Türkdoğan: İnadına savaşa karşı çıkacağız

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Efrîn işgaline karşı çıkanların hedef alınmasına tepki göstererek, "İnadına savaşa karşı çıkacağız" dedi. Türkdoğan, medyanın da 'savaş kışkırtıcılığı' yaptığını belirtti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Efrîn'e işgalci saldırılara karşı çıkan TTB yöneticilerinin gözaltına alınmasını, aydın ve gazetecilerin hedef tahtasına oturtulmasını ANF’ye değerlendirdi...

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi yöneticilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Türkdoğan, savaşa karşı çıkmanın ve barışı savunmanın en temel hak olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler’in (BM) dahi dünyada kalıcı barışı sağlamak için kurulduğunu ifade eden Türkdoğan, barışın BM Şartı’nın hem başlangıç kısmında, hem de ilk maddelerinde açık açık yazdığını belirtti. “Barışı savunmak esastır; savaş hali ise istisnadır” vurgusunu yapan Türkdoğan, önceliğin her zaman barışı savunmak olduğunu kaydetti. Siyasal iktidarın, barışı savunan ve askeri müdahaleyi eleştiren kesimler üzerine yargı baskısı kurmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Türkdoğan, bir iktidarın ne yaparsa yapsın eleştirilebileceğini hatırlattı.

‘SİVİLLERİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ HABERLERİ GELİYOR’

Bir başka ülkenin topraklarına kapsamlı askeri müdahalede bulunmanın bir savaş eylemi olduğunun altını çizen Türkdoğan, Efrîn’de sivillerin, çocukların, kadınların, yaşlıların hayatını kaybettiğine dair haberler geldiğini aktardı. Türkdoğan, “Sivillerin öldürüldüğüne dair Suriye İnsan Hakları İçin Gözlemevi (SOHR) tarafından yapılan açıklamalar var, UNİCEF temsilcisinin 11 çocuğun öldürüldüğüne dair açıklaması var, yine Kürt Kızılayı (Heyva Sor a Kurd) ve hastanelerdeki başhekimler bu yönde açıklamalar yapıyor. Bu yaşananlar, Efrîn’den sürekli canlı yayın yapan uluslararası medyaya da yansıyor. Demek ki orada çok ciddi ölümler oluyor ve buna karşı çıkmak gerek” dedi.

'AKP YENİ SUÇLAR İCAT EDİYOR!'

Türkdoğan, ifade özgürlüğünün bu şekilde yok edilmesinin Türkiye’de rejimin tam otoriterleştiğinin en somut örneği olduğunu söyledi. Yapılan son anketlerden birinde çıkan sonuçlara göre, Türkiye’de yüzde 15’lik bir kesimin Efrîn savaşına karşı çıktığının aktarıldığını; bunun ciddi bir oran olduğunu belirten Türkdoğan, “Yani şimdi insanların yüzde 15’ini savaşa karşı çıktığı için gözaltına alıp hapse mi atacaksın? Bu, 12 milyon kişiyi hapsetmek demek. Böyle bir şey olabilir mi? Bu yapılan, insan haklarının açıkça çiğnenmesi demektir” diye tepki gösterdi. Yaşananların kaygı verici olduğunu ifade eden Türkdoğan, insanların artık Twitter ve Facebook kullanmaktan korkar hale geldiğine dikkat çekti. Türkdoğan, barışı isteyenleri kriminalize eden AKP’nin yeni “suçlar” icat edip, yargı üzerinde baskı kurduğuna işaret ederek, “Hükümet sürekli karşıtlık yaratarak iktidarını sürdürmeyi çalışıyor. TTB’yi, gazetecileri, barış savunucularını gözaltına alıp, tutuklayarak, aydınları hedef göstererek, kendi tabanını konsolide etmeye uğraşıyor” diye konuştu.

‘ŞOVENİZM KÖRÜKLENİYOR’

İktidar eliyle bir yandan milliyetçi duygular kabartılırken, diğer yandan ise şovenizmin körüklendiğini dile getiren Türkdoğan, HDP'nin Pendik ilçesindeki binasına yapılan saldırıyı örnek gösterdi ve tehlikeli gidişata dikkat çekti. “Şovenizm ırkçılığı doğurur” uyarısında bulunan Türkdoğan, “İktidar bunu düzeltmek için zaman zaman Kürtlere karşı operasyon yapmadığını söylese de, bombaladıkları topraklarda yaşayanlar kim? Kürtler. Yaşamını yitirenler kim? Yine Kürtler” dedi. Türkdoğan, bu saldırıların Türkiye’deki Kürtleri de etkilediğini hatırlatarak, bunun çok ağır ve tamir edilemez sonuçlara neden olacağını kaydetti.

‘ANA AKIM MEDYA ÇOK TEHLİKELİ BİR ROL OYNUYOR’

Savaş çığırtkanlığı yapan yandaş ve ana akım medyaya da tepki gösteren Türkdoğan, savaşı eleştirenleri “hain” olarak lanse eden medyanın kamuoyunu açıkça kin ve nefrete tahrik ettiğini vurguladı. Türkdoğan, medyanın haberleri veriş şeklinin, kendilerine iktidar tarafından empoze edilen 15 maddeyi bile geride bıraktığını söyledi. Yandaş ve ana akım medyanın basın ve ahlak ilkelerini tümden yok saydığını belirten Türkdoğan, “Hükûmetin istediğinden daha fazlasını vermeye başladılar. Bu da Türkiye’de otosansürün ne kadar ileri bir aşamaya geldiğinin bir göstergesi. Bu anlamda medya çok tehlikeli bir rol oynamaya başladı” diye konuştu. Savaş kışkırtıcılığı yapmanın ve toplumdaki belli bir kesimi hedef göstermenin suç olduğunu vurgulayan Öztürk, savaşa karşı olanların değil, savaşı kışkırtanların soruşturulması gerektiğinin altını çizdi. Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkı kin ve nefrete tahrik etme suçundan bir soruşturma açılacaksa, bu savaş kışkırtıcılığı ve savaş propagandası yapanlara açılmalıdır. Çünkü belli toplumsal kesimlere yönelik sürekli bir tahrik var. Bu durum hekimleri hedef almaya kadar vardı. Hükümet kendi siyasal amaçlarına ulaşmak için öyle tehlikeli yollara başvuruyor ve medya da öyle araçsallaştırılmış durumda ki sonuçlarını kestirmek çok güç.”

Savaş kışkırtıcılığına karşı inadına barış demeye devam edeceklerini vurgulayan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Biz inadına barış diyeceğiz; inadına barış hakkını savunacağız; inadına savaşa karşı çıkacağız; inadına demokrasi için mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.