‘Tüm köyleri ekoloji etrafında birleştirmek istiyoruz’

‘Tüm köyleri ekoloji etrafında birleştirmek istiyoruz’

Amed Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’ın tüm hizmet birimleri Amed Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) öncülüğünde ekoloji ve doğal yaşamı korumak için köylerde alan çalışması yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Alan Çalışanı Ülkü Baytaş, tüm köyleri ekoloji etrafında birleştirmek istediklerini, ekolojik yaşamla birlikte kent ile köyleri paralel götürerek, insanlara doğayı ve toprağı korumalarının neden gerekli olduğunun yaygınlaştırmak istediklerini belirtti.

Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın tüm hizmet birimleri DİKASUM öncülüğünde Hani Belediyesine bağlı Belen ve Kırkoyun köylerinde alan taraması gerçekleştiriyor. Yapılan alan taraması çocuk, kadın, engelli, spor, yaşlılar, sosyal yardımlaşma diğer birimlerinde içinde yer alması ile yürütüldü. Yaptıkları köy çalışmalarına ilişkin konuşan Büyükşehir Belediyesi Sosyal Alan Çalışanı Ülkü Baytaş, böyle bir çalışmanın belediyenin alanlarının gelişmesiyle köylerin mahallelere dönüşmesiyle birlikte başladığını belirtti. Yeni mahallelerin belediyede nasıl yer alacağı, alt yapı sorunlarına değinen Ülkü, bugüne kadar hem belediye hem de sosyal hizmetler olarak genelde merkez çalışmalarına ağırlık verdiklerini ancak bundan sonra köylere dönük çalışmalar yürüteceklerini söyledi.

‘AMACIMIZ EKOLOJİK VE DOĞAL YAŞAMI KORUMAK’

Yürüttükleri alan çalışmalarında sosyal hizmetler çalışanları olarak ekolojik yapının bozulmaya başlamasıyla birlikte bazı şeylerin dönüştürülemeyeceğini fark ettiklerini vurgulayan Ülkü, daha klanlar, aşiret ve doğal yapıları bozulmamış köylerde neler yapılabileceğini sosyal çalışma olarak hedeflediklerini kaydetti. Yapılan çalışmaların kadın boyutunun yanı sıra engelli ve çok sayıda farklı atölye çalışmasının bulunduğunu dile getiren Ülkü, birçok şubenin, meslek edindirme ve yardım sandıklarının bulunduğunu söyledi. Sosyal yaşamın bütün ayaklarının bulunduğu bir çalışma ile köylere gittiklerini ve bundan sonrada bu şekilde devam edeceklerine değinen Ülkü, ekolojik ve doğal yaşamı korumak amacıyla çalışmalarını hızlandıracaklarını ifade etti.

Kürdistan’da 30 yıldır fiilen bir savaşın sürdürüldüğünü hatırlatan Ülkü, gelişen savaş ile birlikte Kürtlerin sosyal yaşamlarında da değişikliklerin yaşandığını belirterek köylerin, klanların ve aşiret yapılarının eskisi gibi olmadığını ifade etti. Köy kadınlarının da tüm dünyada ki kadınlar gibi sorunlar yaşadıklarını dile getiren Ülkü, “Çünkü ortada bir zihniyet sorunu var. Bu zihniyetin aşılması da ancak bütün kadınların birlik ve kollektif olması gerekiyor” dedi. Ekolojinin insan yaşamındaki önemine vurgu yapan Ülkü, “Merkezlerde çok sayıda engelli sayısı varken, ekolojik yaşamın korunduğu 450 hanenin bulunduğu köylerde sadece iki ya da üç engelli var. Bu da bize ekolojik ve doğal yaşamdan koptukça engelli bir yaşamın olacağını gösteriyor” diye belirtti.

‘HER KÖYÜ EKOLOJİK KÖYE ÇEVİRMEK İSTİYORUZ’

Gidilen her yerde doğal meclislerin nasıl geliştirileceği üzerine tartışmalar yürüttüklerine değinen Ülkü, aslında köylerde muhtar ve yönetiminin doğal bir meclis oluşturduğunu halkın oluşturduğu doğal meclislerden meydana geldiğini belirtti. Ekonomik zorluklardan kaynaklı Kürtlerin kendi topraklarından çıkartılıp başka yerlerde çalışma zorunda bırakıldığını vurgulayan Ülkü, bu çalışmaların bedelinin bazen kendi canlarıyla ödediler. Halbuki Kürtlerin toprakları zengindir. Başka bir yere gidip çalışmasına gerek yok ancak oluşturulan zihniyet ve mekanizma bu insanların kendi toprağından nasıl kopartılabileceğinin de gösterdi” diye konuştu. Asıl amaçlarının her köyü ekolojik bir köye çevirmek ve bu köyleri ekoloji etrafında birleştirmek olduğunu belirten Ülkü, ekolojik yaşamla birlikte kenti köylerle paralel götürmek olduğunu dile getirerek, İnsanlara doğanın, toprağın nasıl korunması gerektiği ve bunun korumanın gerekliliklerini yaymak istediklerini belirtti. 

Yaptıkları çalışmalara ilişkin konuşan Sosyal Hizmetler Uzmanı Nihal Bozhan ise, yakın bir zamanda köy çalışmalarını başlattıklarını belirterek, ilk olarak Belen ve Kırkkoyun köylerini ziyaret ettiklerini söyledi. Ev ziyaretlerinin öncesinde köyün genel durumu hakkında köy muhtarları, okul müdürleri ile görüştüklerini ifade eden Nihal, sonrasında köyün hanelerinde bulunan kadınlar ve çocuklarla görüştüklerini belirtti. Köyde yoğunlukta kadın ve çocukların bulunmasının dikkat çekici olduğunu söyleyen Nihal, bunun nedeninin de köydeki erkeklerin il dışına çalışmaya gitmelerinden kaynaklı olduğunu kaydetti. Bu durumun kadınlar açısından olumsuzluklara yol açtığını dile getiren Nihal, kadınların eşlerinin yanlarında olmamasından kaynaklı yüklerinin ağır olduğunu ve çocuklarında da davranışsal bozuklukların yaşandığına dikkat çekti.

Köylerin verimli arazilere sahip olduğunu ancak bu toprakları işleten ve hayvancılık yapan bireylerin olmadığını kaydeden Nihal, köylülerin geçimlerini sağlayabilmek için batıya gittiğini ve buralarda iş güvenliği olmayan sigortasız işlerde çalıştırıldığını ifade etti. Yaptıkları ziyaretler esnasında birçok üzücü durumla karşılaştıklarını belirten Nihal, "Bir kadının, ekonomik sıkıntılar nedeniyle toplu göçlerin başladığını ve bu göçler esnasında yaşanan trafik kazalarında yakınlarını kaybettiklerini anlatırken gözyaşlarına hakim olamaması beni derinden üzdü" dedi. Bu durumun en acı veren yanının ise halkın kendi verimli topraklarını işletmek yerine başka yerlere göç etmek zorunda bırakılması olduğunu vurgulayan Nihal, "İnsanlar bu göçlerin bedelini canları ile ödüyor. İnsanların ailelerini, topraklarını, insanlarını terk etmeleri çok kötü bir tablo" diye belirtti. 

Köyün sağlık, eğitim ve sosyal durumunu değerlendiren Nihal, köyde birçok kız çocuğunun başarılı olmalarına rağmen köyde lise olmamasından kaynaklı eğitimlerine devam edemediğine işaret etti. Bunun yanı sıra küçük yaşlardaki çocuklarda madde bağımlılığın arttığına dikkat çeken Nihal, "Özellikle Hani köylerinde yaptığımız ev ziyaretleri ve okul müdürüyle yaptığımız görüşmede çocukların küçük yaşta madde kullanımına başladıklarını öğrendik" diye konuştu. Köyün en önemli sorunlarından birinin sağlık sorunu olduğuna değinen Nihal, "Köylerin hiçbirinde bir sağlık kuruluşu bulunmamaktadır. Bundan kaynaklı can kayıpları yaşanmaktadır" diye belirtti. Yaşanan can kayıplarına ilişkin örnek veren Nihal, köye ambulans gelmediği için gelinini kaybeden bir anne ile görüştüklerini belirterek, "Acil 112’yi arayıp köye ambulans istemişler ancak kendilerine köye ambulans gelmeyecek denildiğini ve doğum yapacak olan kadının bu nedenden kaynaklı yaşamını yitirdiğini söyledi" dedi.