Birleşmiş Milletler 35. İnsan Hakları Oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan BM bürosunda devam ediyor. Dün “Genel Tartışma” adı altında başlayan insan hakları ihlalleri tartışmalarına bugünkü oturumlarda da devam edildi.

Oturumlarda söz alan hemen hemen her sivil toplum kuruluşu, birçok ülkenin gündeminde olan düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara, sivillere yönelik saldırılara, gün geçtikçe artan şiddet politikalarına ve devletlerin mülteci politikalarından kaynaklı yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.

AF ÖRGÜTÜ: HAK İHLALLERİ GÜN GEÇTİKÇE DAHA DA ARTIYOR

Oturumların başından beridir sık sık sert eleştirilere maruz kalan Türkiye, bugün de eleştirilerin hedefindeydi. Uluslararası Af Örgütü adına yapılan konuşmada, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin boyutuna dikkat çekilerek, Türkiye’yi uluslararası yasalara saygı duymaya çağrıldı.

Özellikle askeri darbe girişiminin ardından Türkiye’de ‘terörle’ mücadele yasaları adı altında insan haklarına yönelik saldırın artığının ifade edildiği konuşmada, Türkiye’de gazetecilerin, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının, medya yayın organlarının tehlike altında olduğu ifade edildi.

İşkence ve kötü muamele şikayetlerinin de gün geçtikçe arttığına vurgu yapılan konuşmada, “Türkiye’de 150 üzerinde medya yayın organı kapatılırken, sayısızca gazetecide cezaevinde” denildi. Birçok noktada Türkiye’ye yönelik eleştirinin yapıldığı konuşmada, Türkiye’nin uluslararası yasalara uyması gerektiğinin altı çizildi.

‘TERÖRLE MÜCADELE ALTINDA İNSAN HAKLARI YOK SAYILIYOR’

Yine oturumlarda Association of World Citizens adına yapılan konuşmada Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler dile getirildi. “ ‘Terörle’ mücadele adı altında insan hakları Türkiye’de yok sayılıyor” denilen konuşmada, ülkedeki düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara vurgu yapıldı. Konuşmada devamla şunlar ifade edildi: “Türkiye’de bugün 180 gazeteci demir parmaklıklar ardında. Hükümetin gözünde ise bu gazeteciler bir ‘terörist’.”

İRAN’DAKİ KÜRTLERDE GÜNDEMDEYDİ

International Educational Development adlı sivil toplum kuruluşu adına yapılan konuşmada ise İran’daki Kürtlere yönelik saldırılara dikkat çekildi. İran’daki siyasi tutsaklarının yarısının neredeyse Kürt olduğunu ifade edildiği konuşmada, “İran’daki Kürtler, her gün öldürülmek veya tutuklanma tehlikesi altında yaşıyor” denildi.

‘BM İRANDAKİ KÜRTLERİN DURUMU İÇİN SORUŞTURMA KURMALI’

Konuşmada devamla şu çağrı yapıldı: “İran hükümetinin esnekliği göz alına alınarak, BM İnsan Hakları Konseyi İran’daki Kürt halkının durumu hakkında bir soruşturma komisyonu kurarak araştırma yapmalıdır”

‘ESİR ÊZİDÎ KADINLARI KURTARILMALI’

Oturumlarda söz alan Assaciation Solidarite Internationale Pour l’Afrique adlı sivil toplum kuruluşu adına yapılan konuşmada ise DAİŞ tarafından esir alınan Êzidî kadınların durumuna dikkat çekildi.

Suriye ve Irak’taki savaştan kaynaklı yaşanan mağduriyetlere değinilen konuşmada, savaştan kaçan mülteci kadınlara yönelik cinsel istismarın gün geçtikçe artığı ifade edildi. DAİŞ tarafından kaçırılan Êzidî kadınların durumuna değinilen konuşmada, esir alınan kadınların biran önce kurtarılması gerektiğine vurgu yapıldı.