Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 4. Olağanüstü Kongresi'nden sonra ilk Parti Meclisi (PM) toplantısını DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve PM üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Toplantı, DBP Amed İl Örgütü Vedat Aydın Konferans Salonu'nda yapıldı.
Tuncel, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in eksikliğinde toplantıya başladıklarını, ama Yüksek'in avukatları aracılığıyla önerilerini toplantıya ilettiğini söyledi. Demokratik siyaset üzerindeki baskıların en çok DBP üzerinde yoğunlaşmış durumda olduğunu dile getiren Tuncel, siyasi soykırım operasyonlarının nefes aldırmama amacı taşıdığını söyledi. Baskı ve sindirmeye karşı büyük bir direniş olduğunu vurgulayan Tuncel, Kürdistan'da AKP eliyle devreye konulan çöktürme planlarının halkın direnişi ve DBP'nin mücadelesiyle boşa çıkarıldığını dile getirdi.
Tuncel, Yüksek'in tutuklanmasının mevcut Anayasa'ya bile aykırı olduğuna dikkati çekerken, "AKP faşizmi karşısında direnen herkes tutuklama furyalarıyla baskı altına alınmak isteniyor. DBP olarak bunun karşısında direneceğimizi, mücadelede kararlı olduğumuzu gösterdik" dedi.
'HALKLA BİRLİKTE MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Tuncel'in konuşmasında öne çıkan bölümler şöyle:
"Dün 7 Haziran'ın yıl dönümüydü. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün darbe yasasını onayladı. HDP 80 milletvekiliyle Meclis'e giderek, halkta büyük umut oluşturdu. 'Masa da yok, taraf da yok' sözüne karşı 7 Haziran'da halkın ortaya koyduğu irade çok önemliydi. Türkiye halkı büyük bir umuda kapandı. AKP diye bir parti yok. Erdoğan tarafından iradesi teslim alınmış durumda. Eskiden Türkiye'de darbeler asker eliyle olurdu ve tepkiler oluşurdu. Ama şimdi Erdoğan'ın siyasi darbesiyle karşı karşıya kaldı. AKP'nin savaş politikalarına engel olan HDP'dir. HDP'nin dokunmazlıkları kaldırıldı, DBP PM üyelerimiz katledildi. Dokunmazlıklar kaldırıldı ve Resmi Gazete'de yayımladı. Bu muhalefetten vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Mücadelemiz devam edecek. DBP olarak halkla birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. HDP'nin de bileşeni olarak desteğimiz devam edecek.
'FELAKET' UYARISI!
Mevcut darbe yasası arkadaşlarımızın tutuklamasının önünü açtı. Tutuklamayla da karşı karşıya kalabilirler. Tüm bunların planlı olduğunu biliyoruz. Ve böylesi bir durum Türkiye'ye kaybettiriyor. Türkiye'ye felaket getirecek. Buna karşı duracağız. DBP olarak da arkadaşlarımızın yanında olacağız. Onlar da direniş cephesinde yer alacaklar. HDP milletvekilleri daha önce cezaevlerini gören kişiler cezaevinde korkacak değiller.
Hepimizi zor bir süreç bekliyor. Ülkeyi yönetenler, yönetemiyor. Demokrasi özgürlük talebi giderek çoğalıyor. AKP hükümeti politikaları nedeniyle savaş şehirlere taşındı. Her gün bombalar patlatılıyor. Dün de İstanbul'da patladı. 'Alışın' diyor. Biz alışmayacağız. Biz buna karşı demokrasi barış mücadelemizi daha da büyüteceğiz. MGK toplantısıyla da ortaya çıkan savaş ve ölümdür. Buna karşı da HDP ve diğer partiler barışı savunanlar daha büyük göreve ve sorumluluklar düşüyor. Bizler de bir planlamalar çıkaracağız. CHP ana muhalefet değil AKP'ye soldan destek veren ve sorunlu olan bir partilerden biridir. Kürt sorunun çözümsüzlüğü, savaş politikalarına destek vermesi bunlardan sorumludur.
CHP'YE ELEŞTİRİ
Faşizm bu kadar katmerleşmişse AKP'nin yanında yer alan CHP'nin de sorumluluğu var. Cizre, Gever, Nusaybin'i gördük. İnsanları diri diri yakan, ölülere saygı olmayan bir devlet gerçeğini gördük. Bunların hesaplarını sorduğumuz için hedef haline geliyoruz. Bunların sorumlusu devlettir. Faşizme karış mücadele edenler Kürdistan halkıdır. Toplumu cezalandırmak istiyor. Bunlara karşı da duracağız.
'EN ÖNEMLİ PROJEMİZ; DEMOKRATİK ÖZERKLİK'
Almanya'nın 'Ermeni soykırım' yasasının onaylanmasının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 'Tarihimiz boyunca utanacak bir şey yok' diyor. Demek ki bunlar Zilan, Dersim, Roboski'den utanmıyor. Bu utanmayanlara karşı direnmek bizim varlık nedenimizdir. Biz demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Halk adına konuşmak değil halkla birlikte her şeyi yapmak istiyoruz. Demokratik özerklik bu kongrede de bizim önemli bir projemizdir. Başka projesi olan yok. AKP'nin projesi savaş, CHP'nin projesi ulus devlettir. Tek çözüm projesi olan HDP ve onun bileşenleri olan DBP'nin projeleridir. Yerel demokrasinin gelişmesini ve nasıl somut hale getirmek için birlikte geliştireceğiz. Çözümsüzlüğe çözüm arayan da önemli sorumlulukları olan partiyiz.
'ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI'
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın bir an önce özgürleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Öcalan ayrıştıran değil, birleştiren bir özelliği vardı. Ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Barış ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Toplum da tecrit altında tutulmak isteniyor.
'ERDOĞAN'IN KONUŞMALARI KADIN KATLİAMLARINI ARTIRIYOR'
İktidara çağrı yapmıyoruz. Türkiye halkına demokrasi güçlerine çağrı yapıyoruz. Çünkü bu saldırı Kürt halkına tek değil Türkiye halkına yapılıyor. En çok da kadınlara yapılıyor. Kadınların kaç çocuk doğurması nasıl doğurması gerekenden bahsediliyor. Erdoğan, 'Doğum yapmayan kadını yarım ve eksik' ilan etti. Eksik yarım olan egemen erkek zihniyetidir. Bu çağ dışı uygulamalara karşı kadın özgürlük mücadelesidir. Erdoğan konuştukça kadın katlediliyor. AKP döneminde binde 400 kadın ölümü artmıştır.
MİNBİC HAMLESİ
Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bedeli ağır oldu ama yeni umudun yeşerdiği bir dönemdir. Yeni bir düzenin kurulacağı dönem. Sadece egemenlerin söz söyleyeceği bir dönem değil. Rakka, Minbic hamlelerini çok önemli. Ve Türkiye siyasetine etikleri olacak. Ortadoğu'da Kürt sorunu çözülmeden barış sağlanmayacak. DAİŞ arkasına sığınanlar yenilmeye mahkumdur.
Bugün yapacağımız toplantıyla siyasi süreci değerlendireceğiz. Ve önümüzdeki süreçte yapacaklarımızı tartışacağız. MYK'mizi belirleyeceğiz. Görev ve sorumluklarımızı belirleyeceğiz. Direnişin yanında yer almaya devam edeceğiz. Yeni bir siyasi gündemi hep beraber öreceğiz."
Toplantı, Tuncel'in konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.