Tuğluk: Öcalan'ın çağrısı bir özgürlük manifestosudur
Tuğluk: Öcalan'ın çağrısı bir özgürlük manifestosudur
Tuğluk: Öcalan'ın çağrısı bir özgürlük manifestosudur
DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Öcalan'ın mesajının "özgürlük ve demokrasi manifestosu" olduğunu belirterek "DTK olarak sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu çağrıyı sonuna kadar destekliyoruz" dedi.
Tarihi Diyarbakır Newrozu'nda konuşan Aysel Tuğluk, Öcalan'ın mesajına dikkat çekerek, "Hepimize, tüm halklara, kadınlara, gençlere, bir çağrı var" dedi.
Tuğluk şöyle devam etti:
"Ve bu mesaj, bu mektup bir özgürlük manifestosu, bir demokrasi manifestosu, kardeşlik manifestosudur. Bu mektupta, bu çağrıda sadece Kürtlere haklarını kazansınlar, diğerleri ne olursa olsun denmiyor.
Herkes için, hepimiz için, tüm kimlikler, inançlar, kültürler için özgürlük deniyor. İşte önderlik sorumluluğu bu, işte asalet burada, işte büyük burada. Herkese özgürleşsin, herkes eşit olsun deniyor. Selamlıyoruz.
BARIŞMAYI ÖNERİYORUZ
Umut ediyoruz ki, bu anlamlı çağrıya, devlet ve AKP anlamlı adalet içeren eşitlik içeren bir karşılık verirler. Evet bir kez daha belki de son kez, barışmayı öneriyoruz. Bu kez barışmak ve başarmak istiyoruz. Halklarımıza onurlu barışı armağan etmek istiyoruz.
Buradan söYlüyorum, bizler Kürt siyasetçiler olarak,a DTK olarak sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu çağrıyı sonuna kadar destekliyoruz. Evet artık barışa mecburuz, barış artık soyut bir kavram değil, barış toplumsal bir talep haline geldi.
Kürdü ile, Türkü ile artık barış istiyoruz. İşte bizim boynumuzun borcudur, halkımıza barışı armağan etmek. Bunu başaracak ve barışı bu topraklara getireceğiz.
Saygıdeğer Amedliler, bunun için bu anlamlı çağrıya aynı içerikte aynı özde yanıtlar verilmesi gerekiyor. Kürt hareketi sayın Öcalan bu sürecin barışla sonuçlanması için, acılar yaşanmaması için gereken adımları attılar, fakat bu süreç tek taraflı adımlarla gelişemez.
Bu adımlara denk yanıtlar verilmelidir. Evet, gelin yeniden, Kürt, Türk ve tüm halkları eşit ve özgür yaşayacağı demokratik cumhuriyeti inşa edelim.
Sorun inkardan doğdu, sorun imhadan doğdu. İsyanımız yok sayılmayaydı. Dilimize, kimliğimize yasak konulmasınaydı. İşte bu isyanın bitirmenin yolu kabulden geçer. Bu halkı kimliğiyle, kültürüyle, tanımaktan geçer.
Biz ne kadar Kürt isek, biz ne kadar Mezopotamyalı isek o kadar da Anadoluluyuz ve biz kardeşlik istiyoruz. Bizim bin yıllık ittifakımız var, birlikte acılar yaşadık, birlikte öldük ve birlikte kazanacağımıza inanıyoruz.
KAZANABİLİRİZ
Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Bu sürecin demokratik kurtuluş süreci olarak görüyoruz. Bu süreç her zamankinden daha çok mücadele sürecidir. Gelin her günü, Newroz alanına dönüştürelim. Gelin barış için, demokrasi için her gün sokaklarda haykıralım, gelin her alanı tahrir meydanına dönüştürelim. Bunu yaparsak, inanırsak, kazanabiliriz.
Barışı gerçekleştirebiliriz. Ve bunu başaracağımıza, kazanacağımıza olan inançla saygıdeğer Kürdistan halkını, Amedlilileri ve tüm dostlarımızı yeniden mücadeleye çağırıyorum. Barışa dair, demokratik çözüme dahil, demokratik iradesini açığa çıkarmaya çağırıyorum.
Bu topraklara, barış ve özgürlük gelecek. Biz hep mücadele ederek, direnerek bugünlere geldik. Bundan sonra da mücadele ederek, direnerek özgürleşeceğiz ve kazanacağız."