak, Suriye'nin birçok bölgesini içine alan haritalar ve marşlar da söz konusu yapının medya organları tarafından paylaşılarak adeta Türk devletinin emelleri itiraf edilmiş oldu.

TÜRK DEVLETİNİN ÇETE YAPILARI

Türk devleti, Suriye'de "Türkmen"lerden oluşturulduğunu iddia ettiği Sultan Murad, Sultan Süleyman Şah, Sultan Mehmed Fatih, Muntasır Billallah, Ketibe El Hemzet ve Semerkant gibi bazı gruplar üzerinden bölgeyi işgal etmeye çalışıyor.

SINIR HATTINDA TAMPON PLANI

Söz konusu grupları İdlib'te Cebel Ekrad (Kürt dağı), Cebel Türkman (Türkmen dağı) Bab El Hewa Sınır Kapısı, Entarib, Efrin'in Cindirêsê, Raco, Bilbilê ve Şera ilçeleri, Ezaz'daki Bab El Selame Sınır Kapısı ile Cerablus'un sınır hattında yakın bölgelerin ile Serêkaniyê ve Girê Spî'de sınırın 5 kilometrelik hattına yerleştirerek planını işlemeye çalışıyor.

İTHAL ÇETELERLE YENİ BİR DEVLET HAZIRLIĞI

Türk devleti MİT ve Göç İdari Genel Müdürlüğü gibi kurumları aracılığıyla Doğu Türkistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Azerbaycan gibi Türki cumhuriyetlerin yanı sıra Afganistan'dan getirilen bazı radikal-İslamcı çete ailelerini "Türkmen" altında bu bölgelere yerleştiriyor.

HATAY'IN İLHAKI SENARYOSUNUN TEKRARI

Türk devleti Suriye'den toprak koparmak için planını işlerken, işgal ettiği bölgelerde hızlı bir şekilde kurumsallaşmaya giderek, 1937-1939 yılları arasında Hatay'ın ilhak edilmesine benzer bir işgal için zemin hazırlama çalışmalarını sürdürüyor.