Tuğluk, Bern konferansında Öcalan'ın rolünü anlattı
Tuğluk, Bern konferansında Öcalan'ın rolünü anlattı
Tuğluk, Bern konferansında Öcalan'ın rolünü anlattı
İsviçre'nin başkenti Bern'de düzenlenen “Tarafsız ülkelerin Kürt sorununun çözümündeki rolü” konferansında Güney Afrika ve İrlanda'nın deneyimleriyle İsviçre’nin Kürt sorunun çözümüne yapacağı katkılar masaya yatırıldı. Konferansta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın rolünü anlatan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Öcalan'ın birinci aktör olduğuna dikkat çekerek, İmralı sisteminin kaldırılmasını istedi.
İsviçre Parlamentosu’ndaki Kürt Dostluk Grubu ve Hükümet Dışı Örgütler (ONG) tarafından organize edilen “Tarafsız ülkelerin Kürt sorununun çözümündeki rolü” konferansı Cumartesi günü öğleden sonraki sunum ve tartışmalarla devam etti. Konferans öğleden sonra “Kürt sorununun çözümünde İsviçre’nin rolü”, “Kürt sorununun barışçıl ve demokratik biçimde çözüm stratejisi” ve “Sorunun barışçıl çözümünde Öcalan’ın Rolü” konulu panellerle devam etti.
Uluslararası güçlerin desteği, güven ve saygı ile sorunu çözme iradesini gösterebilecek lider kişiliklerin tartışıldığı konferansta "Geçmişle hesaplaşma", "demokratikleşme süreci"nin önemine dikkat çekildi. Bern’deki Yahudi Menhun formunda düzenlenen konferansta konuşan Sinn Fein Milletvekili Conor Terence Murphy, Kürdistan ve İrlanda arasındaki benzerlikleri anlatarak şöyle konuştu:
"Bizim siyasi hakkımız yoktu hala bu hakların yaşama geçirilmesi için mücadele yürütüyoruz. Bu 98'deki anlaşmamızın eşit demokratik ve kültürel haklar. Hala ciddi dil sorunu var. Kuzey İrlanda'da resmi dil İrlandaca değil. Uluslararası misafirlerimizle İngilizce konuşuyoruz."
"TARAFLAR İSVİÇRE'YE BAŞVURABİLİR"
Nelson Mandela’nın avukatı Essa Moosa ise Türkiye'de yürürlükte olan anti-terör yasasına dikkat çekerek "Anti terör paradigması oluşunca uluslararası hukuka yediriliyor. Türkiye'de bu anti terör yasasıyla Kürt halkının yasalarını kullanıyor, ihlal ediyor. Bu bir evrensel sorundur."
Daha sonra söz alan İsviçre Sosyal Demokrat Parti Cenevre milletvekili Carlo Sammaruga Kürt sorununun çözümünde İsviçre’nin rolüne değindi. Barış süreçlerinin bir kaç senede tamamlanacak bir süreç olmadığını uzun zaman bir zamanı aldığını söyleyen Sammaruga, İsviçre'nin rol üstlenmeye hazır olduğuna belirterek şunları söyledi:
"İki taraf bunu İsviçre'den istemeli. Böyle bir talep gelirse İsviçre dış ilişkiler bakanlığı mutlaka olumlu bir yanıt verecektir. Eminim ki her şeyin de kamuoyuna açıklanması gerekmiyor. Mesela bir tarafın bir devletin müdahil olmasını istediğinde kamuoyuna yansıttığında karşı taraf olumsuz yaklaşabilir."
TUĞLUK: ÖCALAN BİRİNCİ AKTÖR
Konferansın son bölümünde söz alan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ise sorunun barışçıl çözümünde Öcalan’ın rolünü anlattı. Kürtlerin bir parçada statü kazandığında Ortadoğu'nun da etkisi olacağını vurgulayan Tuğluk "Kürt meselesi öyle yada böyle çözülmek durumda. Kendi çözümünü dayatıyor. 20 yılda Kürtler kaybettiler ama 21. yüzyılda Kürtler kazanacak. Meşru zeminde demokratik ve birlikte yaşam deyip birlikte bu süreci götürmek istiyoruz" dedi.
Öcalan'ın 10 yıldır birlikte yaşam ve birlikte çözüm yolunda birinci aktörlerinden birisini anlatan Tuğluk, "İmralı çukurunda inadına birlikte yaşam ve birlikte çözüm stratejisini belirlemiştir. Müzakere süreci ve uzlaşı arayışı inkar ve imha politikalarının dışında aranması gerekiyor. Taraflar bir iradeye sahip olması gerekiyor ve Kürtler adına bu irade açığa çıkmıştır. Öcalan Nazi zulmünü aratmayan koşullarda yaşatılıyor. İnanılmaz bir şekilde fedakar ve özverili çaba ve irade ortaya koydu. Devletin kendisiyle görüşüyor olması sayın Öcalan'ın duruşu ve çözümleyici olmasından kaynaklı" diye konuştu.
"ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNE GİDECEK SÜRECİ HAZIRLAMALIYIZ"
Devlet bu süreci manevra olarak değerlendirmemesini, bunu stratejik süreç olarak görmesi gerektiğini anlatan Tuğluk "Öcalan'ın çalışma koşullarının ve rolüne göre misyon biçilmeli. Avukatlarla ve dışarı ile bağlantısı kesilmemeli. Öcalan 'Bana havuzun içinde yüz diyorlar ama havuzun içine suyu doldurmuyorlar' diyordu. Havuzun suyunu doldurmanız gerekiyor diyoruz ve İmralı tecrit kaldırılmalı" dedi. Öcalan'ın özgürlüğe gidecek yolu hazırlanmasını isteyen Tuğluk devamla şu mesajları verdi:
"KCK tutukluları serbest bırakılmaları gerekiyor. Bu güven verici bir adım yaratabilir. Askeri ve siyasi operasyonların durdurulması gerekiyor. Operasyonlar sürerken ve askeri darbeler olurken kimseyi inandıramazsanız. Sonuç olarak; hükümetin bu sürecin önünü açmasını talep ediyorum. PKK ile Öcalan'ı ayırmak mümkün değildir. Bunları ayırmak bir fayda getirmez. Barışın koşulları savaştan daha zordur. Bizler mücadelemizle AKP'yi çözüme itebiliriz. Bizler ne kazandıksa mücadelemiz sayesinde kazandık.
Artık muhatap rolü tartışması asılmış. Bu halk iradesi olarak Öcalan'ı gösterdi. Bu süreçten sağlıklı sonuç almak için İmralı sistemini aşılması gerekiyor. Öcalansız bu süreç ilerlemeyecektir, eşitlenmesi gerekiyor yoksa çözümsüzlüğe yol alınır. Kürt meselesi PKK ve Öcalan'la aynı durumdadır. Ayrılmaz ve parçalanamazdır. Öcalan'ın özgürlük süreci başlatılması gerekiyor. Türkiye toplumunun giderek Öcalan'a giden yolu hazırlaması gerekiyor. İsviçreli dostlarımızın duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum."