Bağcılar ve Güngören civarından birçok gencin El Kaide bağlantılı El Nusra’ya katılıp PYD’ye karşı savaşmak üzere Rojava’ya gönderilmesiyle ilgili çeşitli haberler yayınlanırken, savaşa katılmak üzere Hatay’da sınıra kadar gidip oradan ailesi tarafından geri döndürülen Y.M. farklı bir mücahit grubuna dikkat çekti. Bir Türk mücahitleri grubu olduğunu söylediği Ketibetul Taliban içinde Kürt gençlerinin ağırlıkta olduğuna dikkat çeken Y.M., bu cemaatlerin gençleri Esad’a karşı savaşmak üzere oraya gönderseler de, Esad’a karşı olan ve demokrasi isteyen tüm örgütleri hedef aldıklarını belirtti. Y.M.’nin ortaya attığı bir diğer ilginç iddia ise, Suriye’de bizzat Başbakan Erdoğan’a bağlı bir paralı ordu olduğu yönündeydi.

Y.M.’nin hayatı, oturduğu Güngören’de mescitteki cemaatle tanışmasıyla birden değişti. Y.M., orada aldığı din dersleri ve Kuran üzerine sohbetlerden sonra mahalledeki birçok başka genç gibi Suriye’de cihat yapmak üzere Hatay’a gitti. Ancak ailesinin bunu fark etmesi üzerine geriye dönen Y.M. ANF’ye konuştu. El Kaide bağlantılı El Nusra’dan söz etmesini beklerken, Taliban’a bağlı Ketibetul Taliban cemaatinden söz eden Y.M., mescitteki cemaatin kendisini Suriye’ye yönlendirmediğini dile getirse de, Hatay’dan Suriye tarafına geçmek için edindiği Ketibetul Taliban ilişkisini nereden bulduğunu açıklamadı.

Suriye’de tanıdığı bir cemaat olduğunu, onun da Ketibetul Taliban olduğunu açıklayan Y.M., “Bunlar Türk mücahitlerdir ancak katılanların çoğu Kürt, şöyle ki yüzde 80’i Diyarbakırlıdır. Mescitte Kuran-ı Kerim okunurken, cihat bölümü üzerine epey sohbet ettik, ben de daha sonra detaylı okudum. O zaman ben de cihat yapmak için, Esad ordusuna karşı savaşmak için katılacaktım onlara. Önce gittiğim mescitteki hocaya söyledim. Bana, henüz Ehlibeyti dahi bilmediğimi, bu şekilde gitmemin doğru olmayacağını söyledi. Ben yine de dinlemedim. Hatay Reyhanlı’ya gittim, tam Suriye’ye geçmek üzere Ketibetul Taliban’dan tanıdığım adamla kontağa geçecektim ki yakalandım.

HATAY SINIRI ZATEN MÜCAHİTLERLE DOLU

Tabii ki orada cemaatten tanıdığın olmazsa almazlar. Orada pisi pisine ölürsün. Benim orada adamım var, o nedenle gidecektim. Zaten Hatay sınırı mücahitlerle dolu. Hem Antep’te hem de Suriye sınırında bir köyde silahlı eğitim veriyorlar. Hangi köy olduğunu bilemiyorum çünkü oraya gitmeden geri döndürüldüm. Sınırı geçseydim Ketibetul Taliban cemaatinden kontakta olduğum bir adam beni götürüp o köyde silahlı eğitim vereceklerdi. Normalde 1.5 ay eğitim veriyorlar, kıvama geldin mi eğer Ketibetul Taliban’da kalmak istiyorsan orada kalıyorsun, eğer El Nusra ‘ya geçmek istiyorsan El Nusra Cephesine yönlendiriyorlar. Üç arkadaşım o şekilde gitti. İkisi hala orada. Orada derken, artık Rojava’da mı, yoksa Suriye’de başka bir yerde mi? Onu bilemem. Hatta Batman’lı bir arkadaşım daha vardı. Burada mescitteki cemaat gitmesine karşı çıktı, ona orada silah vermeyeceklerini söylediler. O yine inat etti ve gitti. Orada gerçekten de ona silah vermediler, sadece yardım işleriyle, yemek işleriyle ilgilendi. Savaşa sokulmadığı için geri döndü. Orada her şey sırayla yapılıyormuş, bir gün birisi yemek yapıyorsa, ertesi gün diğeri yapıyormuş, temizlik de aynı şekilde. Sadece savaşabilecekleri savaştırıyorlar.

DEMOKRASİ DÜŞMANI, ŞERİAT YANLISI

Ketibetul Taliban’ın Taliban’a bağlı olduğunu belirten Y.M., bu gruba alınanların El Nusra ‘ya da geçiş yapabildiğine dikkat çekti. Ketibetul Taliban’ın düşüncesini aktaran Y.M., “Bunlar demokrasiye kesinlikle karşılar, demokrasiyi kabullenmiyorlar. Demokrasinin bir din olduğunu, şeriatın da bir din olduğunu söylüyorlar. Bunlar şeriatı getirmek istiyorlar. En büyük hayalleri bu” derken kendisinin de aynı düşüncede olup olmadığını sorduğumda, “Evet tabii ki, aynı düşüncedeyim. Çünkü demokraside insanlar istediği gibi içiyor, istediği gibi zina yapıyor, istediği gibi faiz yiyor” dedi.

SURİYE’DE TAYYİP ERDOĞAN’IN DA PARALI ORDUSU VAR İDDİASI

“Orda yüz tane cemaat var. Erdoğan bile yolluyor” dediğinde hangi Erdoğan sorusuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan diye cevaplıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Benim H.K adlı arkadaşım hep oraya gidip geliyor. Şaşırmıştı. Bana orada Başbakan Erdoğan tarafından savaşmaya gönderilmiş demokrasi yanlısı insanlar olduklarını, hatta ayda 6 bin TL para aldıklarını anlattı. Bunların El Nusra ile ilişkisini sorduğumuzda, “Yok El Nusra kesinlikle onları aralarına almaz. Ama Esad’a karşı savaşıyorlarsa da onlara karışmaz” dedi.