Tunus’un yeni cumhurbaşkanını zor bir görev bekliyor
Tunus’un yeni cumhurbaşkanını zor bir görev bekliyor
Tunus’un yeni cumhurbaşkanını zor bir görev bekliyor
‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan Kuzey Afrika’daki halk hareketlerinin fitilinin ateşlendiği Tunus’ta bağımsızlıktan bu yana ilk kez demokratik cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Seçimlerde açık ara farkla galip gelen Beci Kaid Es Sebsi’yi ülkeyi demokratik bir zorlu bir görev bekliyor.
Aralık 2010’da Muhammed Buazizi adlı gencin kendini yakmasıyla başlayan ve Zeynel Abidin Bin Ali’nin 24 yıllık devlet başkanlığına son veren ayaklanmadan sonra ilk kez düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini, laik Nida Tunus hareketinin adayı Beci Kaid Es Sebsi kazandı. Es Sebsi, ikinci turdaki rakibi ve İslamcı Ennahda partisinin desteklediği Monsef Marzuki’ye karşı yüzde 55 civarında oy alarak seçimi kazanırken, seçimlere katılım yüzde 59’da kaldı.
Beci Kaid Es Sebsi, hem genç nüfusa sahip bir ülkenin demokratik seçimlerle gelen ilk cumhurbaşkanı olması hem de eski rejim liderleri Habib Burgiba ve Zeynel Abidin Bin Ali dönemlerindeki görevleri nedeniyle kısmen de olsa tartışmalı bir isim.
‘HALKI BURGİBA’NIN DEVAMI OLDUĞUNA İNANDIRDI’
Fransa Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü (Iris) araştırmalar müdürü ve ‘Arap Dünyasını Anlamak’ adlı kitabının yazarı Beligh Nabli’ye göre de, Besi Kaid es Sebsi’nin işi zor. Es Sebsi’nin 88 yaşında oluşunun devrimi gerçekleştiren genç nüfuslu bir ülke olan Tunus için bir ‘paradoks’ olduğunu söyleyen Nabli, “Es Sebsi başardı çünkü kendisini Habib Burgiba’nın politik devamı gibi, yani (1956’daki) bağımsızlık sonrasında Tunus’un politik altın çağının temsil edeceğini gösterdi” dedi.
EKONOMİ, GÜVENLİK VE GENÇLERİN SORUNLARIYLA KARŞI KARŞIYA
Es Sebsi’nin siyasi hayattaki tecrübesiyle kendisini bekleyen zorlukları aşabileceğini savunan Nabli, ekonominin yeniden canlandırılması ve güvenlik konularının önde geldiğine dikkat çekti. Başta turizm olmak üzere Tunus ekonomisinin önemli sektörlerinin yeniden ele alınması gerektiğini kaydeden Nabli, önemli oranda eğitimli olan gençliğin sorunlarının da ağırlaştığını hatırlattı.
Nabli, 2010 sonu ile 2011 başındaki ayaklanmaya öncülük eden gençlerin birçoğunun eğitimli yada eğitimsiz olsun iş bulamamaları nedeniyle toplumsal olarak ezilenlerden olduğunun altını çizdi.
Iris yöneticisi bilim insanına göre, ülkedeki güvenlik sorunu da ciddi boyutlarda. Tunuslu sol muhaliflere karşı geçtiğimiz yıl işlenen cinayetlere ve cihatçı/selefi güçler ile güvenlik güçleri arasındaki gerginliklere işaret eden Beligh Nabli, komşu ülkeler Libya ve Cezayir’deki islamcı grupların varlığının da sorunda belirleyici rol oynadığını dile getirdi.
‘ENNAHDA DA DEMOKRATİK İŞLEYİŞİ KABULLENMİŞ GİBİ’
Essebsi’yi destekleyen laik Nida Tunus’un son genel seçimlerden birinci olarak çıktığını hatırlatan Nabli, ancak tek başına iktidar olamaması ve islamcı Ennahda ile koalisyon kurulmayacağının da önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
Demokratik seçimler yapılmış olmasının Tunus’un tümüyle demokrasiye geçtiği anlamına gelmediği uyarısında bulunan Nabli’ye göre, medyada çoğulculuk ve geçişi hukuku alanında ilerlemeler gerekiyor. Nabli, 2011 devrimi sonrasında bir dönem iktidarda olan İslamcı parti Ennahda’nın muhalefette olacağını ve demokratik işleyişi kabul etmiş olmalarının önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
11 milyon nüfuslu Tunus’ta 1956’da Fransa’dan bağımsızlığın elde edilmesi ardından Habib Burgiba ile Zeynel Abidin Bin Ali iktidarları öne çıktı. Burgiba 1957 ile 1987 arasında iktidarda iken, Bin Ali tarafından görevden el çekmeye zorlanmıştı. Bin Ali ise 2011 yılı Ocak ayındaki halk ayaklanmalarına kadar iktidarda kalmıştı.
Bin Ali’nin görevi bırakması ardından ülkede laik, sol ve kadın hakları yanlıları ile İslami değerleri siyasete ve topluma hakim kılmaya çalışan Ennahda gibi partiler ve radikal selefiler arasında ciddi çekişmeler yaşanıyor. Önemli oranda genç nüfusa sahip Tunus, uzun yıllar Fransa’nın Kuzey Afrika’daki en önemli partnerlerinden idi.
Tunus ekonomisi tekstil, tarım ve gıda ürünleri endüstrisi , turizm ve diğer hizmet sektörlerine dayanmasına ve 2010 yılına kadar ekonomisinin düzenli olarak büyümesine rağmen, genç nüfusun ciddi bir istihdam sorunu bulunuyordu.
Ülkedeki gençler ve kadınlar arasındaki örgütlülükte oldukça güçlü ve bu Ennahda ile radikal selefi örgütlerin başarı şansını azaltıyor.