‘Türk devleti komployu iyi okuyamamış’
‘Türk devleti komployu iyi okuyamamış’
‘Türk devleti komployu iyi okuyamamış’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünde açıklamada bulunan Diyar TUHAD-DER, Komplonun Öcalan şahsında başta Kürt halkı olmak üzere tüm ezilen halklara yönelik olduğunu ifade etti. “Türk devleti bu komployu iyi okuyamamış, statükocu güçlerin oyununa gelerek onurlu bir barış sürecinin gelişmesini engellemiştir” dedi.
Diyar TUHAD-DER, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinin 14’üncü yılında yaptığı yazılı açıklama ile komployu lanetledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplo sonucu Öcalan’ın Türkiye’ye iade edildiği hatırlatılan açıklamada, “Bu komplo dünya devletlerinin Kürt halkına karşı ne kadar anti demokratik olduğunu ve evrensel hak ve özgürlükleri Kürtlere uygulamayan ve tüm evrensel değerleri hiçe sayan bir yaklaşım içinde olduğunu da göstermiştir. Bu komplo sadece Sayın Öcalan’a değil, başta Kürtlere, Ortadoğu ve dünya da özgürlük mücadelesi veren tüm ezilen halklara karı gerçekleşmiştir” denildi.
Gerçekleştirilen uluslararası komplo karşısında Kürtlerin sessiz kalmayarak, önderliğini sahiplendiği belirtilen açıklamada, “Türk devleti bu komployu iyi okuyamamış, statükocu güçlerin oyununa gelerek onurlu bir barış sürecinin gelişmesini engellemiştir. Heba olan 14 yıla rağmen her defasında sayın Öcalan barış çağrıları yapmış ancak bu çağrılara Türk devleti herhangi bir olumlu adım atmamıştır, aksine askeri ve siyasi operasyonlarına hız vermiş ve binlerce yurttaşın ölümüne sebep olmuştur” diye kaydedildi.
İmralı ile Türk devleti arasındaki görüşmelere de değinilen açıklamada, yapılan görüşmelerin gecikmiş olmasına rağmen görüşmeleri Kürt halkının özlük haklarının anayasal güvence altına alınması açısından anlamlı bulunduğu ifade edildi.
Yaşanan ölüm ve tutuklamaların son bulması için Öcalan’ın serbest bırakılması istenen açıklamada son olarak şöyle denildi: “Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için başlatılan diyalog sürecinin müzakere sürecine dönüşmesi ve kalıcı bir barışın tesisi için müzakerelerin eşit koşullarda yapılması gerekmektedir.”