Tuğran, 'dayanışma gücüyle' Çağlayan'daki duruşmaya çağırdı

“Berke'ye Perit'e Üniversiteye Özgürlük” Kampanya Grubu yürütücülerinden Özge Tuğran, dayanışma gücüyle elde edilemeyecek hiçbir şey olmadığını belirterek, Boğaziçi öğrencileri Berke ve Perit’in Çağlayan’da görülecek ilk duruşmasına katılım çağrısı yaptı.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Melih Bulu’nun ardından Naci İnci’nin de yine bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kayyum rektör olarak atanmasını protesto ettikleri için 93 gündür tutuklu bulunan Boğaziçi öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in ilk duruşmaları 7 Ocak 2022’de Çağlayan İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Kayyum rektör İnci’nin haklarında yaptığı suç duyurusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef göstermesiyle gözaltına alınıp tutuklanan Berke ve Perit için kampanya başlatan üniversite öğrencileri, yaptıkları çeşitli açıklamalar ve etkinliklerle arkadaşlarının serbest bırakılmasını istemişti.

Duruşma öncesi kampanya yürütücülerinden Koç üniversitesi öğrencisi Özge Tuğran, ANF’ye konuştu.

‘TUTUKLAMALAR MÜCADELEMİZE YÖNELİK SALDIRI’

Tuğran, arkadaşlarının tutuklanmasını aslında üniversitelerin özgürleşmesi adına verdikleri mücadeleye yönelik bir saldırı olarak gördükleri için kampanyanın ismini “Berke'ye Perit'e Üniversiteye Özgürlük” olarak belirlediklerini anlattı.

Kampanyaya 4 Aralık’ta İnsan Hakları Derneği’nde yaptıkları deklarasyonla start verdiklerini anlatan Tuğran, protesto haklarını kullandıkları gerekçesiyle hukuksuz bir biçimde tutuklanan arkadaşlarını geri alabilmek için o günden beri bildiri dağıtımı, sticker yapıştırma şeklinde çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

En son Berke ve Perit’in tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yapıp nöbet gerçekleştirdiklerini aktaran Tuğran, “Arkadaşlarımızın eğitim hakları 6 Ekim’den bu yana engelleniyor. Metris Cezaevi’nde uzun süre tek kişilik hücrelerde tutuldular. Sınav kağıtları ve ders kitapları verilmedi, sağlık haklarına ulaşmaları engellendi. 26 Ekim 2021 tarihinde sevk edildikleri Silivri 6 Nolu Cezaevi’nde ise yakınları tarafından gönderilen mektuplara el konuldu ve vegan olan arkadaşımız Berke Gök’e bu şekilde beslenmeye uygun yemek sağlanmadı” dedi.

‘DAYANIŞMA HİÇ OLMADIĞI KADAR BÜYÜDÜ’

Bu baskı ve tutuklamaların esas olarak mücadelelerini sekteye uğratmak için yapıldığını çok iyi bildiklerini ifade eden Tuğran, her şeye rağmen direnmeye devam ettiklerini kaydetti.

Boğaziçi direnişinin 1 yıllık sürecini değerlendiren Tuğran, bu süreçte baskılar kadar dayanışmanın da hiç olmadığı kadar büyüdüğünü vurguladı.

Üniversitelere yönelik kayyum rektör politikasının yeni olmadığını ancak Boğaziçi’ne yapılan tepeden atamanın patlama noktası olduğunu belirten Tuğran, şöyle konuştu:

“Bu 1 yıllık süreçte üniversite dayanışmaları kuruldu ve okullar arasında bir mücadele hattı oluşturduk. Kayyum rektörlerin istifası, söz, yetki, kararın üniversitelerde olması, okullardaki polis ablukalarının ve YÖK’ün kaldırılması talepleri etrafında birleştik. 4 Ocak’taki kitlesel eylem sonrası evler basıldı, 11 arkadaşımız hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Kayyum rektör Melih Bulu’yu gönderdik ama bu sefer yine aynı yöntemle yerine Naci İnci getirilince ona karşı da mücadeleyi büyüttük. Bu süreçte birçok üniversite özgün sorunlarına dair hareket imkanı buldu. Barınma, ulaşım, yemekhane sorunları gibi gündemlerle eylemler gerçekleştirdik. Boğaziçi direnişinin yarattığı etkiyle tüm üniversiteler sadece kayyum rektör değil tüm sorunlar karşısında yek vücut hareket etti.”

‘NACİ İNCİ’Yİ GÖNDERECEĞİZ, ARKADAŞLARIMIZI ALACAĞIZ!’

Örülen bu direnişin kendisine çok şey kattığını ifade eden Tuğran, dayanışma gücüyle elde edilemeyecek hiçbir şey olmadığını vurguladı.

Kararlılıkla, istikrarla, dayanışmayı bırakmayarak her talebin gerçekleştirilebileceğini fark ettiğini dile getiren Tuğran, baskılar ve sindirme politikaları karşısında yılmadıklarını, birbirlerinden aldıkları güçle mücadeleyi kazanacaklarını kaydetti.

7 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi’nde görülecek Berke ve Perit’in ilk duruşmasına katılım çağrısı yapan Tuğran, “Biz taleplerimizde ısrarcıyız. Naci İnci’yi de göndereceğiz, tutuklu olan iki arkadaşımızı da alacağız, üniversiteleri özgürleştireceğiz” dedi.