HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, AKP hükümetinin sıkça başvurduğu acele kamulaştırma uygulamasının ikinci dünya savaşı öncesinde askeri ihtiyaçların karşılanması için ihtiyaç duyulan taşınmazlara el konulması kuralına dayandığına dikkat çekerek, “AKP bu olağanüstü savaş hâli kuralını şimdi olağan bir hâle getirmiş durumda” dedi. 

Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, hükümetin çevre politikalarını eleştirdi.  AKP’nin bütün politikalarının rant odaklı olduğunu, hükümetin bütün kuralsızlıkları ve hukuksuzlukları kural haline getirdiğine dikkat çeken Tuncel, “Hükümet, her alanda, 76 milyonun geleceğini değil, daha çok bir grubun geleceğini ilgilendiren politikalar yürütüyor. Türkiye bunun sancılarını yaşıyor. AKP’nin bütün politikalarını halka rağmen geliştirmektedir. Merkezde toplum mühendisliği yapılıyor, projeler geliştiriliyor ve halka dayatılıyor. Bütün kentsel dönüşüm projeleri halka rağmen yapılmaktadır. Halk ancak belediye görevlileri evlerini yıkmaya geldiğinde durumdan haberdar olmaktadır” diye konuştu. 

HÜKÜMET İNSAN YAŞAMINA SAYGI GÖSTERMELİ

Doğayı tahrip eden HES projelerinin toplumda çok büyük rahatsızlık yarattığını, ancak buna rağmen Hükümetin bu projeden vazgeçmediğini ifade eden Tuncel, şöyle devam etti: “Kocaeli, Yalova, Çanakkale, Bursa, Manisa, İzmir, Aydın, Uşak, Burdur, Muğla, Antalya, Mersin, Karaman, Erzincan, Kayseri, Şırnak, Van, Hatay, Adana, Mardin, Batman gibi yerlerde AKP’nin bu politikaları nedeniyle çok ciddi itirazlar var. Kimi termik santraller, kimi HES’ler için bu itirazlarını gündeme getiriyor, kimisi derelerinin korunması açısından tepkisin dile getiriyor. Hükümetin bu tepkileri dikkate alması gerekir. Siz yapacaklarınızı insan yaşamına saygı çerçevesinde yapmak durumundasınız. Gerçekten insanca bir yaşam mı savunuyorsunuz? O zaman herkesin yaşamını pozitif etkileyecek işler yapacaksınız” dedi. 

SOMA’DA KAZAYI ÖNLEYEMEYEN HÜKÜMET NÜKLEER PEŞİNDE

İnsan yaşamını tehdit eden nükleer santraller konusunda hükümetin çok ısrarlı olduğunu belirten Tuncel, nükleer enerjiye yönelik tepkilerin AKP’yi değil, toplumun geleceğinin yıpratılmamasını amaçladığını söyledi. Tuncel, “Soma’da, Ermenek’te onlarca işçinin hayatını kaybetmesine sebep olan kazalar olmuşken ve sorumlu, denetleme ve ruhsatlandırma açısından Hükümetin kendisiyken nükleer enerji konusunda böyle bir riski nasıl göze alabiliyor sorusu  bizim açımızdan elzemdir” diye konuştu.

Tuncel, İzmir Gaziemir’de Türkiye’ye girişi yasak olan ve nükleer santrallerde kullanılan yakıt çubuklarında ortaya çıkan “Europium 152” adlı radyoaktif maddenin Türkiye’ye nasıl girdiğinin açıklanmasını istedi. 

AKP’NİN ACELE KAMULAŞTIRMASI 2. DÜNYA SAVAŞINDAN KALMA

Konuşmasında hükümetin sıkça başvurduğu acele kamulaştırma uygulamasına da değinen Tuncel, bunun ikinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye’nin savaşa girme olasılığı nedeniyle 1939’da acil askeri ihtiyaçların karşılanması için ihtiyaç duyulan taşınmazlara el konulması amacıyla çıkarıldığına dikkat çekerek, “Bu kanun o dönemde yurt savunması gerekçeleriyle ihtiyaç duyulan taşınmazların el konulması olarak değerlendirilmiş ama AKP bu olağanüstü savaş hali kuralını şimdi olağan bir hâle getirmiş durumda ve şimdi her yerde acele kamulaştırmayı kendi rant alanları için yapıyor. Bir yerde HES mi yapacak? bir yerde dereleri imara mı açacak? bir yerde kentsel dönüşüm mü yapacak? bu konuda toplumsal itiraz mı var? halka bile sormadan acele kamulaştırma yasasıyla toplumun arazilerine el koymaktadır” dedi.